Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/430 E. 2021/1335 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/430 Esas
KARAR NO : 2021/1335

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında —– ———- satışı ve montajı ile ilgili olarak —– tutarında sözleşme imzalandığını, davalı, sözleşme konusu iş ile ilgili olarak müvekkiline —- bedelli fatura düzenlediğini, fatura bedelinin müvekkili tarafından muhataba eksiksiz ödendiğini, davalı tarafından imal edilerek montajı yapılan sözleşmeye konu —- tarafından uygun bulunmaması üzerine, — eksikliklerin giderilmesi ve bina ön yüzüne olacak şekilde tadilatı için müvekkili ile davalı arasında —- sözleşme imzalandığını, davalının—— yaparak — binanın ön yüzüne takması ve uygunluğunu beyan ve taahhüt etmesi üzerine davalı müvekkili adına —- bedelli fatura düzenlediğini ve müvekkilinin söz konusu fatura bedelini muhataba eksiksiz ödediğini, müvekkili— isimli firma anlaşma yapmak zorunda kaldığını ve tabeladaki mevcut arızanın tespitini talep ettiğini, tabelaya takılan ——olduğu ancak —- dışarıya takılmış olduğu, kabloların çatı üzerinde dağınık ve korumasız şekilde bırakılmış olduğu, — montaj edildiği ızgaranın sallanıyor olduğu, bu ızgaranın montajının iyi yapılmamış olduğu ve bağlantı yapılan ayakların küçük olduğu, —- olarak bağlantı yapılmadığı, — mevcut durumu itibarıyla tehlike arz ettiği, yerinden çıkarak düşebileceği için mutlaka sökülerek tamirinin yapılması gerektiğinin tespit edildiğini, —- düşerek olası can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaması için müvekkilinin derhal tabelayı—–söktürttüğünü, —– söküldükten — incelemede ızgaranın tadilat edilmesi gerektiği, tabelanın — değişmesi gerektiği, — değişmesi gerektiğinin tespit edildiği ve tabelanın çalışır hale gelmesi için toplam — bedelinin gerektiğinin belirtildiğini, tabelanın düşerek olası —bakımından yerinden sökülmesi ve arızanın tespiti işlemi için müvekkili —- ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkili tarafından davalıya —- yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş ise de davalı tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını,—sayılı dosyası ile yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 12.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının taraflar arasındaki sözleşmeye konu ———— hesaplamaları yanlış, mukavemet hesaplamaları yapılmadan,— aykırı yaptığının tespit edildiğini beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalının müvekkiline sattığı ve montajın: yaptığı ışıklı tabelanın ayıplı olması nedeniyle taraflar arasındaki —- tarihli sözleşmenin feshi ile—— davalıya iadesi, davalıya — söküm —bedeli olmak üzere toplam — avans faizi birlikte davalıdan tahsilini, —— avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacının 02.02.2018 keşide tarihli müvekkiline karşı düzenlenmiş olan ihtarnamede dile getirmiş olduğu hususların gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf ihtarnamede ve dava dilekçesinde dava konusu —————- hususunda ısrarla müvekkiline ulaşamadığını dile getirmekte olup dile getirilen bu hususun gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından müvekkiline —- çabası gösterilmemiş bir başka teknik ekibe tamirat yaptırılmak istendiğini, bu teknik —- ediş tarzının gözden kaçırıldığını, müvekkilinin söz konusu—- çalışır vaziyette davacı tarafa teslim ettiğini, davacı tarafın ürünün ayıplı olduğu iddiası doğru olsa bile ayıbın müvekkilinin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının şüpheli olduğunu, müvekkilinin hatasından kaynaklı bir ayıp mevcut olsaydı eğer bunun müvekkiline derhal bildirilmesi gerekeceğini, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hükmün uygulanmayacağını, müvekkilinin kusurundan söz edilemediği gibi, davacının ürün ayıplı olsa dahi ayıbıyla birlikte ürünü kabul edeceğinin açıkça yasada düzenlendiğini, davacı taraf derhal müvekkiline ihbarda bulunmak yerine ayrı bir üretici teknik servisle güya delil tespiti yaptırarak derhal bildirim yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçındığını beyan ile mahkemece yapılacak değerlendirme sonrasında, müvekkiline karşı başlatılmış olan davanın reddini, yargıla gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal teslimiyle sözleşmeden dönme nedeniyle uğranılan zararların tazminine ilişkindir.
Davacı vekili, 25.11.2016 tarihli sözleşme ve 24.01.2017 tarihli sözleşmeler kapsamında—— olduğunu, yazının bazı kısımlarının yanmadığını, bu hususun davalıya bildirildiğini, ancak arıza giderilmediğini, bunun üzerine üçüncü bir firmaya arıza tespiti yaptırıldığını, —- çıkarıldığını, —- ödendiğini iddia ederek, satış bedeli,—- bedeli ve arıza tespit bedelinin davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, tabelanın çalışır vaziyette teslim edildiğini, ayıbın müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, müvekkiline yapılmış derhal bir ihbarında bulunmadığı, savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Bu —–sözleşmeler kapsamında yapılan ———— olmadığı, ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği, davacının zararlarının ne olduğu, davalının sorumlu olduğu miktarın ne olduğu noktasındadır.
Uyuşmazlık hususunda bilirkişi raporları aldırılmıştır.
13.12.2019 tarihli Elektirik Mühendisi ve Makina Mühendisi Bilirkişi raporunda aşağıdaki tespitler yapılmıştır.
—— yapıla keşifte; söz konusu binanın —– montajı yapılan, ancak daha sonra arızalandığı belirtilen tespit konusu “—– —— —— tabelasının yerinde mevcut olmadığından tarafımızca fiili tespit yapılamadığı,
Söz konusu — — sayılı dosyası kapsamında teknik bilirkişiler tarafından tespit yapıldığı ve yapılan tespitleri içeren —- Raporunun dosyaya sunulduğu, Söz konusu raporda —- göre eksik, —- mukavemet hesapları yapılmadan kusurlu, — belirtildiği,
Dava konusu — arızanın—- Değişik İş dosyası kapsamında da teknik bilirkişiler tarafından tespit edilen, satın alındıktan ve ———— sonra ortaya çıkan söz konusu arızaların işin ehli olmayan kişilerce ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikle olması sebebiyle dava konusu — olduğunun kabulü gerektiği, söz konusu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davalının kusurundan kaynaklandığı, kanaatine varılmış olup, tarafımızca tanzim olunan işbu raporu saygılarımızla arz ederiz.
29.09.2021 tarihli Ek Bilirkişi raporunda aşağıdaki tespitler yapılmıştır.
Dava dosyası içerisinde — tarafından davacı —-tarihli —seri nolu fatura ile —–fatura düzenlenmiştir.
Davacı vekili — kaydiye tarihli dava dilekçeleriyle bahse konu 2.065,00 TL ödemek zorunda kaldığı bedel için —— can ve mal kaybına meydan vermemesi bakımından yerinden sökülmesi ve arızanın tespiti için müvekkilimiz tarafından —-“ şeklinde açıklamada bulunmuştur. Davacı vekilinin bu açıklamasına göre 2.065,00 TL bedelin, — sökülmesi ve arızanın tespiti için olduğu anlaşılmıştır. Dava dosyası içerisinde bulunan 2.065,00 TL bedelli faturanın açıklama kısmında ise —- gösterilmiştir. Bu hususun takdiri Yüksek Mahkemeye ait bulunmaktadır.
Mahkemenin yukarıda açıklaması yapılan ara kararı bakımından ana taşınmazın en üst katında bina —— önünden sökülerek yere — tespiti için işçilik ——bedeli gerekli olacağından faturanın düzenlendiği 14.12.2017 tarihi itibariyle kadri marufunda olduğu, olay tarihindeki — olduğu tespit ve müteala edilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı şirket ile davalı arasında “—– adresindeki binanın — —- tutarında sözleşme imzalandığı, davalı, sözleşme konusu iş ile ilgili 10.500,82 TL ödendiği, davalı tarafından imal edilerek montajı yapılan sözleşmeye konu ——– uygun bulunmaması üzerine,—- eksikliklerin giderilmesi ve bina ön yüzüne olacak şekilde tadilatı için davacı ile davalı arasında 24.01.2017 tarihli sözleşme imzalandığı, davalının —- yüzüne takması ve uygunluğunu beyan ve taahhüt etmesi üzerine davalı ya iş bedeli olarak 1.180,00-TL ödendiği, hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacıca montajı yapılan –, bir müddet sonra — arızalanıp arızalanmadığı, bu durum derhal davalıya bildirilip bildirilmediği, ——-tamamı yanıp yanmadığı, bu ayıpların davalıya bildirilip bildirilmediği, davacının sözleşmeden dönüp dönemeyeceği, ödediği bedel ve arıza tespitine ilişkin bedeli davalıdan isteyip isteyemeyeceğine ilişkindir.
