Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/232 E. 2020/835 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/232 Esas
KARAR NO : 2020/835

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkide gerçekleştirilen satışların tamamının faturalarının mevcut olduğunu, davalının cari hesap ekstresinden kaynaklı, davacı şirkete 21.575,56 TL. borç bakiyesinin bulunduğunu, söz konusu alacağa dayanılarak İstanbul Anado—–. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını davalının 14.02.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’dcn aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağa vade tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, — düzenlenmesinin taraflar arasında akdi ilişkinin varlığının kanıtlamaya yeterli olmadığını, borç doğuran hukuki ilişkinin iddia eden tarafından ——–ispatlanmasının zorunlu olduğunu, davacı dilekçesinde davalı ile aralarında bir sözleşme bulunmadığının beyan edildiğini, bu nedenlerle borç kaynağı olmayacağından ispatlanamayan davanın reddinin gerektiğini, geçersiz bir sözleşmeye 8 gün içerisinde itiraz edilmesinin muteber olmayan sözleşmeye geçerlilik de sağlamadığını, faturaya itiraz edilip edilmemesinin—— kıymetinin olmadığını, maddi vakıada davacı tarafın, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden ve buna ilişkin bir delil de ibraz etmediğinden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, 21.575,56 TL asıl alacak, 1.664,19 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——– tarihli yazı cevabına göre; davacı şirketin ——— formlarının gönderildiği görüldü.
—– Dairesi Müdürlüğü’nün —- tarihli yazı cevabına göre; davalı şirketin 2017 yılına ilişkin — formlarının gönderildiği görüldü.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; davacı ve davalının ticari oldukları, davacının yukarıda usulüne uygun olarak yasal süresi içinde elektronik ——— gönderdiği——– oluşturduğu ve noter açılış tasdiklerini yaptırdığı ve birbirini teyit eden ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 08.02.2018 icra takip tarihi itibariyle 21.575,56 TL alacağı bulunduğu görüldüğü, davalının incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelenmek üzere sunmadığı, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği, ancak davalının bağlı bulunduğu ilgili —–müdürlüğünün yukarıdaki yazısında davaya konu faturaların davalı tarafından mal ve hizmet alışlarına ilişkin —- İle İlgili vergi dairesine beyan edildiği, başka bir anlatımla bu beyanın davacı tarafından davalıya satışı yapılan mal/hizmetin davalı tarafından teslim alındığı ve yine buna ilişkin faturanın da davalı tarafından teslim alındığına delil teşkil ettiği, davacı İcra takibinde 1.664,19 TL işlemiş faiz talebine ilişkin olarak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, takibe konu faturaların ödenmesine ilişkin TBK.’nın temerrüde ilişkin 117. Mad. Hükümlerine göre davalıya icra takibinden önce gönderilen ve davalıya tebliğ edilen herhangi bir ihtarname bulunmadığı, bu nedenle davacının işlemiş faiz talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya mal teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir (Yargıtay ——Karar).
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle —- olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK. 221. maddesi gereği —– formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği (Yargıtay ——.), davalının —- bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından —- bildirildiği, bu beyanın davacı tarafından davalıya satışı yapılan mal/hizmetin davalı tarafından teslim alındığı ve yine buna ilişkin faturanın da davalı tarafından teslim alındığına delil teşkil ettiği, bu halde davalının —– formlarının aksini ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan 21.575,56 TL alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, davacı taraf takip talebinde işlemiş faiz talep etmiş ise de TTK 1530.maddenin konuluş amacına baktığımızda, mal tedarik sözleşmeleri kapsamında küçük ve orta ölçekli tedarikçiyi, büyük şirketlere karşı korumak amacıyla getirilmiş bir hüküm olduğu, tacirler arası satım sözleşmelerinde uygulanmasının söz konusu olmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talebi yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün —- takip sayılı icra dosyasına davalının 21.575,56 TL yönünden yaptığı itirazın İPTALİNE; takibin asıl alacak üzerinden aynı koşullarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli karar harcı 1.473,83 TL’den peşin olarak yatırılan 274,64 TL’nin mahsubu ile 1.199,19 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan 274,64 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk dava masrafı, 117,00 TL tebligat-müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 858,10 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%95 kabul) 814,17 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 43,93 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan— uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan — uyarınca hesaplanan 1.164,19 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
12- İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.