Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/48 E. 2020/347 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/48 Esas
KARAR NO : 2020/347

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/07/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ————— —- Sözleşmesi olmak üzere 3 ayrı sözleşme imzalandığını; davacı tarafından sözleşme gereği yükümlülüklerin sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirildiğini; ancak,—— kurulumunun %80 oranında tamamlanıp aktif hale getirilme aşamasında davalı tarafından yapılması gereken ödemenin davacıya yapılmadığını; ödemelerin davalı tarafından aksatıldığını; bu nedenle sistemin son aşamasına gelindiğinde davacı tarafından verilen hizmetin durduğunu; davacı tarafından ——–bedelli fatura düzenlenerek davalıya tebliğ edildiğini, davalının fatura bedelinin tamamını ödemediğini, ancak davacının vergi hukukundan kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafından ——– bedelli fatura düzenlendiğini ve Kadıköy —————.Noterliği’nin ——– yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya gönderildiğini; faturanın ——– tarihinde davalıya tebliğ edildiğini; davalı tarafından süresinde itiraz edilmediğini; davacının alacağının tahsil için İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün ——-sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalının icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirtmiş, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere hesaplanacak oranda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketin davalının lisansını satın aldığı programın davalı şirketin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde çalışmasını sağlamak için sözleşme imzaladığını; davacının davalı şirketin lisansını satın aldığı programın davalı şirketin ihtiyaçlarına uygun şekilde çalışmasını sağlamayı taahhüt ettiğini; davacının taahhüdünü yerine getirmediğini; davacının yerine getirdiği iş bedelinden fazlasının ödendiğini; yine cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan takibi yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan yazılım kullanma lisans sözlemesi, ——- yazılım kurulum destek sözleşmesi kapsamında tarafların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirip getirmediği, getirdiği taktirde tamamlanma oranın ne olduğu, bu kapsamda davacının sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazanıp kazanmadığı, kazandığı taktirde miktarının tespiti ile alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyası içeriğine göre; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı … olduğu, —– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi ——– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi——tarafından düzenlenen —– kayıtlı rapora göre; tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş, dava konusu faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari defter ve kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Bilirkişi —–tarafından düzenlenen —– kayıtlı rapora göre; projenin %12’lik kısmının kurulumlara harcandığı ve tamamlandığı, projede analiz modelleme için ayrılmış %8.8’lik kısmın tamamlandığı, geliştirme taleplerinin ortalama değer olarak %25.52’sinin tamamlandığı, projenin toplamda %46.32’lik kısmının tamamlanmış olduğu tespit edilmiştir.
Dava itirazın iptali davası olup davacı takip talebindeki talep ile sıkı sıkıya bağlıdır. Başka bir deyişle takip talebine konu edilmeyen faturalar ve alacak kalemleri davacı alacağına dahil edilerek hesaplama yapılarak hüküm kurulamaz. Davaya konu İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında —- düzenleme tarihli — tutarındaki —- numaralı faturanın bir kısım alacağına ilişkin olarak takip başlatılmıştır.
Mahkememizce —- tarihli oturumda, HMK’nın 31. maddesi gereği davacı vekilinden, talebine ilişkin hususları aydınlatması istenilmiştir. Davacı vekili —- tarihli beyan dilekçesinde; davaya konu icra takibi ile davacı şirket tarafından ödenen KDV bedelinin, verilen hizmete karşılık gelen kısmının davalıdan talep edildiğini beyan etmiştir.
Taraflar arasında akdedilen—–numaralı maddesinde — cinsinden tespit edilmiş olup, lisans bedelinin tamamı tarafların işbu Anlaşma’yı imzalamasını müteakip, EK.1’de belirtilen lisans konusu Yazılım’ın Lisans Alan’a teslimi ile birlikte, Ek 1’de belirtilen tutarlara KDV ilave edilmek suretiyle Euro olarak faturalandırılacaktır. Lisans bedeli Ek-1’de belirtilen ———ödenecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Ek-1’in 2. maddesinde ise ————- olarak belirlendiği, lisans bedeli toplamının —— tarihinde faturalandırılacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, takip konusu 25/11/2016 düzenleme tarihli ——————–açıklamalı fatura nedeniyle, davacının ödediği KDV tutarının tamamlanan işe isabet eden kısmının davalıdan talep edilip edilemeyeceği noktasındadır.
Götürü bedelli sözleşmelerde gerçekleştirilen imalâta göre yüklenicinin hak ettiği iş bedeli, ödenmeyen iş bedeli ya da iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığı ve miktarının, gerçekleştirilen imalâtın işin tamamına göre fiziki oranın tespiti ve bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hak edilen iş bedelinin hesaplanarak kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle belirleneceği kabul edilmektedir. Taraflar arasında sözleşmelerde ayrıca KDV uygulanacağına dair hüküm konulmadığı takdirde ise KDV’nin götürü bedeli dahil olduğu kabul edilir. Somut olayda, götürü bedele ayrıca KDV ilave edileceği düzenlenmiştir. Bu itibarla, davalı KDV tutarından sorumludur. Davalının, yukarıda izah edilen şekilde hesaplanacak davacının hak etmiş olduğu iş bedelini ve buna isabet eden KDV tutarı nedeniyle borçlu olup olmadığı hususu üzerinde durmak gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olarak, birbiri ile uyumlu ticari defterlere göre; davacı tarafından davalıya 175.820,00 TL bedelli fatura düzenlenmiş, bunun karşılığında davalı tarafından davacıya 124.951,81 TL ödeme yapılmıştır. Alınan teknik bilirkişi raporuna göre; davacının sözleşme gereği üstlendiği ediminin %46,32’lik kısmını tamamlamış olduğu tespit edilmiştir. Bu itibarla, davacının sözlemeden kaynaklı iş bedeli, dolayısıyla faturadan kaynaklı KDV alacağının bulunmadığının kabulü gerekir. Alınan bilirkişi raporları dosya kapsamına ve denetime uygun bulunarak mahkememizce hükme esas alınmış, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklana nedenlerle;
1-Davanın reddine,
Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 278,77 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 224,37 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki——– göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.