Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/234 E. 2019/306 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/234 Esas
KARAR NO: 2019/306
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin ——- tarihli dava dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasındaki görüşmeler sonucu işlerin kendilerine verileceği bildirildiğinden; ———– için keşif yapıp röleve alınması,——- projelerinin hazırlanması, mimari projenin ve —— görsellerinin hazırlanması, sunum dosyasının hazırlanması işlerinin yapıldığını; ancak, bu işlerin yapılması sırasında davacının bir sözleşme yapılması talebinin davalı yapılacak işlerinin gösterilmesi suretiyle ötelendiğini; sayılan işlerin yapılabilmesi için davacı şirket çalışanlarının ulaşım ve konaklama masrafı yaptığını; davalı şirket —–yetkilisinin ——- ağırlanması için masraf yapıldığını; bilahare davalının işin davacıya verilmeyeceğini ifade ettiğini; bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ——– TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalıya, dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiye tebliğ edilmiş olup; davalının yasal süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi vermediği; davalı vekilince verilen yazılı beyanda;: yazılı bir taahhüt mevcut olmadan davalı şirketin borçlandırılmaya çalışılmasının yerinde olmadığını; davalının ———- müsteciri bulunduğu iş yerinin bulunmadığı; bu nedenle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda mahkememizin —– tarih——— esas ——-karar sayılı ilamıyla ” davanın “reddine”karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay ——- HD nin ——– Esas ——— karar sayılı ilamıyla; “Somut olayda, davacı yaptığı imalât bedelinin ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi hükmü gereği senetle ya da yemin deliliyle ispat etmek zorundadır. Davacı iddiasını senetle ispat edememiş ise de; dava ve delil dilekçesinde yemin deliline dayanmıştır. İş bu durumda mahkemece, davacıya, varlığı ileri sürülen akdî ilişkinin kanıtlanmasına yönelik olarak davalıya yemin önerme hakkının bulunduğunun hatırlatılması ve yemin önerilmesi halinde yeminle ilgili yargısal işlemin tamamlanmasıyla varılacak sonuca göre akdî ilişkinin kanıtlanmış olduğunun kabulü halinde diğer bir deyişle, davalının yeminden kaçınması halinde akdî ilişkinin varlığı kabul edilerek davacının yaptığı imalâtlar ve masrafların değerlendirilmesinin; taraflar arasında bedel konusunda anlaşma olmadığından imalâtlar fiyatının yapıldığı yıl mahalli piyasa fiyatlarına göre, masraf kalemlerinin de yapılan işe göre uygun olup olmadığı şeklinde yapılması; davalı taraf sözleşme ilişkisinin kurulmadığına dair yemin ettiği takdirde ise, davacı sözleşmeden kaynaklanan iş bedelini isteyemezse de davalı çalışanı olduğu iddia edilen Ömür Karadağ tarafından ——— tarihinde davacıya gönderilen mail yazışmasından bir kısım masrafların ödeneceği kabul edildiğinden, bu kişinin davalıyı temsile yetkili olup olmadığı da araştırılarak, yetkili olduğu takdirde bu masrafların bedeline hükmedilmesi, yetkili olmadığı anlaşıldığı takdirde ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Hatalı değerlendirme ve eksik inceleme nedeni ile verilen kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur “gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkememizce yapılan yargılama neticesinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin ispatlanamaması sebebiyle ispatlanamayan davanın reddine yönelik verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş; mahkememiz kararı Yargıtay —— Hukuk dairesinin ——- Esas —— Karar sayılı ilamı ile bozulmuş ve bozmaya uyularak mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda yargılama yapılmıştır.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda öncelikle davacı tarafın yemin deliline dayanma hakkı tarafa hatırlatılmış akabinde davacı tarafça hazırlanan yemin metni kapsamında davalı şirket yetkilisi——— sorulmuş ve alınan “… Davacı taraf ile yapmış olduğumuz herhangi bir anlaşma sözleşme mutabakat yoktur, sözlü veya yazılı herhangi bir sözleşme yoktur…” beyanları üzerine yargıtay bozma ilamında da belirtildiği gibi davacı taraf ile davalı şirket ile arasındaki hukuki ilişki kanıtlanamamış ve bu gerekçe ile ispatlanamayan davanın reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Subut bulmayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 51,25 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 6,85 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınar ak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2019