Davacı tarafça—— sayılı dosyası ile yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu inceleme sonucunda düzenlenen 12.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye konu ışıklı tabelayı Elektrik İç Tesisat Yönetmeliğine aykırı olarak, eksik, elektriksel hesaplamaları yanlış, mukavemet hesaplamaları yapılmadan, kusurlu,— tespit edilmiştir.
Mahkememizce de aldırılan 13.12.2019 tarihli elektirik mühendisi ve makina mühendisi bilirkişi raporunda, söz konusu arızaların işin ehli olmayan kişilerce ilk bakışta anlaşılamayacak nitelikle olması sebebiyle dava konusu ışıklı tabelanın ayıplı olduğunun kabulü gerektiği, söz konusu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davalının kusurundan kaynaklandığı, zararın kadri maruf olduğu ( ek rapor ile) tespit edilmiştir.
Davacıca montajı yapılan tabelada ayıp bulunduğu sabit olmakla, bu ayıbın süresinde bildirilip bildirilmediği hususunun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Gizli ayıplarla teslim edilmiş olması halinde, bu ayıplar, ortaya çıktıktan itibaren uygun bir süre içerisinde, hemen satıcıya bildirilmelidir.
TTK md. 18/3’de yer alan “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü — kullanılarak kayıtlı elektronik— yapılır.” hükmü ayıp bildirimlerini kapsamaması ve maddedeki şekil, geçerlilik şartı olmaktan değil ispat şartı olması nedeniyle, tarafların tacir olmaları halinde dahi ayıp bildirimi herhangi bir şekilde yapılabilir.
Davacı, tarafından dava dilekçesinde ayıbın ihbarına ilişkin, ayıp ortaya çıktıktan sonra davalı şirketin yetkilileri arandığı ve davacı tarafından davalıya —- yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiği belirtilmiştir.
Davacı tarafında ayıp ihbarının süresinde yapıldığına ilişkin tanıkları dinlenmiştir. Davacı tarafın tanıkları — telefonla davalı tarafa bildirildiğini belirtmişlerdir.
Dosya kapsamında, davacının davalıya — tarihli ihtarnamesi incelendiğinde, davacının —- yazısının yandığı,— kısmının ise yanmadığı, bu durumun derhal muhataba bildirildiği, …yaklaşık bir ay sonra da— tamamen yanmamaya başladığı ve davalıya uzun zaman ulaşılamadığı, ulaşıldığında da davalının arızayı gidereceğini belirttiği” yönündeki beyanda bulunduğu,
—– arasında arızanın devam ettiği açıkça belirtildiği,
Bu—anlaşılmakla birlikte dosya kapsamında davacının, davalı satıcıya ayıbı “hemen bildirme” külfetini yerine getirmesi gerektiği,
Davacının dinlettiği, tanıkların telefonla davalı tarafa bilgi verildiğini belirtilmişlerse de, davalı tarafın ne zaman, hangi tarihte, hangi telefondan, davalıya ait — aranarak bilgi verildiği, hususunda somut bir beyanda bulunmadıkları, konuşma içeriklerinin de tespitinin mümkün olmadığı, bu kapsamda tanık beyanlarının soyut beyanlar niteliğinde olduğu,
Davacı tarafından— yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiği, bu ihtarname tarihininde — mayıs ayı olduğu nazara alındığında,
Mayıs 2017 tarihli arızanın, davacı tarafından TBK m. 223/11, c. 2 hükmü gereğince ayıbı “hemen bildirme” külfetini yerine getirilmediği anlaşılmakla, süresinde bir ayıp ihbarında bulunulmadığından, davacının sözleşmeden dönemeyeceği ve diğer zararlarının tazminini isteyemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 234,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 175,45 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —-ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.