Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/509 E. 2021/16 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/598 Esas
KARAR NO: 2021/177
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —- tarihinde davacı şirket yetkilisi —- yüklenici firmanın sahibi —– bulunan arsanın müteahhit firma olan —– tarafından yapılacak olan yapının —– yapımı işlerinin tamamı için anlaşma yapıldığını, bu anlaşma şartlarının ilgili maddelerinde —–malzeme içinde olup yüklenici firmaya aittir—- belirtildiği gibi yüklenici firma tarafından ———denilmek suretiyle işbu sözleşmenin taraflarca imza altına alındığını, ancak yüklenici firma sahibinin bu sözleşme yükümlerine uymadığını, bahse konu yapının —— yaptığını, geri kalan kısmı ise bitirmeden malzemeleri de alarak inşaatı terk ettiğini, firma sahibi davacının ise bu yapılan işler kapsamında malzeme vs. parası olmak üzere ekte sunulan dekontlarda belirtilen yüklenici firma sahibine şu ana kadar toplamda —- ödeme yaptığını, bununla birlikte davacının yüklenici firma bu iş kapsamında malzeme alsın diye — keşide tarihli —tutarındaki çeki —— verdiğini, ancak yüklenici firmanın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden ve işi yarım bıraktığından —– keşide tarihli çekin ödenmesinin davacı firma sahibini zor durumda bırakıp maddi anlamda zararına sebebiyet verecek olup çeki bankaya yazdırması durumunda davacının ticari itibarının ciddi anlamda zarara uğrayacağını, bu sebeplerden ötürü; davacının borçlu olmadığının tespiti, mahkemece sözleşme şartlarına uyulmadığının ortaya çıkması açısından davaya konu taşınmaza ilişkin mahalinde keşif yapılarak işin ne kadarlık kısmının bitirilip bitirilmediğinin tespiti, davacı firmanın yapılmamış işe ilişkin olarak verdiği, akabinde malzemelerle birlikte inşaatı terk eden yüklenici firmanın haksız kazanç sağlamaması için yukarıda belirtilen çeke ödemeden men yasağı konulması için ilgili bankaya ivedi olarak tedbir yazısı gönderilmesini, alacağın tahsil edilmesi halinde istirdatı, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinde işçilik ve malzeme ücretlerinin yüklenici firma tarafından karşılanacağının belirtildiğini, davalının sözleşme şartlarına eksiksiz olarak uyduğunu, bunun aksini kanıtlayan hiçbir bilgi ve belgenin davalı yan tarafından sunulmadığını bu nedenle de dosyada bulunmadığını, sözleşme üzerine işe başlayan davalının, bildirim yükümlülüğünü yerine getirerek inşaatta iskele olmaması sebebiyle müteahhit firmadan iskele kurulmasını istemişse de müteahhit firmanın bunun yüklenici firma tarafından kurulması gerektiğini belirttiğini, oysa ki iskele kurulması işleminin—– kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bunun müteahhit firma tarafından karşılanması gerektiğini, iş sahibi yüklenicinin eserini meydana getirmesi için elverişli ortamı hazırlayarak üzerine düşeni yapmak zorunda olduğunu, elverişsiz ortam sebebiyle ortaya çıkan durumlar yüklenicinin sorumluluğunda değerlendirilemeyeceğini, davalının işi bitirmeden inşaatı terk ettiği iddiasının asılsız olmakla beraber aksine, işin davacının kontrolünde ilerlemekte iken davalının işini bitirmeye çalışması davacı yan tarafından bilinçli olarak imkansız hale getirildiğini, bu nedenle inşaatın tamamlanamadığını, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalının ediminin —— yapım işleminden ibaret olduğunu, bunun dışındaki hususların davacı tarafından davalıya yükletilmeye çalışmasının bahse konu eser sözleşmesinde anlaşılan hususların dışında kaldığından tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz olarak açılan işbu davanın reddine, davacı tarafın tazminat isteminin reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; eser sözleşmesinden kaynaklı davacının borçlu olmadığı ödediği bedelin istirdatına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ek ve kök rapor içeriği neticesine göre; “dava dosyasına sunulmuş olan —– davacı arasında imzalanmış olan sözleşme incelendiğinde, —– olarak yapmayı taahhüt ederiz.” ifadesinin belirtildiği, —- uygulaması ve levha montajı yapıldığı, en son silikonlama işlemi yapıldığı, dolayısıyla tarafımca Birlik——— yapmayı taahhüt ederiz.” ifadesi dolayısıyla işin yarım kaldığı bilindiğinden silikonlama işleminin yapılmadığına kanaat getirildiği, eğer silikonlama işlemi yapıldıysa bunun fotoğraflar veya başkaca deliller ile ispatlanması gerektiği, keşif gününde, yerinde yapılan inceleme esnasında, davaya konu binada, kök rapor ekinde sunulmuş fotoğraflarda da görüleceği üzere silikonlama işleminin tamamlandığı tespit edildiği, dava dışı ——- sözleşmede, silikonlama işi yapılacağına dair ayrıca bir İfade yer almadığı, ancak normalde de —– cephe sözleşmelerinde de genellikle silikon markasının ayrıca belirtilmesine dair ayrıca bir ifadeye yer verilmediği, silikonlama işinin —- cephe işinde, profil yapılması gibi bir bütün olduğu, silikonlama işlemi, ——– yapan firma dışında farklı bir firmaya verilmediği, bunun dışında ——— imzalanan sözleşmede davalıdan kalan silîkonlama işlerinin yapılacağına dair de bir ifade yer almadığı,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı ile davalı arasında davacının iş sahibi, davalının yüklenici olarak yer aldığı eser sözleşmesinin imzalandığı, davalı yanca iş için gerekli olan iskelenin davacı tarafça kurulmadığından işin tamamlanmadığının ileri sürüldüğü, aradaki —- tarihli sözleşmede açıkça iskelenin kurulmasına yönelik düzenleme yapılmadığı,——– Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında iskelenin davalı iş sahibi tarafından kurulacağına ilişkin hüküm bulunmadığından, davacı yüklenici tarafından kurulması esastır. Dosya kapsamı, yapılan tespit ve incelemeler sonucu davalı yanca işin sözleşmede kararlaştırılan kısmının tamamlanmadığı, — tamamlandığı, bu hali ile kararlaştırılan işin— tamamlandığı, sözleşmede belirlenen ücretin —– davalının hak kazanacağı, bilirkişi raporunda bahse konu şantiyede silikonlama işlemlerini davalının yapmadığı bilgisi alındığı, bu işlerin ikinci taşeron firma tarafından yapıldığı, bu iş için de davacının işçilik —– harcama yaptığı tespitine yer verilmiş ise de ikinci taşeron olan —— ile aradaki sözleşmede bu hususta düzenleme olmadığı, silikonlama işinin diğer şirketçe yapıldığına ilişkin delil bulunmadığı, bu itibarla bu yöndeki tespite değer verilmeksizin değerlendirme yapıldığı, davacı tarafından davalıya dosyaya sunulan dekont ve makbuzlardan anlaşıldığı üzere toplam —- ödeme yapıldığı, davacının davalıya — bir çek verdiğinin taraflar arasında çekişmesiz olduğu, bahse konu çekin—- dosyası ile takip konusu yapıldığı ve icra dosyasına davacı tarafça —- ödeme yapıldığı, bu aşamadan sonra davaya istirdat davası olarak devam edilmesinin talep edildiği, davacı tarafından uyuşmazlık konusu anlaşma için toplam — ödeme gerçekleştirildiği, davalının ise — hak kazanacağı, bu durumda davacının — fazla ödemede bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının davalıya —— olmadığının tespiti ile bu miktarın istirdatına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının tazminat alacağının bu yönde usulüne göre açılmış dava olmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; davacının davalıya ——borçlu olmadığının tespiti ile bu miktarın istirdatına, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Davacının tazminat alacağının REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar harcı 946,95 TL’den davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harç, 500,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 535,90 TL’nin mahsubu ile 411,05 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 535,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 42,10 TL ilk dava masrafı, 416,55 TL tebligat-müzekkere-keşif masfarı gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.712,45 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre(%71 kabul) 1.209,50 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 502,95 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı ve vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021