Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/412 E. 2022/19 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/412 Esas
KARAR NO: 2022/19
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/07/2017
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
—adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —–, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde,davacı şirket tarafından — arasında geçerli işyeri sigorta poliçesi ile sigorta ettirilen —- adresinde bulunan işyerinde —- tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeni ile sigortalının zarara uğradığını, hırsızlık olayı sebebi ile sigortalı yerde davacı şirket tarafından yaptırılan ekspertiz sonucunda sigortalıya — hasar tazminatı ödendiğini, ödenen bedelin tahsili amacıyla davacı tarafından hırsızlık olayı sırasında işyerinin bulunduğu — veren davalıya rücu yazısı gönderildiğini, sigortalı işyerinde toplamda —-çalındığını, hırsızlık olayında davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sitenin güvenliğini sağlayamadığının anlaşıldığını, davalı—– gözetecek içeri giren çıkan şahısları araçların ne amaçlı orada olduklarını konirol etmek, hırsızlık, soygun, sabotaj gibi tehdit, tehlike ve tecavüzlere karşı gerekli önlemleri almak, bu —edemiyorsa da işyeri yetkilisini ve kolluk birimlerini durumdan haberdar etmek zorunda olduğunu, belirterek — tazminatın fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla ödeme tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, TIT.K. nun 1472. Maddesinin takibi amacıyla açılan davaların mutlak ticari davalar olup tarafların unvanına bakılmaksızın sigorta şirketinin halefiyelerine dayanan bu rücu davalarının ihtisas mahkemesi görev alanına girmesi nedeniyle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik karar verilmesini istemiştir. Ayrıca keyfiyete dayalı bu ödemede rücu şartları oluşmaması yanı sıra 5. Kişiler açısından muvazaalı bir ödeme olduğu, davaya konu poliçenin hırsızlık klozu başlıklı bölümü “hırsızlık teminatı, güvenlik birimleri ile doğrudan bağlantılı alarm sistemi, demir parmaklık, kepenk, gece bekçisi, güvenlik kamerası tedbirlerinden en az birinin alınmış olması kaydı ile geçerlidir” hükmüne amirdir. Ekspertiz raporunda hırsızlık güvenlik tedbirleri bakımından ise riziko mahallinde poliçede yazılı güvenlik tedbirlerinin olmadığı kanaatine varılmış ve bu nedenle teminat dışı şeklinde yorumlanmış ve hasar teminat dışıdır özel kaydı düşülmüştür. Davacı hasar teminat dışıdır konulu ilk raporu beğenmeyip aynı kuruluştan aynı dosya numarası ve aynı içerikte fakat tarih ve kanaat bölümü farklı başka bir rapor —- yönünde gayret sarf etmek suretiyle sigortalısına ödeme yapması kendi keyfiyetinde olsa da mahkemeyi yanıltıcı çaba içerisine girmesi, Poliçede sigorta yapılan yerin ayakkabı malzemesi deposu olarak belirtildiği fakat çalındığı iddia edilen malzemelerin top kumaş olduğu. Poliçedeki sigorla bedelinin sigorta değerinden yüksek olması, poliçe düzenleme tarihinden sadece — sonra hırsızlık olayının vuku bulması, sokağa bakan kamera açısının eylemden az önce değiştirilmesi, taşıma işinin — seferde icra edilmesi, giriş çıkış saatlerinin özellikle ayarlanması, depo ve çevre koşullarını çok iyi bilen kişi kişiler tarafından yapıldığı makul ve kuvvetli şüphe uyandırdığı. eylemin planlı ödemenin de danışıklı olduğuna çok sayıda işarettir. Davalı —-olarak sigortalı deposunun bulunduğu site yönetimi ile sözleşme düzenlenmiş olup site yönetimi kendi ekonomik şartlarına bağlı olarak günlük | personeli yeterli görmüş ve bu kişiyi de nokta nöbeti şeklinde vazitelendirmişlir. Bu da kayıt altına alınmıştır. —— davalı salt giriş —-gözetiminden sorumludur ve devriye görevi söz konusu değildir. Sözleşmede de açıkça belirtildiği gibi sitenin reel koşullarına uygun proje ve valilikçe gerekli görülen personel sayısı ile hizmet verilmesi halinde davacının iddia ettiği davalı sorumluluğu ancak gündem teşkil edebilir ki bu husus vaka tarihine uygun koşulu taşımamaktadır. —- özetlendiği yönde davalıya özellikle zimmetlenmiş herhangi bir malzeme, teçhizat, araç, gereç söz konusu değildir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca sorumlu davalı kurumdan rücuen tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Davacı ile dava dışı sigortalı ——- tarihinde sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu zarar meydana geldiği, uğranılan zarar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına—– hasar ödemesi yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; dava konusu zararın meydana gelmesinde kusur, zarar miktarı ve oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre; Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.
Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete hasar bedeli ödenmiş olmakla birlikte, hasar bedelinin ödenmiş olması tek başına davanın sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir söyleyişle sigorta şirketinin sigortalıya yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen tazminini isteyebilmesi için rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat yükü altındadır.
Rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu cihette uyuşmazlığa ilişkin aldırılan,
— tarihli bilirkişi raporunda, davalının yüzde yüz oranında kusurlu olduğu, davacı — sigortalısının hırsızlık olayına maruz kalan —- meblağın kadri maruf olduğu, sigortacının, hırsızlık olayında kusuru bulunmayan dava dışı sigortalısına yaptığı ödeme nedeniyle —–uyarınca sigortalısının halefi olduğu ve davalıdan—— tarihinden itibaren halef olduğu,
—-tarihli bilirkişi raporunda, davalı kusurunun asgari oranda olabileceği, tespit edilen kusur oranının % 25 olarak kabul edilmesi durumunda alacağın — kadar hesap edildiği, alacağa — gününden avans faiz işletilebileceği,
—- tarihli bilirkişi raporunda, yeterli techizat, kamera ve personel olmadığından güvenlik zaafiyeti oluştuğu, ——-kısmen asgari oran olarak önceki bilirkişi raporunda belirtilen % 25 asgari orana katılarak aynı oranda kusurlu olduğu,—- olarak tespit edilen kumaş bedelinin tutarı hususunda bir çelişki bulunmadığı, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının dava dışı sigortalıya yaptığı ödemeyi rücuen davalıdan isteyebilmesi için rizikonun meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği,
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, —-itibariyle şüpheli şahıs tarafından sokağı gören kamera görüş açısının değiştirildiği, —itibariyle şüpheli şahsın sokakta yürüdüğü,—- itibariyle —— — girdiği ——– geri çıktığı, —- yeniden sokağa girdiği, olayın meydana geliş günü —- günü tarih olarak bakıldığında pazar günü, —- sitenin içerisinde işyerlerinin hafta sonu nedeniyle kapalı olduğu saatlerde — itibariyle şüpheli şahıs tarafından — gören kamera görüş açısının değiştirildiği —- itibariyle sokağa girdiği, sonrasında — —-saatlerinin belirtilmediğinden suça konu olduğu düşünülen —- görüldüğü saatlerin sitenin hafta sonu kapalı olduğu saatlerde site içerisinde sokakta olduğundan yeterli techizat, kamera ve personel olmadığından güvenlik zaafiyeti oluştuğu, ———–kısmen asgari oran olan % 25 asgari oranında kusurlu olduğu, hususundaki görüşe mahkememizce iştirak edilmiştir.
Bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere dava dışı sigortalının işyerinden çalınan —– dava dışı sigortalısına ödediği — kadri maruf olduğu, anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında, davacı ile dava dışı sigortalı — tarihlerini kapsayan sigorta poliçesi imzalandığı, — tarihinde sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalınan—- bedeli olan— dava dışı sigortalıya davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle, davacının sigortalısının halefi haline geldiği, bilirkişi raporlarıyla kadri maruf olduğu anlaşılan ödenen bedel açısından kusuru olan üçüncü kişilere davacı sigorta şirketinin rücu edebileceği, yukarıda açıklandığı şekliyle olayda davalı — %25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda meydana gelen zarardan davalı şirketin kusuruna isabet eden —– davacıya karşı sorumlu olmasından ötürü, —-davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
—–tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 771,70 TL harç başlangıçta mahsup edildiğinden yeniden harç alınması yer olmadığına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 771,70 TL peşin harç toplamı: 803,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 197,50 TL posta masrafı ve 4.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 4.897,50 TL yargılama giderinden davalının red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.224,38 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2022