Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/495 E. 2021/86 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/495 Esas
KARAR NO : 2021/86
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin—–tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile —-bedelli genel kredi ve ——— sözleşmelerine istinaden borçluya kredi kullandırıldığını, diğer borçlunun genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza ettiklerini, borçluların kredi hesapları —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini süresi içinde borcun ödenmediğini, bu aşamada müvekkil banka alacağının tahsiline teminen davalı hakkında ———- dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borcun tamamı, asıl alacağa, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalı takibe vaki itirazların iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekilinin —— tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Davacı vekilinin——— vekaletnamesinde sulh ve feragat yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilebilirse de davacı vekilinin açık talebinin feragat olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeni ile reddine dair karar verilmesi gerekmektedir. Diğer yandan davacının feragat dilekçesine göre davanın açılmasına kendilerinin neden olmadığı bu nedenle de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi talebinde de bulunulduğu anlaşılmış davacı vekilinin bu iddiası haklı bulunarak davadan sonra yapılan ödeme de davacının haklılık durumunu ispatlar nitelikte bulunmuş bu nedenle de davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
11-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Tarafların yaptıkların yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
3-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taralarca yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsiline,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.