Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/377 E. 2021/763 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/377 Esas
KARAR NO : 2021/763

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ——- yapılması konusunda anlaşıldığını,——— şirket tarafından bitirildiğini, söz konusu mal ve hizmetin davalıya teslim edildiğini, davalı adına ———- bedelli faturanın düzenlendiğini, davalı tarafından fatura alacağının ödenmediğini, yasal süresi içerisinde faturaya itiraz edilmediğini, davacı tarafından alacağın tahsili ——- sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve faize itiraz edildiğini belirtmiş, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya— üzerine yapılacak —— için davacı ile anlaşıldığını,—- mutabakata varıldığını, davalının——– tarihinde ödediğini, davacının anlaşmaya aykırı olarak ve davalının talebi olmaksızın teslim edilen——— sökerek ——-ettiği————taktığını, sökülen —– davalıya teslim etmediğini, davacının ——- faturalandırarak talep ettiğini, davalının böyle bir borcu bulunmadığını, davalının usulüne uygun olarak temerrüte düşürülmediğini, alacağın likit olmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava;—– arasındaki hizmet alımından kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar——-; davacı ile davalı arasında kurulan ———sözleşmesi gereği taraflar arasında kararlaştırılan — bedelinin ne olduğu, davacının teslim ——— söküp sökmediği, taraflar arasında yeni imal edilen —– ilişkin anlaşma bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır.
——— sayılı takip dosyası içeriğine göre; —- başlatılan takibin alacaklısının davacı——— tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibiyapıldığı, — tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
———-cevabına göre; davacı şirketin ——- tutarındaki faturanın davalı tarafından—– bildirildiği görüldü.
———- yazı cevabına göre; davalı şirketin — formlarının gönderildiği görüldü.
Bilirkişi—– verilen —– ——– bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı şirketin —– usulüne uygun tutulduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu——–, birinci fatura bedelinin tahsil edilmiş olduğu, dava konusu ——– faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ——- takip tarihi itibariyle davalının 10.127,79 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —— tarafından düzenlenen 16/04/2021 tarihli rapora göre; davalı şirketin ——– usulüne uygun tutulduğu, davalının ticari defterlerinde—— icra takip tarihi itibariyle davalının 10.127,79 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalıya mal ve hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan —–sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir (———-tarihinden önce davalının temerrüte düşürülmediği dosya kapsamı ile sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden —— elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen——– takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı ——- teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki———- tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle ———–alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde davacıya takip tarihi itibariyle 10.127,79 TL borcu bulunduğu, dava konusu faturaların davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği——– bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından —– bildirildiği, bu halde davalının ——– formlarının aksini ispatlaması gerektiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği———-Karar sayılı ilam), davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil———–davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davacı tarafından davalı adına iki adet fatura düzenlendiği, 8.663,14 TL tutarlı faturanın ödendiği, dava konusu faturanın ise ödenmediği anlaşılmıştır.
İİK’nın 67/2. maddesi, “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne, göre red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Dava konusu faturanın davalı —– kayıtlı olduğu, faturaya itiraz edilmeksizin —-işlendiği, davalı tarafından herhangi bir ödeme definde bulunulmadığı, dava konusu edilen davacı alacağının miktarının, davalı yönünden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
————– sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 10.127,79 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan 10.127,79 TL’nin %20 sine tekabül eden 2.025,56 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 691,83 TL harçtan peşin alınan 176,75 TL harcın mahsubuna, bakiye 515,08TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——- uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 221,84 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 176,75 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 217,85 TL ile davanın red %2,14 ve kabul %97,86 oranına göre hesaplanan 2.280,90 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.