Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/504 E. 2023/187 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/504 Esas
KARAR NO: 2023/187
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ: 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilince sunulan dava dilekçeinde özetle; —– ve/veya tali —–davalı sigorta şirketi arasında —- poliçe numaralı ve —– tarihli sigorta poliçe düzenlendiği, müvekkili şirketin de belirtilen şirket ile iş ortaklığı taahhüdü altında yapımına devam edilen ——- tarihinde yapılan sözleşme ile adı geçen işin proje işleri hariç tamamının taahhüdünü üstlenmiş olduğu, bu anlamda müvekkili firmanın —— sıfatında olduğu, müvekkili firmanın yukarıda belirtilen davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında rizikolara karşı korunmuş durumda olduğu, bu poliçeye göre inşaat başlangıç tarihinin —— aylık inşaat süresi ve 12 aylık da bakım devresi süresi içerdiği, bu tarihler süresince meydana gelecek rizikolar kapsamında davalı sigorta şirketinin tazmin yükümlülüğü bulunduğu, işin kapsamında bulunan——- tarihinde yaşanan şiddetli yağış neticesinde taşkın meydana geldiği, bu ———–yapılan ölçümlemede ——- saat içerisinde yağan yağış mikarının ise yıllık yağış ortalamasının —– tekabül ettiği, bu kadar kısa zamanda bu miktarda bir yağışın da taşkın ve sel felaketine sebep olduğu, müvekkili firmanın taahhüdü altındaki —- imalatlarının tamamlanmış kesimlerdeki su yüksekliği esas alınarak —– esnasında tespit edilen debinin —- olduğu, taşkın meydana geldiğinde müvekkili firmaya ait ekiplerin ——– arasında bulunan kanala ait —–duvarların temel imalatlarının çalışmasını yapmakta oldukları, burada kullanılan —— malzemelerinin hasar görmüş olduğu, dere kenarında park halinde bulunan —–altında kaldığı ve elektronik aksamlarının hasar gördüğü, —–arasında yapılmış olan——- bulunan —— büyük ölçüde bozulmuş olduğu, ayrıca —- arasında bulunan —–imalatlarının çok büyük hasar gördüğü ve bunlardan ayrı bir çok zarara uğranılmış olduğu, buna ilişkin olarak ——- düzenlemiş olduğu yaklaşık maliyet cetvelinin, —- cetvellerinin ve —– ayrıca —– tarafından hazırlanan ——–bilgi notunun da dilekçe ekinde sunulduğu, davalı sigorta şirketinin olay yerine gelip incelemeleri yapmış ve hasar tespit raporu düzenlenmiş olduğu, uğramış oldukları zararları tam tespit edemediklerinden sigorta şirketinin tutmuş olduğu hasar tespit tutanaklarının taraflarına gönderilmesini talep ettikleri ancak davalı tarafın tutanakları taraflarına göndermemiş olduğu, tam olarak uğramış oldukları zararı tespit edemediklerinden ve hasar tespit tutanakları da taraflarına gönderilmediğinden bu davayı belirsiz alacak davası açmak durumunda kaldıkları ,—–poliçe nolu hasar dosyasında yapılacak ödemenin —- müvekkili firmaya yapılmasına dair muvafakatnamesini dilekçe ekinde sundukarı, ayrıca ilgili poliçede sigortalı olarak bulunan ——oluşan sel taşkını nedeniyle müvekkili firmanın makine ekipman ve imalatlarına gelen zararın davalı sigorta şirketince müvekkili firmaya ödenmesine ilişkin —- tarihli muvafakatnamesini de mahkemenize dilekçe ekinde sunduklarından bahisle şimdilik —- davalı sigorta şirketinden temerrüde düşme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesi talep ve dava olunmuştur.