Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/294 E. 2019/896 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/294 Esas
KARAR NO : 2019/896

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin —- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı firma; —- nolu sipariş yazısı ile müvekkil şirketin, davalı fimadan ——— alımı konusunda anlaştıklarını, anlaşmaya göre ilk sevkiyat mart ayı içerisinde 20 ton olarak yapılacağını, davalı firma tarafından anlaşmaya aykırı olarak —- tarihli sipariş yazısının ekinde bulunan sipariş terminine aykırı şekilde il siparişi nisan ayı içerisinde müvekkil şirkete ulaştırıldığını, müvekkil şirket tarafından keşide olunan —-yevmiye nolu ihtarnamesi ile tedarik miktarında azalma ve fiyat artışının kesin olarak kabul edilmediği, zarar/ziyan hallerinin oluşması halinde kendilerine rücu edileceği davalı firmaya bildirildiği, davalı firma tarafından müvekkil şirketin kesin red beyanı üzerine — tarihli mail yazısı ile yeni fiyat —-tarihinden itibaren geçerli olacağı bildirilidği, Çaycuma—- Noterliğinin—–yevmiye nolu ihtarnamesi ile yine tedarik miktarlarındaki azaltma, geç sevkiyat ve fiyat artışlarının kesin olarak kabul edilmediği, oluşan zarar ve ziyan için kendilerine rücu edileceği, siparişe konu malzemenin bir başka firmadan temin edilmesi halinde aradaki olası farkın da yine kendilerine yansıtalacağı bildirildiği, davalı firma taraflar arasında mail yolu ile kurulan sözleşmenin başından itibaren sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmesi gerektiğini belirterek müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın bilirkişi marifeti ile belirlenmesine, alacağının şimdilik —– temerrüt tarihi olan 14/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 08/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; uzun vadeli ve sabit fiyatlı bir tedarik taahhüdü altına girilmediği hususu — müteaddit defalar bildirildiğini, nitekim önceden tüm seneyi kapsar şekilde uzun vadeli toplu sipariş anlayışı sektörde yerleşik ticari teamüllere aykırı olduğu gibi —- ile olan ticari ilişkinin evveliyatına da uygun olmadığını, sektörün deneyimli bir mensubu olan —da bu teamülleri bilebilecek durumda olup deliller arasında yer alan e-posta yazışmalarına atfen, senelik ve sabit fiyatlı bir satış sözleşmesi kurulmasının mümkün olmadığı açıkça ifade edildiğini, davalı konumunda bulunan ——- herhangi bir yargılamada taraf gösterilmesi mümkün olmadığını, şubelerin tüzel kişiliği ve dava ehliyeti olmadığını, davaya taraf olamayacaklarını, dava edilen müvekkil şube, siparişin yöneltildiği BK şirketinin şubesi dahi olmadığını, ticari ilişki ve nihayet sevkiyat sürecinin tamamı, şubenin “merkezi” olmayan yurt dışında bulunan şirketler tarafından yürütüldüğünü, Müvekkil şubenin ise iletişime aracılık etmek dışında bir rolü bulunmadığını, ticari faaliyeti olmayan bu tür bir şubenin iletişim köprüsü olmaktan öte bir görevinin olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talepetmiştir.
DELİLLER:
—–, Bolu—— Noterliğine, Çaycuma—–Noterliğine yazılan müzekkere cevapların geldiği ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki akdedilen satış sözleşmesi kapsamında davacının uğradığını iddia ettiği zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı vekilince süresi içinde sunulan cevap dilekçesinde Uluslararası Tahkim İlk itirazında bulunulmuş olup bu hususta mahkememizce yapılan incelemede davalı tarafça davacı şirkete gönderilen fiyat anlaşması belgesinde bu belgenin—–dayandığı ve oradaki kuralların uygulanacağı belirtilmiştir. Daha sonrasında genel ticari hükümler tarafımızca incelenmiş ve 15 ve 16. Maddelerde belirtildiği üzere ” Bu sözleşmeden doğan her türlü ihtilaf ve anlaşmazlıklar nihai olarak —- çerçevesinde bu kurallara göre tayin edilmiş bir veya birden daha fazla hakem tarafından çözüme kavuşturulacaktır” hükmü göz önünde bulundurulduğunda tarafların tacir oluşu ve HMK 17 ve 18. Maddelerinin tüm şartlarının mevcudiyeti görülmekle davalı tarafın HMK 116 maddesi kapsamında kalan İlk İtirazlarının kabulüne karar vermek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın tahkim ilk itirazı yönünden usulden reddine
2-Alınması gereken — maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan —- harçtan mahsubu ile bakiye 166,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —— maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Davalı tarafından yapılan— yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karar açıkça okunup usulen anlatıldı.