Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/163 E. 2020/471 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/163 Esas
KARAR NO : 2020/471

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyası ile takibe konulan alacaklısı …—- olan, —- vade tarihli — bedelli senet hakkında yapılan icra takibinin dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasını; senedin tüm bölümlerinin başka bir evrak görünümü vermek amacıyla kapatılarak yalnızca imza bölümünü açıkta bırakacak aldatma tekniğine uygun, sahte olarak tanzim edildiğinin açık olduğunu, sahte senedin önce imza düzeneğinin hazırlanıp söküldüğü sonra 3 ayrı kalem, 3 ayrı kişi ve 3 değişik zaman diliminde diğer kısımlarının doldurulmak suretiyle oluşturulduğunu, davacının, takibe konu sahte senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu sahte senedin ve takip iptaline ve davalının kötüniyetli olması nedeni ile %25’den az olmamak üzere tazminata hükmolunmasına ve dava masraf harç ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; kıymetli evraklarda mücerretlik (soyutluk) ilkesinin hakim olduğunu, davacının tacir olmasından ötürü ticari faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, davacı tarafından imzalanmış olan senedin sonradan doldurulduğu iddiasının kambiyo senedinin geçersiz olduğunu ispatlamayacağını, davacı borçlu her türlü iddiasını kendisi yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak verilen ve herhangi bir dayanağı bulunmayan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, kötüniyetli ve mesnetsiz açılan davanın reddine, davacının kötüniyetle hareket etmesi sebebiyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere müvekkil lehine tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı takibine konu edilen — bedelli senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekilince menfi tespit istemi, davacının takibe konu senedi düzenlemediği ve imza etmediği senedin tüm bölümlerinin başka bir evrak görünümü vermek amacıyla kapatılarak yalnızca imza bölümünü açıkta bırakacak aldatma tekniğine uygun sahte olarak tanzim edildiği iddialarına dayandırılmıştır.
Mahkememizce dava konusu takip dosyası celp edilmiş incelenmiş, takip konusu senedin keşidecesinin davacı, lehtarının——olduğu, senedin arka yüzünde —–ve sonrasında davalının isim ve imzasının yer aldığı, takibin de davalı tarafından yalnızca davacıya karşı başlatıldığı belirlenmiştir.
Davaya konu sahtecilik iddiaları yönünden devam eden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ———- soruşturma sayılı dosya sureti dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiş, soruşturma kapsamında—— tarihli uzmanlık raporu ile özetle; inceleme konusu senedin borçlu imzalarının atılı bulunduğu bölümde, imzaların üst, sol ve sağ bölümlerine denk gelecek şekilde (üst bölümde daha yoğun, sağ ve özellikle sol bölümde ise daha hafif bir biçimde olmak üzere) şeritler halinde yapıştırıcı bakiyelerinin bulunduğu, yine bu bölümlerde sökmeden kaynaklanan kağıt yüzeyinde deformasyonların bulunduğu müşahede edildiğini, bu işlemin, muhtemelen senedin diğer bölümlerinin üzerinin farklı bir belge ile kapatılması ve sadece senedin imza bölümünün açık bırakılması amacıyla yapılmış olabileceğinin değerlendirildiğini, bu sayede senedin imza bölümünün şahıs tarafında imzalandığı ve diğer bölümlerini kapatan belgenin mevcut yerinden sökülmesinden sonra senedin mevcut haline dönüştürüldüğü, kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının imzasına yönelik itirazları yönünden imza örnekleri alınmış, mukayeseye esas evrak asılları toplanmış, —– tarihli bilirkişi raporuyla senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun kabulü gerektiği ve inceleme konusu senette, iki adet borçlu imzası ile senet üzerindeki diğer yazı ve rakamların renk tonu ve kalem ucu kalibrasyonların farklı olduğu, iki adet borçlu imzasının farklı kalemle yazıldığı, borçlu imzalarının üst sağ bölümünde yapıştırıcı kalıntıları ve kağıtta deformasyon ve düzensizlik bulunduğu, bu bulgular eşliğinde bu senedin diğer bölümlerinin kapatılarak sadece senedin imza bölümünün açık bırakılması sureti ile imzalatıldığı, daha sonra kapatan belgenin sökülmesi ile senedin mevcut haline getirildiği kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı taraf iddiaları çerçevesinde ————-müzekkere yazılarak görüş sorulmuş, alınan 17/12/2019 tarihli rapor ile özetle, inceleme konusu senedin ön yüzünde … adına atılı iki adet imzanın üst, sağ ve alt bölümlerinde doğrusal bir hat üzerinde seyreden lokal yapıştırıcı bakiyeleri ve fiziksel —- mütevellit kağıt lif ayrışmaları gözlemlendiğinden, söz konusu senedin imzalardan faydalanılarak oluşturulmuş olduğu, inceleme konusu senette kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazı ve imzaların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde, davalı tarafça, davacının keşidecisi olduğu, 2.250.000 TL tutarlı senedin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça açılan işbu dava ile de, davacı tarafça takibe konu senedin düzenlenmediği, senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiasıyla menfi tespit talep edildiği, yapılan yargılama kapsamında senet üzerinde davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, yanı sıra alınan raporlar ile davaya konu senedin ön yüzünde davacıya ait iki adet imzanın üst, sağ ve alt bölümlerinde lokal yapıştırıcı bakiyelerinin ve fiziksel deformasyondan kaynaklı kağıt lif ayrışmalarının gözlemlendiğinin tespit edildiği, yapılan bu tespit ile davacının esasında senet düzenleme iradesinde olmadığı halde, üstte olduğu anlaşılan başka bir belgeye imza attığı düşüncesi ile imzasının temin edildiği, davacının iradesi sakatlanarak davaya konu senedin oluşturulduğu, bu nedenle davaya konu senet nedeniyle borçlu olmadığı kanaati Mahkememizde oluşmuş davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötüniyet tazminatı yönünden ise; öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötü niyetli kabul edilir. Örneğin, alacağı kendisine tamamen ödenmesine rağmen icra takibine girişen, kefil hakkında kefalet limitinin üzerindeki bir miktar için takip yapan, vadeden önce icra takibine girişen veya kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığı kendisine bildirilen bankanın gerekli incelemeyi yapmaksızın icra takibi başlatması durumlarında alacaklı, kötüniyetli sayılmalıdır .
İİK’nun 72/5. maddesinde düzenlenen ve ‘kötüniyet tazminatı’ olarak adlandırılan tazminat, sadece ve ancak, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Bu tazminat yönünden ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu) üzerindedir.
Somut olaya gelince davacı vekilince kötüniyet tazminatı istemine gerekçe olarak, lehtarın bilinçli olarak icra takibi dışında tutulduğu, TC kimlik bilgileri ve adresinin gizlendiği, davalının sahte senedi düzenleyenler ile birlikte hareket ettiği, iyi niyetli olmadığı iddiaları gösterilmiş, ne var ki bu iddiaların ispatına yeter ispat vasıtası sunamadığı, kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı takibi ve takip dayanağı keşidecisi …, lehtarı —–tediye tarihli —-bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
Koşulları oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 153.697,50 TL karar ve ilam harcından 38.786,00 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 114.911,50 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre hesaplanan 104.325,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ve 38.786,00 TL peşin harç ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti 75,00 TL talimat masrafı ve 403,28 TL posta masrafı olmak üzere toplam 40.300,18 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.