Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/269 E. 2018/1025 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2018/269 Esas
KARAR NO : 2018/1025

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı – karşı davalı vekili 05/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının, müvekkilinin tedarikçisi olduğu ——— üreteceği 27.000 parça kıyafetin üst süslemesi olan püsküllerin ——————————- standartlarına göre toplamda 26.440 mt ——— kod numarası ile üretim işi için anlaştığını, müvekkilinin, davalı yana ürünlerin yapımı aşamasında püsküllerin———- istemiş olduğu standartlara göre yapılacağını bildirdiğini, müvekkilinin müşteri firmaya gönderilen 7.000 adet ürünün tamamı bildirilen standartlara uygun olmadığı gerekçesi ile testlerden geçemediğini ve bu sebeple toplamda 27.000 adet üretilen ürünlerin tamamı müşteri firmaca alınmadığını, bu sebeplerle müvekkilinin uğradığı zararın tek bir ürün bazında 10,45 EURO olduğunu ve müvekkilinin bu sipariş iptali neticesinde 27.000 x 10,45 EURO zarara uğradığını beyan ederek, müvekkilinin iş yerinde bilirkişi incelemesi yaparak bir ürünün tespitini, davalı tarafın kabulünde olan ayıplı malların müvekkilini uğratmış olduğu müspet ve menfi zararların 13/11/2017 tarihinden itibaren faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı – karşı davacı vekili 30/03/2018 cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının ürünleri teslim aldığı tarihten itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını ve satılan malların ayıplı olduğuna dair müvekkilinin hiçbir şekilde kabulü bulunmadığını ve muhatabın iddiasının aksine ticari defter ve kayıtlara göre muaccel olmasına rağmen 98.572,91 EURO cari hesap – fatura alacağının sözlü ihtarlara rağmen müvekkiline ödenmediğini beyan ederek, davacı – karşı davalı tarafından açılan ayıplı mal satışına ilişkin tazminat davasının ve tüm taleplerin satışı yapılan ürünlerde ayıp bulunmaması, ayıp ihbarlarının süresinde yapılmaması ve sübut deliller kapsamında reddine, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 1.000 EURO fatura bedelinin devlet bankaları tarafından dövize uygulanan ey yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı – karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, davalı aleyhine mahkememizde açılan tazminat davasında devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin 28/11/2018 tarihli dilekçe ile davadan ve karşı davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından verilen 28/11/2018 tarihli dilekçe ile davadan ve karşı davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini bildirdiği; davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı – karşı davalı ve davalı karşı davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan ve karşı davadan feragat ettikleri anlaşılmakla açılan davanın ve karşı davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 307 mad. uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Feragatın ön inceleme duruşmasından önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 11,96 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 23,94 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Karşı davada feragatın ön inceleme duruşmasından önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 11,96 TL karar ve ilam harcının, karşı dava açılırken yatırılan 85,00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 73,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
5- Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi