Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 E. 2018/463 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO : 2018/463

DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekilinin 04/04/2018 harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 18.11.2017 Tarihli 02.50 hareket saatli …… Sefer sayılı …………. uçağı ile …… İstanbul’a gelmek için davalı şirketten uçak bileti aldıklarını, Müvekkillerinin uçuş için gerekli hazırlıkları yaptıklarını ve zamanında hava alanına geldiklerini ve 02.30 gibi uçağa alındıklarını, ancak uçak içerisinde 1 saat kadar uçağın kalkışını bekledikten sonra uçakta meydana gelen teknik arıza sebep gösterilerek tüm yolcularla birlikte uçaktan indirilmişler ve hava alına alındıklarını, Bu şekilde uçaktan indirildikten sonra hava alanı terminal binasında yaklaşık 2 saat kadar bekletildiklerini, Bu 2 saat içerisinde davalı … yolu şirketinin görevlileri tarafından bilgilendirilmedikleri gibi birde hava yolu şirketinin görevlileri ve hava alanı polisinin sözlü ve fiili saldırılarına maruz kaldıklarını, bu iki saat bekleyişin ardından arızanın giderildiği bilgisi ile birlikte tekrar uçağa alındıklarını ancak yine uçak içerisinde 1 saat kadar uçağın kalkışını bekledikten sonra uçağın arızasının giderilmemiş olduğundan bahisle uçuşun iptal olduğu söylenerek tekrar uçaktan indirildiklerini ve bekleme salonuna alındıklarını, Bir müddet bekleme salonunda bekleyen müvekkillerine sabaha karşı uçuşun iptal olduğu bilgisi ile yolculara kahvaltı verileceği ve yolcuların otele alınacakları bilgisinin verildiğini, yolcuları otele taşıyacak olan servisin geldiği bilgisi üzerine müvekkillerinin servise yönlendirildiğini ancak serviste yer kalmadığından bahisle müvekkillerinin servise alınmadığını, uzunca bir bekleyişin ardından müvekkillerinin kendi imkanları ile tutmuş oldukları taksi ile kalacakları otele ulaştıklarını, gelinen otel odasında da çarşaf ve yorganların ıslak olması nedeniyle otel odasında değil otelin lobisinde uyumak zorunda kaldıklarını beyan ederek Müvekkillerin yaşamış oldukları bu mağduriyetin bir nebzede olsa giderilmesini teminen her bir müvekkil için ayrı ayrı 5.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL Manevi tazminatın uçuş tarihi olan 18.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle ticari işlerle ilgili bütün davalar ticaret mahkemelerinin görev alanına sokulmamış, yalnızca uzmanlık gerektiren hususların ticaret mahkemelerince karara bağlanması esası getirilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra “kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda davacılar hizmet alan konumunda olup tüketici sıfatına haizdir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemeleri tarafından görülüp, sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK.115-(2) maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın; mahkememiz görevsizliği nedeni ile HMK.115-(2) maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğuna,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Harç ve mahkeme masrafı konularının görevli mahkeme tarafından nihai kararda değerlendirilmesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.