Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/341 E. 2023/980 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/341 Esas
KARAR NO:2023/980

ESAS DAVA (—– Esas)

DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı), Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)

DAVA TARİHİ: 22/03/2018

BİRLEŞEN DAVA (—-Esas)
DAVA: Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :25/04/2022
KARAR TARİHİ:29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı), Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ana davada, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle,
Müvekkilinin, —— tarihinde ——–ortaklık sözleşmesi imzalayarak davalı —- ortak olduğu, kendisine, —– bulunan kooperatifin —– tahsis edileceğinin beyan edildiği ve sözkonusu hususun ortaklık sözleşmesine kaydedildiği, ilerleyen zamanlarda, diğer üyelerin tamamına sahip oldukları dairelerin tahsisi ve tapu tescil işlemi yapıldığı, davacıya ne tahsis, ne de tapu tescil işlemi yapılmamış olduğu, davacının kendisine tapu tescil ve tahsis işlemi yapılmaması üzerine, davalı ——– aleyhinde, konutun aynen teslimi, teslim mümkün olmazsa konut bedelinin verilmesi için dava açtığı, ———- dairenin davacıya tahsisine karar vermiş olduğu, Mahkeme kararını müteakip müvekkilinin sahibi bulunduğu konutun, kendisine tahsis edilmiş olduğu, dairenin kendisine tesliminin ardından, davacının kar amaçlı daireyi kiraya verdiği, kiralama işleminden kısa bir zaman sonra 3. bir şahsın noterden ihtar eşliğinde, müvekkilinin dairesinin yer aldığı ——– bulunduğu arsanın kendilerine ait olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin kiracısı aleyhinde, icra takip işlemleri başlatmış olduğu,——– ve aynı zamanda kurucusu —-yaptığı görüşmede; arsa maliki olduğu iddia edilen kişilerle aralarında çekişmelerin olduğu, buna bağlı davalar açıldığı, karşı tarafın haksız olduğu, davaların kendi lehlerine netice vereceği, endişeye mahal olmadığı, en kısa zamanda problemlerin ortadan kalkacağı, asla mağduriyet yaşamayacağı, yakın zamanda tapu tescil işlemi yapılacağı ve sahip olduğu ——- tapusunun kendisine verileceğinin ifade edilmiş olduğu, aradan geçen uzun zamanın ardından, bütün kooperatif üyelerinin tamamına sahip oldukları dairelerin tapu tescil işlemleri yapılmış, ancak, müvekkilinin sahip olduğu dairesini bir türlü üzerine alamamış olduğu, ne zaman dairesini talep etse, sürekli problemlerin bugün yarın ortadan kalkacağı, asla mağduriyet yaşanmayacağı belirtilerek oyalanıp durduğu, diğer kooperatif üyelerin tapularını aldığını, kendisine verilmekten imtina edildiğini fark eden davacının kooperatif yetkilisinin geçiştirici, oyalayıcı, samimiyetten ve inandırıcılıktan uzak tavırlardan, sahip olduğu dairenin kendisine verilmesinin artık mümkün olamayacağını ve bu aşamadan sonra beklemenin zaman kaybından başka işe yaramayacağını anladığından bahisle belirsiz alacak niteliğinde şimdilik —- alacağın davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş, ana davaya cevap verilmemiştir. Birleşen davada, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, davalı kooperatif üyesi olduğu, diğer üyelerin daireleri hak sahibi üyelere tahsis edilmiş olduğu, müvekkiline ait dairenin kendisine verilmemesi üzerine aynen teslim veya bedelinin verilmesi için davalı aleyhinde açmış olduğu davada; ——– nolu dubleks dairenin müvekkiline tahsisine karar verildiği, tahsis kararının ardından, müvekkilinin tasarrufunda bulunan dairenin yer aldığı ——, davalı kooperatifin 3.şahıslara borcundan dolayı cebri icra marifetiyle satılmış olduğu, müvekkilinin davalı kooperatif yetkilileriyle yaptığı görüşmede; karşı tarafın haksız olduğu, açılmış bulunan davalar olduğu, davaların lehlerine sonuçlanacağı, endişeye mahal olmadığı, en kısa zamanda problemlerin ortadan kalkacağı, asla mağduriyet yaşanmayacağı, yakın zamanda tapu tescil işlemi yapılacağı ve hakkı olan dairenin kendisine teslim edileceği ifade edildiği, ancak, bütün bu taahhütlerin ifasını sabırla bekleyen müvekkilinin, netice alamayacağını anlayınca, kooperatif aleyhine ——- sayılı dosyası ile kısmı alacak davası açılmış olduğu, saklı tutmuş olduğu kısmı davadaki alacağa istinaden, 990.000-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Birleşen davada davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı yanca dava açılabileceği düşünülecek olsa bile; davadaki taleplerin zamanaşımına uğramış olduğu, zira davacının ——— esas sayılı dava dilekçesindeki beyanlarına göre davacı yanın alacak hakkını öğrendiği tarihin ek davanın açılmasından çok önce olduğunun gayet açık olduğu, öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davanın esas bakımından da reddine karar verilmesi gerektiği zira davacının ——- ait ——– taşınmaza kooperatif üyesi olduğu, ——- üyelerinin bağımsız bölümleri belirlenmiş olup dairelerin tapusunun verilememesinin sebebinin arsa sahiplerinin, taşınmazı üçüncü kişilere devretmesi olduğu, kaldı ki; yapı müteahhidi ile arsa sahibi arasında ———- dosyasında açılan tapu iptali tescili davasının halen devam ettiği, tapu iptal tescil davası neticesinde tapunun iptali durumunda bağımsız bölümün davacıya devrinin mümkün olacağı, davalı kooperatifin, devrin yapılamamasında bir kusuru olmadığı, hukuki imkansızlık söz konusu olduğu, dosya kapsamında alınan raporda 1.000.000 TL rayiç değer tespit edildiği gerekçesi ile 990.000 TL üzerinden müvekkili aleyhine dava ikame etmiş ise de; alınan raporda objektif kriterler açıkça belirtilmesi gerekirken, yalnızca emsal emlakçı ilanlarının incelenerek bedel belirtilmesinin hatalı olduğu, söz konusu raporun hükme esas alınması mümkün olmayan hatalı bir rapor olduğundan bahisle davanın reddinin talep edildiği belirlenmiştir.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, kendisine konut verilmeyen kooperatif ortağının, tazminat istemine ilişkindir.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, emsal taşınmaz değerlemesine ilişkin olarak ve ayrıca davacının, kooperatif üyeliğine ilişkin akçeli yükümlülükleri yönünden eksik bulunup bulunmadığına dair ——– kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış, sunulan raporlar, dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmuş, varılan kanaate Mahkememizce de iştirak olunarak raporlar hükme esas alınmıştır.Davalı tarafça süresi içinde zamanaşımı defi ileri sürülmüş olmakla, öncelikle bu yönden inceleme yapmak gerekmiştir. Her ne kadar cevap dilekçesinde; davaya konu alacağın eser sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin olup BK 147/6 maddesine göre 5 yıllık zamanaşımı tabi olduğu belirtilmiş ise de dava, kooperatif ortağının, ortağı bulunduğu kooperatife karşı, ortaklıktan kaynaklı hakkının teslimi istemine ilişkin olmakla, TBK’nun 147/4. bentte düzenlenen “Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar” hükmü kapsamında kaldığı belirlenmiş, zamanaşımına ilişkin defi de bu çerçevede incelenmiştir. Davacının halen davalı kooperatif üyesi bulunduğu, ortaklık ilişkisi devam ettiği sürece ortak ile kooperatif arasında zamanaşımı süresinin işlemeye başlamayacağı Mahkememizce gözetilmiş, davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. ————Mahkememizce davalı —–kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile, davacının davalı —– kuruluşundan beri ortağı olmayıp konut inşaatları —- yılında tamamlanmış olan —- ortaklık payını ve tamamlanmış daireyi bütün hak ve vecibeleri ile devralmak suretiyle ortak olduğu,—- yönetim kurulunun —— sayılı yönetim kurulu kararında; özetle —- sıra numaralı ortağı—– daire ——- nolu dairesini bütün hak ve vecibeleri ile birlikte davacıya devir işleminin yapılmasına, davacının ——— ortağı olmasına oy birliği ile karar verildiği, —–yetkililerince düzenlenen belgeden daireyi ve ortaklık payını devreden —– tarihine kadar kooperatife tapu harç ve masrafları haricinde imalatla ilgili borcu olmadığının tespit edildiği belirlenmiştir. Davacının genel giderlere ilişkin borcunun ise daireyi/ olmazsa rayiç bedelini talep etmesine engel olmadığı gibi davalı tarafın bu yönde bir savunması da yoktur. Bilakis tapu iptal tescil davası neticesinde tapunun iptali durumunda bağımsız bölümün davacıya devrinin mümkün olacağı bildirilmiştir. Davalının savunmasına konu tapu iptali ve tescil istemine konu dava,——-esas sayılı dosyası olup dosyanın tetkikinde, dosyamız davalısı kooperatifin ve yanı sıra —- davacı konumunda olduğu,——- davalı olduğu, tapu iptali ve tescil isteminin dava konusu edildiği, dava dilekçesinde davacı gerçek kişiler ile davalı şirket arasındaki —-tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi gereği tapu iptali ve tescil talep edildiği, —– tarihinde davanın reddine dair karar verildiği kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. — sayılı dosyası sureti celp edilip incelenmiş, davacısının dosyamız davacısı, davalısının dosyamız davalısı olduğu, davacının ———- dairesinin kendisine aynen teslimini talep ettiği, yargılama neticesinde davacının kendisine teslimini talep ettiği daireyi davalı kooperatifin teslime hazır olduğu beyanı karşısında, dairenin teslimi isteminin kabulüne dair karar verildiği kararın kesinleştiği belirlenmiştir. Davaya konu taşınmazın tapu kayıtları celp edilmiş, anılan taşınmazın arsa vasfında tescilli olduğu, —–nolu daire kaydının bulunmadığı, ayrıca anılan taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı bulunmadığı, ——– sayılı takibi kapsamında ihale ile devrinin dava dışı kişilere gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Yukarıda yapılan tespitler kapsamında davacıya tahsis edilen, —- sayılı kararı ile, davacıya teslimine karar verilen taşınmazın, davalı tarafından davacı adına tesciline ilişkin imkansızlık nedeniyle —- yerleşmiş içtihatları kapsamında diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerine hükmedilmesine ilişkin koşulların oluştuğu değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda yapılan inceleme ile kök dava tarihi itibariyle emsal taşınmaz değerinin —- olarak belirlendiği, bunun —- kök dava, —- ise birleşen davada talep ediliği, her ne kadar kök davada, davanın belirsiz alacak davası olduğu ifade edilse, hem istemin mahiyeti itibariyle belirlenebilir olduğu hem de ek davada, kök davanın kısmi dava olduğunun ifade edildiği gözetilerek, kök davadaki istem kısmi alacak davası olarak değerlendirilmiş, talebin tazminat istemine ilişkin olması itibariyle birleşen davada reddedilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/3 maddesi gereğince vekalete hükmedilmiştir. Davacı vekilince her iki davada faiz olarak ticari temerrüt faizi talep edilmiş ise de kooperatif ile üyesi arasında ticari iş söz konusu olmadığından yasal faize hükmedilmiştir.———

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana davanın kabulü ile 10.000 TL tazminatın 22/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Birleşen davanın kısmen kabulü ile, 285.292 TL tazminatın 25/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine
2- Esas davada alınması gerekli 683,10 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Esas davada Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Esas davada davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 211,88 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Esas davada davacı tarafından sarfedilen 6.100,00 TL bilirkişi gideri , 248,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.348,90 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada alınması gerekli 19.488,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.906,73 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 2.581,57 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Birleşen davada Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 44.793,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 44.793,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen davada davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 16.988,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı/birleşen dosya davacısı vekilinin ve Davalı/birleşen dosya davalısı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/11/2023