Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/485 E. 2021/428 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/485 Esas
KARAR NO: 2021/428
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu şirket arasında ticari ilişki olduğunu, davalı şirkete ait ——– —- müvekkili şirket tarafından yapılması hususunda tarafların sözlü olarak anlaştığını ve belirtilen işlerin müvekkili şirket tarafından yapılarak teslim edildiğini, davalı şirketin müvekkilinin yapmış olduğu imalatları kabul ederek kullanmaya başladığını, anlaşmaya ve icra takibine konu faturada yapılan işlerin bulunduğu —- satılmış olduğunu, böylece maliklerin yararlanmasına da fiilen açıldığını, böylece davalı yanın müvekkili tarafından yapılan eseri zımnen ve fiilen teslim aldığını, davalı borçlu tarafından işlerin karşılığı olarak —- müvekkili davacının çalışanının hesabına yatırılmış olsa da müvekkili tarafından gönderilen ve davalı borçlu tarafından kabul edilen —tarihli faturada da görüleceği üzere yapılan işlerin karşılığının — olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan işlerin karşılığı kesilen —- faturanın davalıya tebliğ edildiğini, davalı yanca hiçbir gerekçe gösterilmeden fatura iade süresi geçtikten sonra iade edildiğini, faturanın müvekkilinin defter kayıtlarında işlendiğini, müvekkili şirketin aylardır ödeme sözü ile oyalanarak fatura ödemesi için hiçbir sonuç alamadığım, davalı borçlu tarafından bakiye alacak —- müvekkile ödenmediğini ve müvekkili tarafından —– numaralı ihtarı ile davalı borçluya ihtarname gönderildiğini fakat ihtara rağmen davalı yanca ödeme yapılmadığını, müvekkilinin son çare olarak alacağının tahsili için —– E sayılı dosyası ile takip başlattığını, işbu takibe —- davalı borçlu vekili tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini belirtip ——— takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava harç, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin iddiasının aksine taraflar arasında akdedilen bir sözleşme bulunmadığını, davacı vekilinin taraflar arasında sözleşme akdedildiğini kanıtlar bir bilgi ya da belge ibraz etmediğini, ticari ilişkiyi tevsik eder herhangi bir sözleşme sunmadığını, davacı vekilince ısrarla, müvekkili şirketin zımnen ve fiilen teslim ettiğini, taraflar arasında sözleşme ilişkisi dahi kurulmamışken sözleşmeye konu eserin teslim edilmesinin mümkün olmadığını, bu hususa ilişkin olarak teslim ve tesellüm tutanağı sunulmadığı gibi davacının iddiasının dışında başkaca bir bilgi ya da belge de ibraz etmediğini, her ne kadar davacı tarafça yapıldığı iddia edilen işlerin karşılığının —– belirtildiğini ancak müvekkili şirket tarafından yaptırılacak işlemlere ilişkin olarak davacının çalışanı olduğu belirtilen —– ilgili işler için kendi el yazısı ile sunduğu fiyat teklifinin —— olduğunu, bu görüşmelerin olumlu sonuçlanmadığını yani sözleşme akdedilmediğini, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ve takibe dayanak yapılan faturaya konu edilen işlerin müvekkili şirket tarafından başka bir firmaya yaptırıldığını belirtmiş olup, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun dava ile icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —– dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine toplam——- alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış olup bir inşaat mühendisi bir mali müşavir ve bir borçlar hukuku alanında uzman bilirkişiden oluşan heyetten kök ve ek rapor alınmıştır.
Yapılan yargılamada ve incelemede davacı ve davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş olup davacı taraf kendi ticari defter ve kayıtlarında ——alacaklı olarak göründüğü tespit edilmiş davalı tarafın ise kendi ticari defter ve kayıtlarında davalının borçlu olarak görünmediği tespit edilmiştir. Mahkememizce uyuşmazlığa konu mahalde keşif icra edilmiş davacı tanıkları keşif mahallinde dinlenmiş olup davalı tarafın tanıkları da sonrasında duruşmada dinlenmiştir.
Taraflar arasında ihtilaf konusu olan —— davalı kabulünde olan yazılı bir sözleşme olmasa da, bu açıklama ile —– seferde davalı şirket yetkilisince davacı şirket yetkilisine yapılan ödemelerle ticari ilişki sabit hale gelmiştir. Ticari ilişki davalıya ait inşaatın mermer işi olduğuna göre yazılı belge ile işin toplam bedeli konusunda da bir anlaşma yoktur. Sayın Mahkeme yapılan iş ve bedeli konusunda da dosyasına da sunulan teknik bilirkişi raporunda keşfen yapılan işin bedelinin—— tespit edilmiştir. Davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler —– işinin karşılığı olduğuna göre, takip tarihinden önce işin kısmen ya da tamamen yapılmadığı, zamanında yapıldığı, ya da ayıplı yapıldığına ilişkin davalı tarafından usulüne uygun yapılan bir ihbar ve ihtar da yoktur. Böylelikle davalı taraf işin eksikliğini de ispat edememiştir. Zira, dokuz farklı tarihte peyder pey —— yapılan ödemenin karşılığında hizmet ifasını hiç yapmayan davacıya karşı hiçbir ihtarda bulunulmamış olması ticari hayatın olağan akışına da aykırıdır. Dolayısıyla davacının dava konusu “işi” kısmen ya da tamamen yapmış olduğunu ispatladığı, davalı tarafın ise iddialarını ispatlayamadığı mahkememizce tespit edilmiştir.
Bu kapsamda teknik bilirkişi tarafından tespit edilen davacının yaptığı işin miktarından davalının ödemelerinin mahsubu neticesinde davacının talep edebileceği bedel ——olarak tespit edilmiştir. Ancak takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir delil bulunmamakla işlemiş faize yönelik talebin kabul edilmemesi gerekmiştir.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının kısmen sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile —–takip dosyasında; davalının —– alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, alacağın likit niteliği göz önünde bulundurularak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1——— asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına,
2-Davacı lehine hükmedilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 3.024,16 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 703,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.320,86 TL’nin davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.555,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 744,40 TL harç, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı toplamı 785,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 234,75 TL posta ücretinin toplamda 4.734,75 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3.599,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1.135,13 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarfedilen 50,00 TL posta ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 38,01 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 11,99 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021