Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/464 E. 2021/1025 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/464 Esas
KARAR NO: 2021/1025
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/04/2018
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin—- başladığını, — işten ayrıldığını, davalı —-tarihinde kurduğunu, iş akdi sona erdikten sonra —- eşinden devralıp kendisinin tek ortak olduğunu, gerek müvekkile iş akdi sona ermeden önce gerekse iş akdi sona erdikten sonra çalışanlar aracılığı ile elde ettiği —-müvekkil şirketin ticari sırlarını, müşteri ve sipariş bilgilerini —– aktardığını, bu bilgiler ile müvekkil şirketin müşteri çevresine müvekkil şirkete ait çizimleri kullanarak önerilerde bulunup anlaşmalar ve satışlar gerçekleştirdiklerini, bu girişim özgürlüğü, çalışanların, ayrıldıktan şirkette edindikleri bilgileri haksız rekabet oluşturacak şekilde kendi şirketlerinde kullanmalarını ve iltibasa mahal verebilecek ürünler imal etmelerini kapsamadığını, müvekkil şirketin uzun yılların birikimi ile büyük bir zaman ve maliyet sarf edilerek geliştirdiği ürünleri davalılar müvekkil şirketten ayrıldıktan sonra kurdukları şirkette zahmetsizce iltibas ettiğini, davalı—- müvekkil şirketin müşteri ve sipariş bilgilerini istediğini ve çalışan ——-tarafından gizlilik ve önemle korunan bilgilere ulaştığını, şirket tarafından verilen onay ile davalı taraf müşteri bilgilerini kullanmak suretiyle müvekkil şirketin —- sahip müşterilerinden —-ürünlerin çizimlerini —- çalışanından talep edip onay aldığı—- kayıtlarıyla tespit edildiğini belirterek—- Davalıların müvekkil şirkete yönelik haksız rekabet eyleminin tespitine ve önlenmesine, davalıların davacı müvekkile ait ticari sırları haksız yere aktarmaktan ve kullanmaktan, bu cümleden olarak iltibas edilen çizimleri üretmekten ve —- yasaklanmalarına, —–durdurulmasına ve yasaklanmasına, — davacı şirketin belirsiz alacak nitelikteki — maddi tazminat alacağının tamamının davalılardan —- müteselsilen tahsiline, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekillerinin —-olduğunu ve eşinin işten ayrılması sürecinde usuli işlemlerle şirket kurmaya ilişkin —nezdinde yapılacak işlemler açısından zaman kaybetmemek adına—- tarihinde şirketi eşine devrettiğini, hali hazırda davalı şirketle hiçbir ilişkisi olmadığı gibi, yalnızca —- hiçbir ilgisinin olmadığını, müvekkilleri—- bulunduğunu hem —— çalıştığını, kendisinin ürün tasarlayıp geliştirdiğini, sektörün öncü müşterileri ile iş akışını sağladığını, dava dilekçesinde bahsi geçen —- müvekkillerinin niteliğini bilerek özgür iradesiyle çalışmakta olduğunu, davcının müvekkillerinin sözde davacıya ait tasarımları kendilerinkiymiş gibi sunarak sipariş aldığı iddialarının gercek dışı olduğunu, davacının kendine ait olduğunu iddia ettiği ürünün, —- firmasına özgü firmanın talep ve ihtiyacı doğrultusunda firmanın kendi armatürlerine göre üretilmiş olması ve ürün çiziminin esasen firmaya ait olması sebebiyle, —- müvekkillerine sipariş vermesi ile daha önce firmanın ürününü üreten ve firmaya ait bilgilerin dosyasının kendilerinde bulunan —- sipariş verildiğini, Müvekkilleri — davacı firma ile olan iyi ilişkisi hem de anılan ürünlerin —sebebiyle haksız rekabet oluşturma saiki olmaksızın sipariş verdiğini, davacı tarafça — tarafından anılan ürünün üretilmeyeceği yönünde mail attığı iddiasının yine davacının kurgusunda bir hamle olup, siparişin bizzat müvekkilleri tarafından iptal edildiğini belirterek öncelikle müvekkili —– hali hazırda şirketin ne yetkilisi ne de ortağı olmaması ve şirket yetkilisi olduğu dönemde herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmaması sebebiyle kendisine yöneltilen haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, diğer davalı müvekkili —-, firmanın kendi ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda davacının ürününden farklı olarak kendi tasarımları ile ürünün çizimi ve üretimi yaptırılmış olduğundan sonuç itibariyle davacının iddia ve taleplerinin haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—– müzekkereye cevap verildiği,
Dosya alanında —, ——tevdii edilerek bilirkişi raporlarının alındığı ve raporların dosyamız arasına konulduğu görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava haksız rekabetin tespiti, engellenmesi, ve davalının ürettiği ürünlerin toplanarak imha edilmesi ayrıca maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dilekçelerinde talep ettikleri tüm deliller toplanmış olup dosya kapsamında bir teknik bilirkişiden rapor alınmış akabinde ise aynı teknik bilirkişinin dahil edildiği ve haksız rekabet alanında uzman bir bilirkişi ve bir de mali müşavir bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmıştır. Mahkememizce incelenmesi gereken hususlar tarafların ürettiği ürünlerin aynı olup olmadığı aynı — bunun teknik zorunluluktan mı kaynaklandığı, davalılardan —- davacı şirketin ticari sırlarını elde edip haksız rekabete mahal verip vermediği, ayrıca davalıların birlikte hareket ederek haksız rekabete sebep olup olmadıklarıdır.
Dosyaya kazandırılan bilirkişi heyet raporu denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmış olup; Dava dışı — dışında kalan tüm kısımları kendisi tarafından tasarlanıp üretildiği, — olarak tabir edilen kısmın ölçüleri ve tasarımı tamamen dava dışı — —- ——- kullanmakta olduğu, —-uygun olarak tasarlanmak ve üretilmek zorunda olduğu Taraflarca üretilen üründe benzerlikler bulunmakla birlikte, bu benzerliklerin neredeyse tamamı teknik gereklilikten kaynaklanmakta olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda davacı taraf, kendisine ait iş ürünlerinden yetkisiz yararlandığı iddiasındadır. —– haksız rekabet teşkil edebileceği sonucuna varılabilecektir. Ancak bilirkişi raporunun teknik değerlendirme kısmında, davalı şirket tarafından dava dışı — üretilen ürün ile davacı şirket tarafından dava dışı —- için üretilen ürünlerdeki benzerliğin teknik zorunluluktan kaynaklandığı, bu ürünlerin bir başka firma tarafından yapılması halinde dahi aynı şekilde yapılacağı sonucuna varılmıştır. Ancak bu husus tek başına, söz konusu—- ürünü niteliğinde olmadığını göstermemektedir. Zira her ne kadar teknik zorunluluklar dolayısıyla söz konusu ürünün belirli şekilde yapılması zorunluysa da yine de bu ürünün tasarlanması için harcanan emek ve çaba sebebiyle bir iş ürünü olarak nitelendirilmesi mümkündür. Açıklanan nedenlerle, davacıya ait —- çizimlerinin davalı tarafından kullanılması durumunda, bent kapsamında haksız rekabetin varlığından bahsedilebilecektir. Ancak bu noktada, davalı şirketin söz konusu ürünün tasarımını ücreti karşılığı bir başka firmaya yaptırmış olması sebebiyle, davacının değil kendi çabası sonucu oluşturulan bir iş ürününün kullanılması söz konusu olacağından, davacıya ait iş ürününden yetkisiz yararlanılmadığı sonucuna da varılabilecektir. Diğer yandan müşteri çevresinin iş ürünü olarak değerlendirilebilmesi için yukarıda da ifade edildiği üzere basit bir araştırmayla ulaşılabilen bilgilerin ötesinde bir hususiyete sahip olması gerekmektedir. Tarafların benzer hizmetler sundukları ve bu itibarla da müşteri çevrelerinde benzerlik bulunması kaçınılmazdır. Ancak bu durum da tek başına haksız rekabetin varlığına delil teşkil etmemektedir. Müşteri çevresine yönelik eylemlerin mevcudiyetini ve basit bir araştırmayla ulaşılamayacak, davacının yıllar içindeki emeği neticesinde oluşturulan nitelikli bir müşteri çevresinin varlığının ispat yükü davacı taraftadır. Bu nitelikteki bir müşteri çevresinin varlığı halinde, davalı eski çalışanın bu müşteri çevresine yönelik faaliyetleri haksız rekabet teşkil edebilecektir. Ancak eldeki davada davacı tarafından bu hususu ispatlar nitelikte bir delil dosyaya sunulmamış olup bu iddialara da itibar edilmemiştir. Diğer yandan davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde —-maddesi uyarınca hükmün ilanı talep edilmişse de kanunu lafzına bakıldığında davayı kazanan tarafın isteği üzerine ilan yapılabileceği mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Ancak eldeki uyuşmazlığın niteliği ve kararın içeriği itibariyle ilan edilmesinde bir hukuki yarar görülmemekle bu talebin reddine karar verilmiştir.
İzah olunan gerekçeler ışığında davacının ispatlanamayan davasının reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine,
2-Alınması gereken —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı vekili tarafından kullanılan 2.400,00 TL gider avansının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021