Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/507 E. 2018/1054 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/507 Esas
KARAR NO : 2018/1054

DAVA : Tahkim (Hakem)
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tahkim (Hakem) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Sigorta Tahkim Komisyonunun ———- Esas ——– Karar ve —–tarihli kararında dosya içeriği dilekçeler ve taleplerin değerlendirilmeksizin eksik ve usulsüz inceleme ve yasa maddelerinin yanlış uygulanması neticesinde kısmen kabul edildiği, davanın kısmi ödeme miktarınca konusuz kalması nedeni ile kısmi ödemenin mahsubunu talep edildiği halde reddine ilişkin hüküm kurulduğunu, sigorta şirketi tarafında herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle yasal yola başvurulduğunu, HUMK M:331 ve devamında Davanın konusuz kalması sebebiyle hakkında karar verilmesine gerek bulmayan hallerder hakim davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder düzenlemesi karşısında , dosya içeriği dikkate alındığında haksız olan ve açılmasına sebebiyet veren sigorta şirketinin yargılama giderlerini ve vekalet ücretini ödemekle yükümlü olması gerektiğini, bu sebeple —————- verilen kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davadan önce yaptığı başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını——— plakalı araçta meydana gelen değer kaybı zararı 1.350 TL olarak belirlendiğini, bu tutarın davacı tarafa 26/09/2017 tarihinde ödendiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuru neticesinde 01/03/20187 tarihli karar sonucu davacı tarafa——– asıl alacak olmak üzere ———- 03/05/2018 tarihinde ödendiğini, davacı tarafın zararının karşılandığı, müvekkil şirket aleyhine açılan haksız davanın reddi gerektiği, müvekkil şirketin dava konusu kaza neticesinde sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddini talep etmiştir.
Dava; sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti kararının iptali istemine; ilişkindir.
Dava dilekçesi incelendiğinde; talebin HMK’nın 439/2.maddesinde düzenlenen hakem kararının iptali istemi olduğu görülmüştür. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde; “Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırkbin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırkbin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir. (Değişik cümle: ————./58.md.) Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usûl ve esaslar hakkında Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Sigorta poliçesinden kaynaklanan ve sigorta tahkim komisyonuna başvuru ile verilen uyuşmazlık hakem kararlarında 5684 sayılı Yasa hükümleri özel kanun olması nedeni ile öncelikle uygulanacak, hüküm bulunmadığı takdirde ise HMK’da yer alan genel hükümlere gidilecektir.
Yargıtay ————. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2014 tarih,—————-Esas ve Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi gereğince temyiz yolu açık iken veya kesin karar varken hakem kararının iptali için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı…” , HMK’nın 114/1.madde ve fıkrasının (h) bendinde hukuki yararın dava şartı olarak düzenlendiği, 115/2.madde ve fıkrasının birinci cümlesinde dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verileceği düzenlemesinin yer aldığı, bu hali ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanınn hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davalı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.