Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/360 E. 2019/1198 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/360 Esas
KARAR NO : 2019/1198

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/07/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; —- adresinde ——— tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda —– yaşamını yitirdiğini ve —– tarihinde müteveffanın yakınlarıyla davalı işveren arasında —-” başlığı altında hukuka ve kanuna aykırı belge imzaladığını beyanla; bu —-” adlı belgenin iptaline ve bu tatanaktan müvekkillerinin sorumluluğunun bulunmadığının tespitine ve İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesinin ——-. Sayılı dosyası nedeni ile davalıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı gerçek kişiler vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacılar, müvekkil davalılar ile davalı ——- şirketi arasında yapılan —– tarihli uzlaşma tutanağında taraf olmadığını, uzlaşma tutanağı davacılar tarafından imza edilmiş olmadığını, davalılar tarafından davacılara karşı açılmış bir icra takibi ya da hukuk davası bulunmadığını, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkilerinin davanın açılmasına sebebiylet vermediklerinden dolayı masraf ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmamasına ve karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Davalı şirket vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; —- tarihli uzlaşma tutanağının kanun ve yönetmeliklerde aranan şartları haiz olmadığını, huzurdaki davanın bir menfi tespit davası olmayıp uzlaşma tutanağının iptaline yönelik bir dava olduğunu, usulde ve uygulamada ise böyle bir dava türünün olmadığını, davacıların İstanbul Anadolu —Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasının konusunu oluşturduğunu ve mahkemenin vereceği kararın bağlayıcı olduğundan davanın önceliklek hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini; asliye hukuk mahkemesinin dava dosyasının bekletici mesele yapılması ile davanın esastan reddine ve yargılama gideri vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini; talep etmiştir.
İstanbul Anadolu —-.İş Mahkemesi’nin görevsizlik kararı üzerinedosyanın mahkememizde bu esasa kaydedilmesi üzerine yargılamaya mahkememizde devam olunmuştur.
İstanbul —-.İcra Müdürlüğü’nün— sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış ve tetkik edilmiştir.
Yapılan incelemesinde; alacaklısının …olduğu, borçluların —- … olduğu, takibin —–tutarındaki rücu alacağının, borçluların sebep olduğu iş kazası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı tazminat nedeniyle borçlulara rücu edilmesi,— tanzim tarihli uzlaşma tutanağında istinaden rücu alacağı sebebi olarak açıklandığı ve — tarihinde takip başlatıldığı görülmüştür.
İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde davacısının —olduğu, davanın İstanbul —-.İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dosyanın İstanbul Anadolu —.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin—- esas sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne intikal ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, —- tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu —- vefatı sonrası —- tarihinde müteveffanın yakınları davalı gerçek kişiler ile davalı işveren arasında imzalanan uzlaşma tutanağının, hukuka, kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olduğundan bahisle iptali ve uzlaşma tutanağında davacıların sorumluluğunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce anılan tutanağın tetkikinde, davalı—- davalı gerçek kişiler arasında imzalandığı, konusunun—-ait işyerinde işçi olarak çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden — yakınlarına tazminat ödenmesi, uzlaşma sağlanan ödemenin yapılması kaydı ile her türlü tazminat ve alacak davası açma hakkından ve şikayet haklarından feragat edilmesi, karşılıklı ibra ve sulh olunması olarak tutanağın 2.maddesinde kararlaştırıldığı, anılan sözleşmede davacıların taraf olarak yer almadığı gibi davacılara ilişkin hiçbir hüküm de içermediği belirlenmiştir.
Davacılar vekilince, dava dilekçesinde anılan tutanağın 4.4 maddesinde yer alan —— firmasına karşı her türlü rücu hakkının saklı olduğu ibareleri nedeniyle davacı şirketin borçlu durumuna düşürüldüğü iddiasında olduğu, esasen bu davanın temelini de bu iddianın oluşturduğu değerlendirilmiştir.
Davaya konu — tarihli bu uzlaşma tutanağına dayalı olarak davalı — tarafından, davacılar aleyhine İstanbul—.İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, —–rücu alacağının tahsilinin talep olunduğu, takibe itiraz üzerine davacı —-.tarafından borçlulardan —- aleyhine itirazın iptali talepli olarak — tarihinde dava açıldığı, verilen görevsizlik üzerine yargılamasına İstanbul Anadolu —–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyasında devam olunduğu görülmüştür.
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince davacıların tarafı bulunmadığı bir sözleşme ile davacılara bir sorumluluk yüklenemeyeceği gibi, sorumluluktan kurtarmanın da mümkün bulunmadığı, kaldı ki davaya konu tutanakta da davacılara sorumluluk—- bir düzenlemenin yer almadığı, bundan başka anılan tutanak nedeniyle davacıların bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının İstanbul Anadolu —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasında yargılama konusu yapılmış bulunduğu, itirazın iptali isteminin yargılaması kapsamında, takibe dayanak yapılan uzlaşma tutanağının anılan Mahkemece incelenecek olup, davacılar yönünden bu tutanak nedeniyle bir sorumluluk doğup doğmayacağı, anılan tutanağın hukuka, kanuna, ahlaka, adaba aykırı bir sözleşme olup olmadığının değerlendirilecek ve hükme bağlanacak olduğu, bu itibarla Mahkememizde aynı taleplerin değerlendirilmesi yönünden davacıların hukuki yararının bulunmadığı kanaatiyle davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken — maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan —- ile —- harçtan mahsubu ile fazla alınan —- harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki ——- göre hesaplanan —- maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı——. tarafından yapıla — posta yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı——vekili ve davalı gerçek kişiler vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.