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle, davanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmasının usul ve yasaya aykırı olup davanın usulden reddi gerektiği, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan davaya ilişkin olarak ayrıca zamanaşımı itirazları bulunduğu, müvekkili şirket tarafından—— lehine—–düzenlenmiş olduğu, müvekkili şirketin söz konusu poliçe ile belirli şart ve teminatlar dahilinde sigortalıya karşı çeşitli rizikoları teminat altına aldığı, bu açıdan davacı şirketin söz konusu poliçeye dayalı olarak hak sahibi sıfatı bulunmadığı, müvekkili şirketin poliçe kapsamında bu nedenle davacıya karşı hiçbir sorumluluğundan bahsedilemeyeceği ve davanın davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeni ile reddi gerektiği, dava dilekçesinde davacı şirketin taşeron sıfatının bulunduğu gerekçesi ile hak sahibi olduğuna ilişkin iddiaların kabul edilebilir olmadığı, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ödeme yapılabilmesinin ancak bu konuda verilecek muvafakate bağlı olup, davalı şirkete ödeme yapılabilmesi için verilmiş bir muvafakat de bulunmadığı, dava dilekçesinde poliçe teminatı kapsamında inşaatın gerçekleştiği bölgede meydana gelen yağış sonucunda taşkın ve sel felaketi olduğunun iddia edildiği, ancak ileri sürülen bu iddiaların ve talep edilen hasar miktarının kesinlikle kabul edilebilir olmadığı, inşaatın gerçekleştiği bölgede meydana gelen yağış sonucu oluştuğu iddia edilen sel hasarına ilişkin poliçe şartları kapsamında müvekkili şirketin bir sorumluluğu bulunmadığı, poliçede yer alan teminat dışında kalan haller başlığı altında her türlü doğal afetin teminat kapsamı dışında kaldığı, ayrıca ——-ekli zeyilnamelerde yer alan diğer hükümler aynen saklı kalmak şartıyla tarafların, sigortalı kıymetlerde yağış, —— sonucunda meydana gelecek kayıp ve zararların ancak, söz konusu projenin çizim ve gerçekleştirilmesi sırasında gerekli emniyet önlemlerinin alınmış olması ön koşuluyla teminata dahil olacağını özel olarak kararlaştırmış oldukları, bu kapsamda meydana gelen hasar talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı, müvekkili şirketin poliçe teminatı kapsamı dışında kalan ve poliçe limitlerini aşan zararlardan sorumlu tutulabilmesinin hukuken mümkün olmadığı, poliçede yer alan özel şart gereğince müvekkili şirket sel-seylap, su baskını vb. hasarın %20 sigortalı %80 sigortacı —– %2 muafiyetle teminata dahil edilmiş olup sigortacının bu hasarlardaki tazminat ——-sonra olay başına 50.000 TL ile sınırlı olduğu, bu nedenle müvekkili şirketin bu miktarı aşan zarar ve hasar taleplerinden dolayı hiçbir şekilde hukuki sorumluluğu bulunmadığındna bahisle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan değer artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde, müvekkili için toplam 1.000 TL tazminat bedeli talep edildiği, Mahkemenin 02.02.2021 tarihli duruşmasında bedel artırım dilekçesi için taraflarına süre verildiğinden bahisle maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporları doğrultusunda artırdıkları bu nedenle bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini 965.072,79 TL daha arttırarak toplam 966.072,79 TL’nin davalı şirketten alınarak temerrüde düşme tarihi olan 01/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, poliçe ve hasar dosyası dosyamız içine alınmış tetkik edilmiş, konusu teknik uzmanlık gerektiren hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bu kapsamda Mahkememizce alınan —— tarihli rapor ile tazmin talebine ilişkin açıklama ve değerlendirmeler yapılmış, ne var ki hem afet hem sele ilişkin düzenlemeleri içeren poliçe konusunda ve davaya konu olay bunlardan kaynaklı olduğu halde, bu konuda ihtisas sahibi bir bilirkişinin heyette bulunmaması nedeniyle sunulan görüşlere itibar edilmemiş, varılan kanaatlere Mahkememizce iştirak edilmemiştir.
