Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/362 E. 2019/499 K. 10.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-

ESAS NO : 2018/362
KARAR NO : 2019/499

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile —– plakalı aracın ruhsat sahibi olan ————- arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temlike konu ———— plakalı araçın 24/02/2016 tarihinde ————-plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, trafik kazası tespit tutanağında da görüleceği üzere davalı sürücünün yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğinin açık olduğunu söz konusu durumun kaza yeri tetkiki ve sürücülerin beyanlarının kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, iş bu kaza sebebi ile temliğe konu araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile temliğe konu aracın 5 günlük onarımda kaldığını bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak olduğunu, temliğe konu aracın ticari gelir elde ettiği söz konusu olduğundan 5 gün boyunca çalışamamasından dolayı kazanç kaybına uğradığını, nitekim karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası ————- teminat dışı kalan haller maddesinde kazanç kaybı teminat kapsamı dışında bırakıldığını, bu nedenlerle temliğe konu aracın uğradığı günlük 200 -TL olmak üzere 5 günlük kazanç kaybının davalı borçludan talep etmek zorunda kaldıklarını davalarının kabulü ile davalı/borçlulların İstanbul Anadolu —————– İcra Müdürlüğü’nün 2018/1742 esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline takibin kaldığını yerden devamına, davalıların itirazları haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın % 20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalılardan müvekkili şirket tacir olduğunu ancak müvekkili … ‘ ın tacir olmayıp müvekkil şirketin personeli olduğunu davanın bu nedenle genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi yerine Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacı araç maliki şirketten temlik sözleşmesi ile alacağı temlik aldığını iddia etmesine rağmen gerek icra dosyasına gerekse dava dosyasına bir temlik sözleşmesi sunmamış olmasına rağmen, araç sahibi ————– nin halefi olarak müvekkil ve araç sürücüsü hakkında icra takibine girişmesi ve dava açmasının usule aykırı olduğunu bu nedenle davacının taraf sıfatı yönünden itiraz ettiklerini, davacının kusura onarım süresine ve kazanç kaybına vs iddiaların doğru olmadığını, davacının inkar tazminatı talebine hiçbir haklı dayanağının bulunmadığını, davacının iddia ettiği alacağının likit olmadığını, ihtilaf yargılamayı gerektirtiğini ve bu nedenle davacının inkar tazminatı talebinin yetersiz olduğunu, ayrıca davacı araç maliki olmadığını gibi, icra dosyasına temlik sözleşmesi vs hiçbir belge de sunmadığını haksız ve kötü niyetli olarak takipte bulunduklarını, bunun için takibe yaptıkları itirazın haklı olduklarını bu nedenle de davacının inkar tazminatı talebinin yersiz ve dayanaksız olduğunu görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine, husumet yönünden davanın reddine, esasa girilmesi halinde haksız ve dayanaksız olması nedeniyle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacının % 20 den aşağı olamamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep; tirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine mahkememizde açılan İtirazın İptali ( (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin 29/05/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Feragatın ön inceleme aşamasından sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 29,60 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik alındığı anlaşılan 6,3 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; gerekçeli mahkeme kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı