Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/168 E. 2023/114 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/168 Esas
KARAR NO: 2023/114
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09.02.2018
KARAR TARİHİ: 02.02.2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-İddia: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 23.04.2017 tarihinde davalılardan —– sevk ve idaresinde bulunan ve davalı —- nezdinde sigortalı —– plaka sayılı aracın müvekkili —— çarpması sonucunda müvekkillerinin ağır derecede yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, kaza sonucunda müvekkillerinden —- %84 oranında,—-ise %25 oranında maluliyete uğradıklarını, yaşı küçük olan —-kaza nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldığını, müvekkillerinden —– kaza anında 37 yaşında ev hanımı, diğer müvekkili —- ise 10 yaşında eğitimine devam eden bir çocuk olduğunu iddia ederek,—- 1.000,00 TL,—- 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tedavi gideri tazminatı,—- 1.000,00 TL, —— 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL çalışma gücünün geçici veya sürekli kaybı tazminatı, —– 1.000,00 TL,—- 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı,— 1.000,00 TL, —— 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL raporlu alınması nedeniyle halihazırda çalışamamasından dolayı uğranılan zarar tazminatı olmak üzere toplam 8.000,00 TL maddi tazminatın davalı —–yönünden sigorta poliçesi ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kaza nedeniyle müvekkillerinin gerek kendilerinin gerekse aile bireylerinin yaşadıkları acı, elem ve ıstıraplarının az da olsa giderilebilmesi adına ——— 80.000,00 TL,—— 40.000,00 TL,—— ise 20.000,00 TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Islah: Davacı vekili 23.11.2022 harç tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davanın ıslahı ile müvekkili ——- yönünden; 5.808,62 TL geçici iş göremezlik zararı, 888,75-TL geçici bakıcı gideri zararı, 209.484,89-TL bakiye sürekli iş göremezlik zararı, müvekkili ——- yönüyle ise; 545.437,30-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 761.619,56 TL’nin davalı —— yönünden sigorta poliçesi ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
3-Savunma: Davalı —— vekili 16.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının talebine konu “Maluliyet Tazminatına” ilişkin tazminat hesabının ——– ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, ekonomik geleceğin sarsılmasını sürekli iş göremezlik kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın hususi nitelikte bir araç olduğunu, ticari kullanımın söz konusu olmadığını, bu nedenle avans faizi talebinin reddi gerektiğini savunarak, sorumluluğa esas kusur oranının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasını, her halükarda tazminat hesabının ———-ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; 23.04.2017 tarihinde davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki davalı —- şirketinin —– plakalı aracın yaya davacılara çarpması neticesinde meydana gelen kazada sürücü ——–kusuru bulunup bulunmadığı, kazanın oluşumunda varsa kusur oranlarının ne olduğu, davacıların bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, davalının bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile hangi miktarda sorumlu olacağı, davacının zararın artmasına yol açıp açmadığı ile manevi zararın takdiri noktasında toplanmaktadır.
Haksız Fiile İlişkin Kusur Sorumluluğu Yönünden Yapılan Değerledirmede;
23/04/2017 günü saat 20:10 sıralarında davalı sürücü —–şahsın sevk ve idaresindek——plakalı ———-istikametine doğru – seyir halindeyken kaza mahalli olan mevkie geldiğinde aracının ön kısımları ile kamera görüntülerine göre sağ şerit üzerinde durarak kendisine yol vermekte olan ——–önünden yolun gidişe göre sağından soluna doğru yaya geçidinin 18 metre ilerisinden karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yaya ——— davacı —— şahıslara çarptığı, çarpma neticesinde yaya—— şahısların taşıt yolu üzerine savruldukları ve yere düşerek yaralandıkları trafik kazasında,Birden fazla kusur raporunun mahkememizce aldırıldığı, mahkememizce 31.08.2018 tarihli —– kusur raporuna iştirak edilerek raporda da belirtildiği üzere,
Davalı —-tarafından sigortalı olan —- plakalı araç sürücüsü ——– sevk ve idaresindeki ——- ile seyir halindeyken, olay mahalli yaya geçidi mahalline ve kavşağa yaklaşırken hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürmesi gerekirken, beyanına göre mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyrettiği, istikametine göre sağ tarafından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara sağ şerit üzerinde seyir halinde olan plakası ve sürücüsü belli olmayan aracın çarpmadan durması nedeniyle teyakkuz halinde seyrini sürdürmeye özen göstermediği, karşıdan karşıya geçmekte olan bu yayaları yoldaki mevcudiyetini belli edecek şekilde uyarıp, etkin tedbir almadığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile kazanın meydana gelmesinde %50 oranında,Davacı ——– olay mahallinde denetiminden ve gözetiminden sorumlu olduğu kızı 2008 doğumlu yaya ——- birlikte kendi can güvenliklerini tehlikeye atacak şekilde, hareketli trafikten ve sol tarafından gelmekte olan sanık sürücü idaresindeki ——- karşı korunma tedbiri almadan, sağ şerit üzerinde kendilerine çarpmamak için duran plakası ve sürücüsü belli olmayan aracın önünden karşıdan karşıya geçişlerini sürdürmeleri sonucu sol şerit üzerinde seyir halinde olan sanık sürücü idaresindeki aracın sadmesine maruz kaldıkları olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğuna, kanaat getirilmiştir.
Buna göre, 23/04/2017 tarihinde meydana gelen kazanın—— plaka sayılı araç sürücüsünün tali kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, ——- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle; —-plaka sayılı araç—— Şirketi; Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için 6102 Sayılı TTK’nun 1409, 1427, 1459 maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması,—-plaka sayılı araç sürücüsü ——–, araç sürücüsü olması nedeniyle TBK madde 49 kapsamında haksız fiil sorumluluğu bulunması, nedeniyle davalıların kusur sorumluluklarının bulunduğu değerlendirilmiştir.
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
-Kazanç kaybı,
-Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararlara maddi tazminatları, TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalı taraftan isteyebilecektir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla ———sayılı içtihatları nazara alınarak yetkili kuruluştan rapor aldırılmıştır.
Dosyada mübrez; 29.12.2021 tarihli, Davacı ————yararlanılarak hazırlanan raporada, meslekte kazanma gücünün % 20 kaybedildiği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, 1 ay başkasının bakımına muhtaç kalındığı,
29.12.2021 tarihli, Davacı ————Yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporada, meslekte kazanma gücünün % 26 kaybedildiği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, belirtilmiştir.
Kusurun ve maluliyetin tespitinden sonra zararın hesaplanması için hesap bilirkişisiden rapor aldırılmıştır.
Denetime elverişli olup, yerinde olduğu değerlendirilen 29.04.2022 tarihli kök ve kusur oranın güncellemesi yapılan 15.11.2022 tarihli ek aktüerya bilirkişi raporunda;
—- Geçici iş göremezlik zararının 5.808,62 TL Sürekli İş Göremezlik zararının 224.230,50 TL olduğu, Davalı —— tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi ile hesap tarihi arasında geçen süre zarfında % 9 yasal faiz oranında güncellenerek tenzili sonrası davacının bakiye sürekli iş göremezlik zararının 209.484,89 TL,
—– hesaplanan toplam sürekli iş göremezlik zararının 545.437,30 TL, olduğu belirtilmiştir.
Bu kapsamda,———–sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı tarafın sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesi ile Davacı — Davacı —- ayrı ayrı tedavi gideri için 1.000,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zarar için 1.000,00 TL, sürekli iş göremezlik için 1.000,00 TL, geçici iş göremezlik için 1.000,00 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
Davacı vekilince 23.11.2022 tarihli değer arttırım dilekçesi niteliğindeki dilekçesi ile davacı —— geçici iş göremezlik zararını 5.808,62 TL, geçici bakıcı gideri zararını 888,75 TL, bakiye sürekli iş göremezlik zararını ise 209.484,89 TL olarak, Davacı ——– yönüyle ise sürekli iş göremezlik zararını 545.437,30 TL olarak yükseltmiştir.
Maddi tazminat talepleri olan tedavi giderleri alacak kalemi yönünden, davacı vekilince duruşmada 19.01.2023 tarihli feragat beyanı ile feragat edildiğinden, bu alacak yönünden davanın, her iki davacı açısından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat talebi yönünden ise, davacı vekiline bu tazminat talebi yönünden davasını somutlaştırması mahkememizce istenmiş, davacı vekili 09.01.2023 tarihli dilekçesi ile davacıların yaptıkları mesleklere dair somut bir bilgi vermemiş ve ne şekilde önceki işlerini yapmakta sorun yaşayacakları ve bu sebeple ekonomik gelecekleri sarsıldığı ortaya konulup ispatlanmadığından bu tazminat talebi yönünden de davanın her iki davacı açısından ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davacı ——-Yönünden;
Her ne kadar geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunulmuşsa da, kaza tarihi itibari ile davacının 18 yaşından küçük olması ve gelir getirici bir işte çalışması beklenemeyeceğinden bu husustaki tazminat talebinin davacı yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı —— davacı vekili 545.437,30-TL sürekli iş göremezlik tazminat talebinde bulunmuş, bu kapsamda yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalıların , usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti ile sorumlu olması kaydıyla bu cihetteki talebin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı —- Yönünden;
Davacı —– için davacı vekili 209.484,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 5.808,62-TL geçici iş göremezlik tazminatı tahsili talebinde bulunmuş, bu kapsamda yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalıların, usul ve yasaya uygun olduğu belirlenen bilirkişi raporlarında belirtilen maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti ile sorumlu olması kaydıyla bu cihetteki talebin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı ——- davacı vekili geçici bakıcı gideri zararını 888,75 TL olarak tahsili talebinde bulunmuş, maluliyet raporunda davacının 1 aylık süre bakıcıya ihtiyaç duyduğu belirtilmiş, yargıtay uygulamaları doğrultusunda bakıcı giderinin brüt asgari ücret üzerinden verilmesi gerektiği, kaza tarihi olan 2017 yılında brüt asgari ücretin 1.777,00 TL olması nedeniyle talebin yerinde olduğu, bu kapsamda yukarıda açıklandığı şekliyle meydana gelen kazada, sorumlulukları da TBK, TTK ve KTK kapsamında çizilen davalıların maddi zararlardan sorumlu olmasından dolayı, sigorta şirketinin poliçe teminat limiti ile sorumlu olması kaydıyla bu cihetteki talebin kabulüne karar verilmiştir.
Faiz Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Bir haksız fiil olan trafik kazalarından kaynaklı tazminat istemlerinde, temerrüt tarihi kişilere göre farklılık arz eder.
Gerçek Kişiler Açısından; Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Sigorta Şirketleri Açısından; 26/04/2016 tarihinde 2918 sayılı Yasanın 99. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen “Sigortacılar, hak sahibinin ——— belirlenen belgeleri, sigortacının——- kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde —— sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” düzenlemesi gereğince, bu sürenin sonunda ödeme gerçekleşmemesi halinde temerrüdün bu tarihte gerçekleştiğinin, davadan önce başvurunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinde temerrüdün gerçekleştiğinin kabulüyle bu tarihlerden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda; Sigorta şirketi yönünden davacının poliçe kapsamında ödeme yapılmasını sağlamak için, davalıya 11.07.2017 tarihinde başvuru yaptığı, 2918 sayılı Kanunu’nun 99/2. maddesi uyarınca sekiz iş günü sonunda 24.07.2017 tarihinde davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarihten itibaren tazminat miktarına yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalı gerçek kişi için olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacıların gerçek kişi, zarar veren aracın da ticari olmayan araç olması nedeniyle yasal faiz işletilmiştir.
Manevi Tazminat Talebi Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili kazada zarar görenler Davacı —– 80.000,00 TL, Davacı—- için 40.000,00 TL ve diğer davacıların babası Davacı —-için 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———– gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ———
Davacıların kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elem, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-A) MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN ;
a)Davacı—–Hakkında;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı —— 209.484,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalı gerçek kişi için 23.04.2017 tarihinden, davalı —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan (Davalı —– yılı kişi başı sakatlanma tazminatı teminat limiti olan 330.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) TAHSİLİNE,
Davacı —- 5.808,62 TL geçici iş göremezlik ve 888.75 TL bakıcı gideri tazminatının olmak üzere toplam 6.697,37 TL maddi tazminatın, davalı gerçek kişi için 23.04.2017 tarihinden, davalı —– 24.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan TAHSİLİNE,
Diğer tazminat talepleri yönünden davanın reddine,
b)Davacı —– Hakkında;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı —– 545.437,30 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalı gerçek kişi için 23.04.2017 tarihinden, davalı —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan (Davalı —- yılı kişi başı sakatlanma tazminatı teminat limiti olan 330.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) TAHSİLİNE,
Diğer tazminat talepleri yönünden davanın reddine,
B) MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;
a)Davacı —- Hakkında;
Davacı —– manevi tazminatının, 23.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı —– TAHSİLİNE,
Aşan istemin REDDİNE,
b)Davacı—– Hakkında;
Davacı —– 30.000,00 manevi tazminatının, 23.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı —– TAHSİLİNE,
Aşan istemin REDDİNE,
c)Davacı —- Hakkında;
Davacı —- 10.000,00 manevi tazminatının, 23.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Davalı —–TAHSİLİNE,
Aşan istemin REDDİNE,
C) YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN;
1-Kabul olunan tutara göre alınması gereken 56.466,38 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 505,50 TL ile 2.601,31 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 3.106,81 TL’nin mahsubu ile bakiye 53.359,57‬ TL harcın davalılardan ( davalı ——34.822,45 TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından peşin harç ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 3.106,81 TL harcın (davalı sigortanın 2.027,50 TL ‘sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacı —-davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan kabul edilen maddi tazminat yönünden 33.265,52 TL vekalet ücretinin (davalı —— 21.709,07 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı —-verilmesine,
4-Davacı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan kabul edilen maddi tazminat yönünden 77.998,10 TL vekalet ücretinin ( davalı —- 50.901,56 TL’sinden sorumlu olmak üzere ) davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı—- verilmesine,
5-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan reddedilen maddi tazminat yönünden 2.000 TL vekalet ücretinin davacı — tahsili ile davalı —– verilmesine,
6-Davalı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan reddedilen maddi tazminat yönünden 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı — tahsili ile davalı —-verilmesine,
7-Davacı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan kabul edilen manevi tazminat yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacı —–verilmesine,
8-Davacı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan kabul edilen manevi tazminat yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —– tahsili ile davacı —- verilmesine,
9-Davacı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan kabul edilen manevi tazminat yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —- tahsili ile davacı —- verilmesine,
10-Manevi tazminat istemi yönünden, davalı sigortanın sorumluluk sınırı içerisinde tazminat talep edilmiş olmakla manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden davalı —- lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından sarf edilen toplam 4.466,30 TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre hesaplanan 4.441,73 TL’sinin davalılardan (davalı —– 2.898,67 TL’sinden sorumlu olmak üzere ) müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmının davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023