Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/468 E. 2021/734 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/468 Esas
KARAR NO : 2021/734
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; —– sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı otomobil ile ——— istikametine doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek aynı istikamette emniyet şeridi ve sağ şeritte seyir halinde olan—– sevk ve idaresindeki—- plakalı çekici ve bağlı ——- plakalı yarı —–çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini; davalı şirket tarafından sigortalı ———- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84.maddesi d fıkrasında yer alan sürücülere ait asli kusurlardan arkadan çarpma kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu bulunduğunu; davacı —— plakalı araçta yolucu konumunda bulunduğundan kendisine atfedilecek bir kusur bulunmadığını; davalı şirketin kazaya asli kusuru ile sebebiyet veren ——— plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını temin etmiş KTK.m.91. Uyarınca davacının uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu; davalı şirkete —– tarihinde hasar başvurusunda bulunulduğunu; davalı şirket nezdinde —–nolu hasar dosyası oluşturulduğunu; davalı — tarafından ——- ödeme yapıldığını; davacının beden gücü kaybı oranı, aktif ve pasif dönem yaşayan sürelerine göre ödenen miktarın yetersiz olduğunu; bu nedenle, yeniden hesaplama yapılarak davacının uğramış olduğu zararların tam olarak tazmini hususunda davalı şirkete——- tarihinde yeniden başvurulduğunu; davalı ——– tarihinde herhangi bir ödeme yapılmayacağının e-mail yoluyla bildirildiğini; bu nedenlerle, geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle çalışma gücü ile kazanç kaybı ile davacının uğradığı zararların tespitine, davacının uğradığın zararın tam olarak belirlenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik——- geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya konu —– plakalı aracın davalı şirket nezdinde ——bulunduğunu; davalı —-nolu hasar dosyası açıldığını; —— günü meydana gelen kazaya ilişkin davacıya ——- tazminat ödemesi yapıldığını; davalı … şirketinin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını; açılan işbu davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu; yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu; yine davalı şirketin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu; cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız davanın reddini, davacının davasını ispatı halinde; davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen —– havale tarihli sulh dilekçesinde; davalı taraf ile sulh olunduğu, davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı görüldü.
Davalı vekili tarafından verilen —–havale tarihli sulh dilekçesinde; davacı taraf ile sulh olunduğu, ibraname mukabilinde ödeme yapıldığı, davanın konusuz kaldığı, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı yönünde beyanda bulunduğu görüldü.
HMK.nun. 313. maddesine göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”. Ancak mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.nun. 315. maddesinde “Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmekle sulhun neticesi düzenlenmiştir. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sona erdiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sulh nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 39,54 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubuna, bakiye 3,64TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
İlişkin, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren (2) hafta içinde başvurulduğunda; İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2021