Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/3 E. 2022/661 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/3 Esas
KARAR NO : 2022/661

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız — tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; — tarihinde — üzerinde — kayıtlı —- aracın yan koltuğunda oturan kişinin sağ kapıyı aniden açmasıyla aracın sağından gelen —- plakalı motosikletin aracın kapısına çarptığını, motosiklette sürücü müvekkili —-ve arkasında eşi —- bulunduğunu, — plakalı aracın— kapsamında —— tarafından sigortalandığını, müvekkillerinin kaza sonucunda çok ciddi ve ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkillerinin —– kaldırıldığını, hastanede ciddi tedaviler gördüklerini, vücutlarında kesik ve kırıklar meydana geldiğini, meydana gelen bedeni yaralanmadan kaynaklı süreli ve sürekli iş göremezlik tazminatının taraflarına ödenmesini, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı tutarak davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden —-itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limitleri dahilinde meydana gelen trafik kazasından dolayı müvekkili —– meydana gelen süreli ve sürekli iş göremezlik tazminatına karşılık olmak üzere şimdilik 200,00 TL (100TL: süreli iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik) maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, diğer davalılardan ise kaza tarihinden 11.10.2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davalı —–başvuru tarihinden —- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limitleri dahilinde meydana gelen trafik kazasından dolayı müvekkili —- meydana gelen süreli ve sürekli iş göremezlik tazminatına karşılık olmak üzere şimdilik 200,00 TL —-: süreli iş göremezlik, 100TL sürekli iş göremezlik) maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, diğer davalılardan ise kaza tarihinden 11.10.2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, kaza tarihinden 11.10.2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 15.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine karar verilmesini, kaza tarihinden 11.10.2017 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 15.000 TL manevi tazminatın —-dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalılardan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı —- vekili; söz konusu kazaya karışan araçlardan —plakalı aracın müvekkili şirketçe —– Sigortası kapsamında sigortalanmış olup bu sigorta sözleşmesi gereği, gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri ile manevi tazminat talepleri sigorta kapsamında olmadığını, davacının talepleri bakımından müvekkile şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu tutulamayacağının bu taleplerin müvekkiline yöneltilmesinin dayanaksız ve hukuksuz olduğunu, bu denenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğinden müvekkili yönünden usulen davanın reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —-vekili; dava konusu kazaya karışan —-müvekkili —–kullandığını, müvekkilinin trafiğin yoğun olduğu bu yolda sürekli dur kalk şekilde yoluna devam ederken ön yolcu koltuğunda oturan ——- aracın kapısına sıkıştığını ve bu nedenle karnına baskı yaptığını söylemesi üzerine emniyet kemerini şıkıştığı kapıdan kurtarmak adına yolun en sağ şerdine geçtiğini, kaza olduğu esnada trafiğin çok yoğun olduğunu müvekkilinin kullandığı aracın durmuş vaziyette olduğunu, yolcunun aracın durmasını fırsat bilerek —– güvenliğini de tehlikeye sokmamak suretiyle kapıyı açarak sıkışan emniyet kemerini kurtarmaya çalıştığını, ancak yolcunun tam kapıyı açtığı esnada davacının %100 kusuru ile araç geçme kurallarına uymayarak müvekkilinin kullandığı aracın sağından geçmeye çalışırken kazanın meydana geldiğini, davalılar— husumet itirazlarının kabulü ile davanın müvekkileri yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise; davanın olası sonuçlarının yöneltilebilmesi adına davalı müvekkilinin aracının —-olduğu —-şirketine davanın ihbar edilmesine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; Davacıların —- tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında yaralandığı, davacıların yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremez durumda kalıp kalmadığı, davacıların sürekli iş göremez durumunun saptanması ile buna göre davacıların geçici ve sürekli iş göremezliğinden kaynaklı olarak talep edebileceği maddi tazminat miktarının ne olduğu, buna göre davalı —- sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olacağı miktarın belirlenmesi şeklinde ve —- dışındaki davalıların manevi tazminattan sorumlu olup olmadığına ilişkidir.
Haksız Fiile İlişkin Kusur Sorumluluğu Yönünden Yapılan Değerledirmede;
— günü saat— sıralarında davacı sürücü——– sevk ve idaresindeki ——— plakalı motosikletle —– şeridi üzerinde seyri sırasında olay yerine geldiğinde kendisi ile aynı yönde ve yine sağ şerit üzerinde seyreden davalı sürücü —— sevk ve idaresindeki —– yavaşlatması üzerine bu aracı aynı şerit üzerinden ve sağ tarafından geçmek isterken sözkonusu araçta yolcu olarak bulunan dava dışı —- tarafından açılan sağ ön kapı kısmına çarpması üzerine kendisinin ve motosikletinde yolcu olarak bulunan diğer davacı — yaralandıkları dava konusu olay meydana gelmiştir.
—- kusur raporunda; Otomobil sürücüsü, Davalı —- %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, otomobilde yolcu olarak bulunan, Dava dışı —-%15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü, Davacı —- %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu,
15.04.2021 tarihli —- kusur raporunda; Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —-kusursuz, Davacı sürücü —- %50 (yüzde elli) oranında kusurlu, Dava dışı yolcu —–%50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu,
19.01.2020 tarihli tek kişi bilirkişi raporunda; Davacı ve davalı sürücülerin eşit kusurlu olduğu, belirtilmiştir.