Sonrasında 13/01/2020 tarihli raporu sunan bilirkişinin sigorta hukuku alanında uzman olduğu ancak yapılan değerlendirmelerinin dosya münderecatı ile uyumlu olmadığı, bundan başka meteoroloji uzmanı bilirkişinin görüşüne ihtiyaç duyulduğu açıklamaları da olduğu, sunulan bu raporun da hükme esas alınamayacağı değerlendirilmiştir. Mahkememizce anılan eksikler belirlenmekle, dosyanın bir sigortacı, bir —–ve —– uzmanı, bir—— mühendisi ve bir inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek, poliçede —— altındaki düzenlenen ön koşul, ayrıca muafiyetler başlığı altındaki düzenleme yönünden ve gerçekleşen selin doğal afet düzeyinde olup olmadığı yönünde denetime elverişli rapor hazırlanmasına dair karar verilmiş, bu kapsamda 25/03/2022 tarihli kök ve aynı heyetten 03/01/2023 tarihli ek rapor alınmıştır. Sunulan bu raporlar dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla, sunulan görüş ve varılan kanaate Mahkememizce de iştirak olunmuş, son heyetçe sunulan raporlar hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde sunulan—– yazısı ekindeki muvafakat belgesinde, —- kontrollüğünde yapımı devam eden —– yaşanan taşkın ile ilgili yüklenici —- tarihinde —– taşkında makine, ekipman ve imalatlara gelen zararının ödenmesine muvafakat edilmektedir’ açıklamalarına yer verildiği belirlenmiştir.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava inşaat tüm riskler sigorta poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davalı şirket tarafından —- tarihine tanzim edilen inşaat tüm riskler—- poliçesinin, proje konusunun—- olduğu, sigortalısının—– tali müteahhit ve taşeronları olarak yer aldığı, —– tarihleri arası inşaat süresi ve —– tarihleri arası bakım devresi süresi olmak üzere iki farklı evreye ayrılarak toplamda 1465 Gün/48 ay süreli olduğu, davaya konu rizikonun ise —–tarihinde gerçekleştiği ve buna göre poliçenin inşaat süresi evresi içinde kaldığı belirlenmiştir.
Anılan poliçenin —– başlığı altında, ‘sigortacı bakım devresinde aşağıdaki haller sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu değildir’ düzenlemesinden sonra b) bendi altında “her türlü doğal afetler” olduğu belirtilmektedir. Davalı vekilince de cevap dilekçesinde bu düzenlemeden hareketle meydana gelen rizikonun teminat dışı olduğunu ileri sürmüştür. Ne var ki bu düzenleme; poliçenin bakım devresine ilişkindir ve meydana gelen riziko, bakım devresine geçmeden, henüz inşaat aşamasında iken meydan geldiğinden somut olayda uygulanması söz konusu değildir.
Yine davalı vekilince cevabında ve aşamalarda poliçede yer alan—— düzenlemesi ile yağış ve sel olayının özel olarak düzenlendiği, bunların dikkate alınması gerektiği, yine poliçede muafiyetler başlığında sel-seylap, su baskını vb. hasarın —– teminata dahil edilmiş olduğu, sigortacının bu hasarlardaki tazminat limitinin koasürans ve muafiyetten sonra olay başına 50.000 TL ile sınırlı olduğu ileri sürülmüştür.
Ancak aynı poliçede muafiyetler başlığında diğer doğal afetler düzenlemesinin de yer aldığı, sel olayının afet düzeyinde bulunması halinde tazminat isteminin sel başlığındaki düzenlemeler değil ve fakat afete ilişkin düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıllmıştır. Nitekim —– sayılı ilamında ” Bu durumda hasara sebep olan selin doğal afet olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği tartışılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde açıklanan görüşünde de vurgulandığı üzere, her sel afet değildir, ancak meydana gelen selin afet düzeyinde bulunması halinde değerlendirmelerin poliçenin afete ilişkin hükümleri gereğince yapılması gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde davaya konu olay değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkememizce hükme esas alınan son heyet kök ve ek raporunda işaret edildiği ve dayanakları ile açıklandığı üzere, —– günü meydana gelen aşırı yağışlar neticesinde dava konusu alanda sel ve su taşkını gibi olaylar meydana geldiği, akabinde de can ve mal kayıpları yaşandığı, meydana gelen olayın aşırı yağan yağmur yağışlarına bağlı bir doğa olayı olup ——-girmekte olduğu, —- şirketi sigorta ekspertizinin —-raporunda kapakları açıldığı belirtilen —- diye bir barajın mevcut olmadığı bölgede yaşanan su yükselmesi ve sel baskını olayının ana nedeninin yağan aşırı yağmur yağışının olduğu ve bölgeye bir yılda yağan toplam yağışın —– hadiselerin şiddetlerine ait yağış şiddeti sınıflandırması tablosuna göre dava konusu işin yapıldığı alan olan ——— ölçülmüş olduğu, —— girdiğinin belirtildiği buna göre davaya konu istemin, poliçenin sel hükümlerine göre değil, doğal afete ilişkin düzenlemeleri kapsamında incelenmesi gerektiği ve davalı taraf savunmalarına aynı nedenle itibar edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Bu açıklamalar kapsamında davaya konu istemin değerlendirilmesinde, ——- başlığında yer alan —– bir dönüşüm süresini dikkate alınacağı hükmünün yerine getirildiği, ancak meydana gelen olayın önceki verilerin ortalamasının çok üzerindeki yağış miktarına bağlı gerçekleştiği, gerçekleşen hasar tutarı yönünden ekspertiz raporunda yer alan veriler üzerinden yapılan değerlendirme çerçevesinde, inşaat başlığı altında hesap edilen ve kabul olunan hasar tutarının toplam 802.122,01TL olduğu, bu hasar yönünden poliçede 19.784,754,00TL sigorta teminatı verildiği, poliçede şantiye tesis ve ekipmanları başlığı altında 100.000,00TL sigorta teminatı verildiği, bu başlık kapsamında hesap edilen hasar tutarının —– olduğu, meydana gelen hasar sonrasında enkaz kaldırma başlığı altında toplamda —– tutarında gider hesaplandığı, ancak poliçenin —–sayfasının altından başlayan ve devam eden açıklamalar başlığının altında 13’üncü sayfanın altında; ‘enkaz kaldırma teminatı sigorta konusu bedeller kısmında yazılı tutar ile proje süresince teminata dahil edilmiş olup sigortacının sorumluluğu her bir hasarda ödenecek tazminat tutarının %4’ü ile sınırlıdır’ düzenlemesinin yer aldığı, poliçede enkaz kaldırma masrafları adı altında 791.390,00TL teminat tutarı öngörüldüğü, anılan %4 sınırlama ile davalı sigortanın sorumluluğunun enkaz kaldırma hasarından kaynaklı olarak 33.343,22TL olarak hesap edildiği, tespit edilen bu hasarlardan hasarlı donatı demirleri yönünden toplamda 8.980 TL sovtaj değeri belirlendiği ve bu tutarın yukarıda hesaplanan hasar tutarından tenzili sonucunda davacı zararının toplamda 866.923,76 TL olduğu —— belirlenmiştir.
Poliçede “her bir hasarda uygulanacak muafiyetler” ana başlığı altında, “diğer doğal afetler” alt başlığı altında,—- olmak üzere, hasarın %10’u oranında tenzili muafiyet uygulanır’ şeklinde muafiyet düzenlemesi bulunduğu, anılan düzenleme kapsamında muafiyet tutarının tespiti yönünden, öncelikle —- hasar tarihi itibariyle —- olarak hesap edildiği —–, net hasar tutarı olan —– olduğu, düzenleme gereğince muafiyetin —- az olamayacağı, buna göre tenzil edilecek muafiyet tutarının — olduğu belirlenmekle, davanın—– yönünden kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz başlangıcı yönünden, dosyada mevcut ekspetiz raporunun tetkikinde hasar ihbar tarihinin — olup eksper raporunun —- tarihli olduğu, TTK’nun 1427/2. ve 4. fıkrası hükümleri kapsamında sigortacının borç muaccel olunca ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceği, buna rağmen davacı tarafça 14/02/2018 tarihli ihtarın gönderildiği, tüm zararlarının karşılanmasının talep edildiği, ihtarın davalıya 16/02/2018 tarihinde tebliğ olunduğu, dava dilekçesinde ise 01/03/2018 tarihinden itibaren faiz talep olunduğu belirlenmekle taleple bağlı kalınarak faiz başlangıcı dikkate alınmıştır.
Davalı vekilince aşamalarda zamanaşımı savunması yapılmış ise de, TTK’nun 1420. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinden doğan tüm istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağının düzenlediği, dava konusu rizikonun 25/10/2017 tarihinde meydana gelip davanın ise anılan 2 yıllık süre içinde 30/04/2018 tarihinde belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiş olduğu belirlenmekle bu savunmaya itibar edilmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin istemin reddinde,
2-Alınması gerekli 52.826,94 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın ve yargılama sırasında yatırılan 16.500,00 TL mahsubu ile bakiye 35.291,04 TL’nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 103.067,54 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 29.909,73 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 16.535,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 13.095,00 TL masrafın davanın kabul ve red oranı gözetilerek 10.483,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 388,50 TL masrafın davanın kabul ve red oranı gözetilerek 77,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/03/2023