Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/17 E. 2020/195 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/17 Esas
KARAR NO : 2020/195

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalıdan kısa süreliğine araç kiraladığını, dava dilekçesinin ekinde yer alan senedin sözleşmenin devamı olduğu için imzalandığını, senedin olası bir kaza nedeniyle işleme konulması gerektiğini, davalının hiçbir hak ve alacağı olmamasına rağmen senedi yaklaşık bir yıl sonra doldurarak sahtecilik yaptığını belirtmiş, dava konusu senet bedelinin borçlusu olunmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun icra takibine konu senedi borcuna karşılık olarak kendi rızası ile verdiğini, takibe konu senedin bono vasfına sahip olduğunu, borçlu olmadığını ispat yükünün davacıda olduğunu belirtmiş, davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; araç kira sözleşmesi uyarınca araca bir zarar gelmesi halinde teminat olarak verildiği iddia edilen 15.000,00 TL’lik bono ile ilgili olarak İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasında kira sözleşmesinin mevcut olup olmadığı ve dava konusu bononun kira sözleşmesi nedeniyle verilip verilmediğinin tespitinin yapılması gerekmekte olup, Yargıtay —.Hukuk Dairesinin—- karar sayılı ilamından da belirtildiği gibi görevli mahkeme HMK nın 4. Maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan açıklanan kanun maddesi ve Yargıtay ilamı gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.