12.07.2021 tarihli —- raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı sürücü —–sevk ve idaresindeki otomobille seyri sırasında yanındaki yolcuyu kapıyı açma hususunda uyarması ve ayna kontrolünü yapması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup tedbirsiz davranmış olmakla alt düzeyde % 15 oranında tali kusurlu,
Dava dışı —-kapıyı açmak için araç sürücüsü davalının onayını alması ve kontrollü bir şekilde aracın kapısını aralaması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup tedbirsiz davranmış olmakla alt düzeyde % 15 oranında tali kusurlu,
Davacı sürücü —- sevk ve idaresindeki motosikletle seyri sırasında önünde giden araçları güvenli mesafeden takip etmesi, önündeki araç yavaşladığında kendisi de yavaşlayarak güvenli takip mesafesini koruması ya da uygun şeride geçerek seyrini sürdürmesi, aynı şerit üzerinde önündeki aracı geçmemesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş, gayri nizami şekilde önündeki aracı aynı şerit üzerinde ve yakın mesafeden geçme teşebbüsünde bulunarak olaya sebebiyet vermiş olup % 70 oranında asli kusurlu olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, —-tarihinde meydana gelen kazanın,—- araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, —- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—- plaka sayılı araç sigortacısı—-; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, ————sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,
—- araç maliki ——-olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı KTK madde 85 kapsamında tehlike sorumluluğu bulunması,
—- plaka sayılı araç sürücüsü —– araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması,
—- sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekilince, davacılar için —— sürekli işgöremezlik tazminatı talebinde bulunulmuştur.
—————– değer arttırım dilekçesi ile, Davacı—– yönünden geçici iş göremezliğe ilişkin olan talebini—-Davacı —– yönünden geçici iş göremezliğe ilişkin olan talebini 889,53 TL ‘ye, çıkarmaştır.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
—- sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı/davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. —içtihadı nazara alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Dosyada mübrez —- —-…….Yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak Davacı —– hakkında hazırlanan raporlarda, meslekte kazanma gücünden kaybedilmediği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren—– uzayabileceğinin, belirtildiği,
Denetime elverişli olup, yerinde olduğu değerlendirilen 14.12.2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda; “Davacıların yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı için davacı davacılar yönünden sadece geçici iş göremezlik hesabı yapıldığı,
Geçici İş Göremezlik ile ilgili yapılacak hesaplamanın Geçmiş (Bilinen) Dönemi kapsayan bir hesap olması sebebiyle, hesap yöntemi olarak—- ya da — kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı,
Kazazede davacı —-hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının —- olduğu, —-tarafından yapılan Geçici İş Göremezlik Ödemelerinin davalı tarafın kusuru oranında rücuya tabi kısmı tenzil edildikten sonra, davacı —- bakiye Geçici İş Göremezlik zararının —-olduğu,
Kazazede davacı —-hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının; % 30 Kusur oranına göre 266,86 TL, % 100 Kusur oranına göre —olduğu, kendisine—- tarafından yapılan Geçici İş Göremezlik Ödemesi olmadığı için bu yönde herhangi bir tenzil yapılmadığı … ” belirtilmiştir.
Rapor yerinde görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı —-Yönünden ;
Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin, bu yönde bir maluliyet olmaması nedeniyle reddine, 587,99 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ise kabulüne karar verilerek, davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı ——-Yönünden;
Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin, bu yönde bir maluliyet olmaması nedeniyle reddine, 266,86 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ise kabulüne karar verilerek, davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Manevi Tazminat Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen —–duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde—–ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. (—- sayılı kararları ).
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı —- yönünden;
1-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın davalılar — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline,
2-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 587,99 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar —– tarihinden itibaren, davalı —-yönünden ise 26/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
B——–yönünden;
1-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL manevi tazminatın davalılar—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline,
2-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 266,86 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar—– tarihinden itibaren, davalı —–şirketi yönünden ise 26/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 399.94 TL harçtan peşin alınan 108,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 291,10 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı —-maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte—- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 587,99 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —-verilmesine,
6-Davacı —manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.500,00 TL vekâlet ücretinin davalılar — müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —- verilmesine,
7-Davacı —- maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 266,86 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —- verilmesine,
8-Davacı — manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 2.500,00 TL vekâlet ücretinin davalılar—–müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı —– verilmesine,
9-a) Davalılar maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan —vekâlet ücretinin Davacı —- alınarak davalılara verilmesine,
b) Davalılar maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 266,86 TL vekâlet ücretinin Davacı—— alınarak davalılara verilmesine,
10-a)Davalı —- manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan—- vekâlet ücretinin Davacı —alınarak davalı — verilmesine,
b) Davalı — manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.500,00 TL vekâlet ücretinin Davacı— alınarak davalı —– verilmesine,
11-Davacı tarafından yatırılan 144,74 TL harç ile 2.399,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 443,49 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı