Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/190 E. 2023/175 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS DAVA [İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/190 Esas]
ESAS NO: 2018/190 Esas
KARAR NO: 2023/175
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 15/02/2018
BİRLEŞEN DAVA [İstanbul Anandolu —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esas]
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 02/02/2022
KARAR TARİHİ: 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVADA İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 26.10.2017 tarihinde müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu —- sevk ve idaresinde bulunan — plaka sayılı araç, —– sevk ve idaresinde bulunan — plaka sayılı araç ile—- sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı araç ——girişinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili —-ağır derecede yaralandığını, kaza sebebiyle, müvekkilinin femur şaft kemiğinin parçalı şekilde kırıldığını, davalı sigorta şirketi müvekkilinin yolcu olarak içinde bulunduğu—— plaka sayılı aracın —–sigortacısı olup, müvekkilinin geçici iş görmezlik, yoksun kaldığı maaş ve tedavi giderlerinden poliçe limiti ile sorumlu olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, 1.000 TL geçici işgücü kaybından kaynaklanan tazminat, 1.000 TL yoksun kalınan maaş, 100 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 2.100 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline verilmesini, her türlü yargılama giderleriyle, vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını vekaleten arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde ise 11.126,93 TL geçici iş gücü kaybından kaynaklanan alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte, 119.892,59 TL sürekli iş göremezlik zararına ilişkin alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte, 2.000 TL tedavi gideri alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte, 1.000 TL yoksun kalınan maaş alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

ESAS DAVADA SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 2918 sayılı yasanın 97. maddesinde belirtilen dava şartı olan ön başvurunun yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, meydana gelen kazada —- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde —–kapsamında sigortalı olduğundan bahisle müvekkili — adına maddi tazminat talep ettiğini,—– plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde —– tarihleri arasında geçerli olmak üzere—— teminat altına alındığını, davacının çalışamayacağı tedavi-iyileşme sürecindeki maddi zararlarının geçici iş göremezlik dönemi ile ilgili olduğunu, davacı tarafın “yoksun kalınan maaş” zararına ilişkin talebi dolaylı giderlerden olup trafik sigortası teminatı kapsamında bulunmadığından davanın reddine karar verilme si gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı tarafından müvekkili şirket sigortalısı—- plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket sigortalısı—— araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun davacı tarafından ispatı gerektiğini, dava konusu kaza sırasında davacı, müvekkili şirket sigortalı araç sürücüsünün sevk ve idaresinde bulunan araçta yolcu olup var ise hesaplanacak tazminattan hatır indirimi uygulanmasını talep ettiklerini, davacı yolcunun kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilmesi gerektiğini, emniyet kemerinin kaza sırasında meydana gelen zararı önlediği ya da azalttığının tartışmasız bir gerçek olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu—– tarafından, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde maluliyet hesabının, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve —— tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminatın “ancak dava tarihinden itibaren” işleyecek “yasal faiz” ile birlikte talep edilebileceğini beyan ile, tüm yasal haklar saklı kalmak kaydıyla, usule yönelik itirazlar öncelikle incelenmek suretiyle, 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesindeki başvuru şartının dava şartı olması ve yargılama sırasında giderilmesinin mümkün bulunmaması sebebi ile müvekkili hakkında açılan davanın usul yönünden reddini, davacı tarafın dava dilekçesi ile talep ettiği tedavi giderleri, geçici iş göremezlik zararı ve yoksun kalınan maaş zararları trafik sigortası poliçesi kapsamında bulunmadığından taleple bağlılık ilkesi gereği davanın esas yönünden reddini, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, dava konusu —- plakalı aracın karıştığı kaza ile ilgili açılan soruşturma ve ceza dosyasının celbine karar verilmesini, tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için dosyanın —- gönderilmesini, davacının kaza ile ilgili maluliyetinin tespiti için dosyanın —- gönderilmesini, ilgili —-müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacıya ödenen rücuya tabi bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasına karar verilmesini, Sayın Mahkeme tarafından kusur ve maluliyet durumunun tespitinden sonra herhangi bir tazminata hükmedilmesi halinde, aktüeryal hesaplamanın ——- öngörülen ——kadın erkek ——- teknik faiz oranı esas alınarak —— tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesini, dilekçe içerisinde belirttikleri müterafik kusur ve hatır indirimi yönündeki taleplerin dikkate alınmasını, Sayın Mahkeme tarafından herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda, tazminat tutarına uygulanacak faiz türü ve faiz başlangıç tarihinde dilekçede belirtilen hususların dikkate alınmasını, davaya yönelik tüm beyanların dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.10.2017 tarihinde müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu —- sevk ve idaresinde bulunan — plaka sayılı araç ,— sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı araç ile —- sevk ve idaresinde bulunan——-girişinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkili ——– ağır derecede yaralandığını, diz kapağının kalıcı olarak hasar görmesi sebebiyle müvekkilinin işgücü kaybına maruz kaldığını, müvekkilinin uzun süre yatağa bağımlı halde yaşayarak ve iyileşmesi için fizik tedavi görmesi gerektiğini, müvekkilinin tedavisi boyunca çalışamadığını, müvekkili kaza tarihinde 24 yaşında olup, müvekkilinin maaşına ilişkin belgeler —–dosyasında mevcut olduğunu, davanın kabulü ile, dosyanın ——sayılı dosyası ile birleştirilerek 10.000 TL sürekli iş göremezlik alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline verilmesini, her türlü yargılama giderleriyle, vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Esas ve birleşen dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık; 26.10.2017 tarihinde —– sevk ve idaresinde davalı sigorta şirketinin —olduğu —— plakalı aracın karıştığı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanmasından dolayı meydana gelen kaza nedeniyle davalının kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu davacının bedensel zarara uğrayıp uğramadığı uğradıysa hangi miktarda maddi zararının olduğuna ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Kusur yönünden aldırılan—– rapor içeriğine göre;
Davalı tarafa sigortalı — plaka sayılı otomobil sürücüsü dava dışı—- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
Dava dışı — plaka sayılı —– sürücüsü (— plaka sayılı — takılı) —– kusursuz olduğu,
Dava dışı — plaka sayılı —sürücüsü —– kusursuz olduğu,Davacı yolcu —- plaka sayılı —- ön yolcu koltuğunda yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla, içinde bulunduğu ——- sağ ve sol kısmıyla iki araca çarparak son konumunu aldığı da dikkate alındığında, olayın oluşumunda kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Davacı asilin maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise oranının tespiti hususunda dosya— gönderilmiş, —numaralı —- tarafından hazırlanan raporda;1994 doğumlu —— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 2702128603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının % 4 (yüzde dört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay / kaza tarihinden itibaren / erişkin olması halinde 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Tedavi giderlerinin tespitine yönelik aldırılan — rapor içeriğine göre;
26.10.2017 tarihinde trafik kazasında yaralanan —-, sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinin —– tarafından karşılandığı, kazada yaralanmasından dolayı 500,00 TL ilaç, bakım için tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzemeler için ve 1.500,00 TL, ulaşım ve bu süreçteki sosyal giderleri için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam 2.000,00 TL belgesiz tedavi gideri olduğu, davacının 2.000,00 TL belgesiz tedavi giderinin sigorta şirketinin ——— poliçesinin kişi başına 330.000,00 TL sağlık gideri teminatı limiti dahilinde olduğu, sigorta şirketi için temerrüt tarihinin 15.02.2018 dava tarihi ve uygulanacak faizin yasal faiz olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer hesabı açısından aldırılan ——- rapor içeriğine göre;
08/06/2020 tarihli kök raporda özetle, davacının belirlenen 9 aylık tıbbi şifa devresinde, dosyaya yansıyan istirahatlı kaldığı devrede —-tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin tenzilinden sonra 11.126,93 TL karşılanmamış kazanç kaybı oluştuğu, ancak, istirahatının—— yazı cevabı tarihi itibariyle devam ettiği ve bir kısım geçici iş göremezlik ödeneklerinin dasyaya yansımadığı, hal böyle olunca, tüm geçici iş göremezlik ödeneklerinin tespitiyle hesaplanan 18.065,27 TL kazanç kaybından indirilmesinden sonra kalan miktarın gerçek karşılanmamış kazanç kaybı olacağı,
Davacının çalışma gücünde % 4 eksilme meydana gelmesi sebebiyle, 44.140,45 TL sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu; yukarıda (11/2-G-a) sayılı bentte açıklanan nedenlerle, bu aşamada tazminat ile mükerrerlik teşkit eden indirim nedeni ve zarardan yapılacak indirim koşullarının gerçekleşmediği; davacının dava yazısında sürekli iş göremezlik zararı yönünden talebi olup olmadığının anlaşılamadığı, dava yazısında, davacı yönünden tedavi gideri talep edildiği; 2918 sayılı KTK’nın 6111 sayılı Yasa ile değişik 98. maddesi uyarınca, belgeli tedavi giderinin sorumluluğunun—— ait olduğu; eğer belgesiz tedavi gideri tazmin talebi mevcut ise uzmanlık alanı dışında kalması nedeniyle, taraflarınca belirlenmesinin sağlıklı olmadığı, hesaplanan zararların kaza tarihindeki —— teminat limitini aşmadığı; KTK.m.99/1 ve poliçe genel şartları uyarınca, davalı sigorta şirketine yöntemimce başvuru yapıldığını gösterir delil ikame edilmediğinden, faizden sorumluluğun dava tarihinden itibaren başladığı tespit edilmiş,
04/12/2022 tarihli ek rapor içeriğine göre;
Davacının 9 aylık geçici iş göremezlik devresinde uğradığı 18.065,27 TL kazanç kaybından, aynı devreye isabet eden geçici iş göremezlik ödenekleri tutarın 21.045,00 TL olmasına göre, karşılanmamış kazanç kaybı bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 21/06/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile;1.000 TL geçici iş gücü kaybından kaynaklanan alacağı 11.126,93 TL’ye, 10.000 TL sürekli iş göremezlik zararına ilişkin alacağı 119.892,59 TL’ye, 100,00 TL tedavi gideri alacağını 2.000 TL’ye yükseltmiş, gerekli harcı yatırmıştır.
Davaya konu kazaya karışan —– plakalı aracın —- vade tarihli, —– sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan davacı asıla ait maaş bordrosunda işveren ile poliçedeki sigortalının aynı firma olduğu fark edilmekle iş kazası hususunda inceleme ve verilmiş bir karar olup olmadığı yönünde araştırma yapılmış, olumsuz cevap verilmiştir. ——- karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, işverenin davalı sıfatının olmaması, uyuşmazlığın da İş Kanunundan kaynaklanmaması nedeniyle Mahkememiz eldeki davaya bakmakla görevli olduğu kanaatiyle esasın incelenmesine geçilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
– Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
Buna göre, 26/10/2017 tarihinde meydana gelen kazanın, —- plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı,—— plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle;
—-plaka sayılı araç sigortacısı Sigorta Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması nedeniyle davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını, tedavi gideri alacaklarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir.
Yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalının, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, davacı vekilinin talebi doğrultusunda 2.000TL tedavi gideri alacağı, 119.892,59TL kalıcı iş göremezlik tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yoksun kalınan maaş alacağı ve geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ise sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu sürenin sonra erdiği gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.———
Somut olayda esas dava açılmadan önce başvurunun yapılmamış olması nedeniyle (daha sonra dava sürecinde başvuru yapıldığı) esas dava açısından dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün gerektiği, birleşen dava açısından davalı sigorta şirketine başvurunun 18/01/2022 tarihinde yapıldığı, 8 iş günü sonrasının 28/01/2022 olarak tespit edildiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Davalı sigortalısına ait kazaya karışan araç ruhsatına göre kullanım amacının yolcu nakli hususi olduğu, bu haliyle yasal faize hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin ——-sırasına kayıtlı ana dava dosyası yönünden;
-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 2.000TL tedavi gideri alacağının temerrüt tarihi dava tarihi olan 15/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının 1.000TL lik yoksun kalınan maaş alacağı talebinin ve 11.126,93TL geçici iş görememezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 136,62 TL harcın, peşin (35,90 TL ) ve ıslah harcı( 205,38 TL – toplam ıslah harcı esas dava dosyasına yatırılmış olup esas ve birleşen davada artırılan miktarlar oranlanarak bulunmuştur ) ile birlikte alınan toplam 241,28 TL ‘den mahsubu ile 104,68 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa idesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
2——— esas sırasına kayıtlı birleşen dava dosyası yönünden;
-Davacının davasının KABULÜ ile 119.892,59TL sürekli işgörememezlik tazminatının 28/01/2022 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Alınması gereken 8.189,86 TL harcın, peşin(170,78 TL) ve ıslah harcı(1.944,61 toplam ıslah harcından 205,38 TL düşümü sonucu kalan- ıslah harcı esas dava dosyasına yatırılmış olup esas ve birleşen davada artırılan miktarlar oranlanarak bulunmuştur) ile birlikte alınan toplam 2.115,39 TL’den mahsubu ile 6.074,47 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.983,89 TL nispi vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından sarf edilen her iki dava için; 133,30 TL ilk dava masrafı, 376,25 TL tebligat-müzekkere gideri, 3.3000,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.809,55 TL yargılama giderinin her iki dava için toplam %91 kabul oranına göre 3.464,84 TL’ sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, arta kalanın davacı üzerinden bırakılmasına,
-Birleşen dava açısından başvurulan arabuluculuk başvurusu kapsamında ödenen 1.320,00 TL ücretin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı sigortadan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna dair harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —-Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023