Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/349 E. 2019/887 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/349 Esas
KARAR NO : 2019/887

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davalı … uzunca bir dönem müvekkil şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptığı, şirketin hakim ortaklarından da birisi olduğu, davalı, şirketin hakim ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı olması hasebiyle müvekkil şirketin hesaplarından da sorumlu ve yetkili olup kendisi bu dönemde şirketten hiç bir gerekçe göstermeden istediği zaman nakit para çektiği, Davalı bu şekilde şirketten çektiği paralar nedeniyle oluşan cari hesap nedeniyle müvekkil şirkete borçlanmış olup borcunu bugüne kadar ödemediğini, toplamı faiz hariç 195.339,26 TL olduğu, Davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün 2016/19715 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğundan bahisle fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatı ödemesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davacı şirket 2011 yılında ———- … tarafından kurulduğu, Davacı şirketin kuruluşu sonrasında hem ———— ortağı olmaya devam ettiği, ve her iki şirket üzerinden de faaliyetleri sürdürüldüğü, Davacının , muhasebesel işlemler ile kötü niyetli olarak müvekkil şirketi borçlu çıkarma çabasında olduğunu, davacı şirket yönetimi kişisel hırslarını ve egolarını şirketleri de dahil ederek iş bu davayı ikame ettiğinden bahisle şikayet haklarımız saklı kalmak kaydıyla, açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ayvalık —–Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/153 Talimat sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporundan özetle; Defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin T.T .Kanunu ve V.U.K nda belirtilen tarihlerde, süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, yevmiye defterleri muhasebe kayıtlarının muavin defter kayıtları ile birebir uyumlu olduğu, Davalı …’ın huzur hakları ile ilgili ödemeleri 335.01.059 personele borçlar hesabında takip edilmiş olup, huzur hakları kendisine ödenmiş, kalan bakiye 63.742,34 TL davacı —– olan borcundan (131.01.001 ortaklardan alacaklar) mahsup edilerek kapatılmıştır….’ın takip tarihi olan 26/09/2016 tarihi itibariyle 195.339,26 TL borcu olduğu hesap edilmiştir şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Davacı şirketin sicil dosyası sureti dosyamız içine alınmış ve tetkik edilmiştir.
İstanbul Anadolu ———— İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 26/09/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —–borçlusunun … olduğu; takibin asıl alacak 195.339,26 TL asıl alacağa yönelik ilamsız takip başlatıldığı, borçlu vekilince verilen 04/10/2016 havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
Dava, davalının davacı şirkette yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı, davacı şirkete borçlandığı halde ödemediği, görev yaptığı dönemde hiçbir şeyin karşılığı olmayıp davalının keyfi uygulaması sonucu davalıya nakten veya şahsi banka hesabına davacı şirketçe ödendiği iddiasıyla 195.339,26 TL’ye ve faizine ilişkin takibe itirazen açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf iddia ve anlatımlarına göre dava müdür sorumluluk davasıdır.
Davalı şirketin sicil dosyasının tetkikinde davalının ana sözleşme ile Mayıs 2011 tarihinde 3 yıl süreyle Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildiği, 2016 yılındaki istifasına kadar görevinin devam ettiği belirlenmiştir.
TTK 408/1 ve 479/3-c maddeleri gereğince, sorumluluk davası açılabilmesi yönünden , şirket genel kurulunda karar alınmış olması gerekir ve bu husus özel dava şartlarındandır.HMK 115/1 madde gereğince dava şartları davanın her aşamasında mahkemece resen araştırılır ve HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkün ise tamamlanması için tarafa süre verilir. Bu kapsamda davacı vekiline 03/04/2019 tarihli celsede, sorumluluk davası açılmasına ilişkin genel kurul kararı sunması için kesin süre verilmiş, sonuçları hatırlatılmış, ne var ki davacı vekilince ara karar gereği bir genel kurul kararı sunulmamış, ara karar gereği olduğu bildirilerek ibraz edilen Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 03/08/2017 tarihli sayısında yayınlanan, davacı şirketin 07/07/2017 tarihli genel kurul kararında da, anılan suretle sorumluluk davası açılması yönünden alınmış bir karar bulunmadığı mahkememizce belirlenmekle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.454,23 TL harçtan mahsubu ile kalan bakiye 2.409,83 TL nin davacıya iadesine,
3————tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.