Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/159 E. 2021/922 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/159 Esas
KARAR NO : 2021/922
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında personel taşıma sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin takibe konu cari hesap alacağının işbu sözleşmeden kaynaklandığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak ödemelerini yerine getirmediğini, bu yüzden herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın borcun muaccel hale geldiğini, davalının cari hesap ekstrelerine göre takip tarihi itibariyle müvekkile —- borcu bulunduğunu, bu yüzden haklı alacağın tahsili için —-dosyasından başlatılan yasal takibe yönelik yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ödemelerini zamanında yapmayan davalının, icra takibine yönelik yapmış olduğu itiraz son derece haksız olduğunu, haksız itirazla alacağına kavuşmaya engel olan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi gerektiğini belirterek itirazın iptaline, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte bir ilişki olmadığını, sözleşmeler bakımından bir ilişki bulunmadığını, dayanak personel taşıma sözleşmesi üzerindeki imzaların davalı şirket temsilcilerine ait olmadığını, açıkça imzayı inkar ettiklerini, davacı tarafın takibine dayanak olarak gösterdiği personel taşıma sözleşmesinin şirketin yasal temsilcisi eli ürünü olmadığını, imza asıllarının dosyaya celbi ile sözleşme aslı üzerinde —– imzaların geçerliliğinin saptanması gerektiğini, zira taraflarınca sözleşmenin varlığı ve içeriği kabul edilmediğini ve külliyen reddedildiğini, dosyanın —– inceleme için bilirkişiye tevdiine karar verilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında hukuki bir ilişkinin mevcut olmadığını, davacı tarafa herhangi bir borcun olmadığını, yukarıda açıklanan tüm nedenlerle; davanın reddine karar verilerek davacı yan aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; —–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—- sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —borçlusunun davalı — olduğu, asıl alacak — tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, –ödeme emrinin borçluya —-tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen — tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi rapor içeriğine göre; — incelenen — dönemleri yasal ticari defterleri; —–ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun ve e-defter esaslarında tutuldukları, açılış kapanışlarının onaylı olduğu ve ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. Davacının, davalı —-düzenlediği faturaların ve davalıdan yaptığı tahsilatların, davacı ticari defterlerinin, yukarıda muavin defterde gösterilen yevmiye maddelerinde kayıt görmüş oldukları ve kayıtların tek düzen hesap planı ve usulüne uygun oldukları tespit edilmiştir. Davacı nezdinde, incelenen davalının cari hesabının —- borç bakiyesi verdiği, söz konusu bu borç bakiyesinin Sözleşmeye göre —sonra ödenmesi gerekirken, davalı tarafından — gecikmeyle — ödendiği, davacının — tarihinden sonra düzenlediği toplam —- adet fatura bedellerinin ise ödenmediği tespit edilmiştir. Davacının, düzenlediği —- üstü satış faturaları tutarlarını mükellefi bulunduğu —- dönemine ilişkin olarak beyan ettiği —- ile beyan ettiği, mahkemenin davalının mükellefi bulunduğu —- celp ettirdiği — örtüştüğü ve — olduğu tespit edilmiştir. Davacı ve davalı arasında yapılmış ——- —-tarafından—— yatırıldığına dair tahakkuk ve tahsilat makbuzu dosya kapsamında görülmüştür. — takip tarihi itibariyle, sözleşme gereği —-vadelerinde ödenmediği, davacı tarafından ihtarname keşide edilmediği ancak —- gereği davalının temerrüde düştüğü —- alacaklı davacının vadelerinde ödenmemiş ilk —- faize hak kazandığı kanaatimle ,takip tarihine kadar —- işlemiş faiz hesaplanmıştır. Nihai karar —- ait olmak üzere ; Davacı —- davalı—– taraflar tacir olduklarından asıl alacağa—– avans faizi uygulanması gerekeceği, ancak takipte talep ilkesi gereği davacı —– oranında faiz talep ettiğinden asıl alacağa—– oranında faiz uygulanması gerekeceği; ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı, davalıya taşıma hizmeti verdiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri —–takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle —– aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi —–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında —– tarihli personel taşıma sözleşmesine dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu hizmetin sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini sunmadığı, sunmamanın yaptırımının usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı tarafça davacının dayandığı personel taşıma sözleşmesinin kabul edilmediği, imza inkarında bulunulduğu, ancak vergi dairesine davacıdan hizmet aldığına dair davacı kayıtlarıyla örtüşen bildirimde bulunduğu, bu haliyle aradaki ilişkinin varlığının kabul edilmesi gerektiği, ayrıca davalıya bahse konu sözleşme altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için isticvap davetiyesinin usulüne uygun ihtar ile birlikte tebliğ edildiği, davalının duruşmaya katılmadığı, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği —- davalının B/A bildirimlerine göre takibe konu sözleşme nedeniyle düzenlenen —- davalı tarafından — bildirildiği, bu halde davalının—- aksini ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, 6100 sayılı HMK nın 7251 sayılı yasa ile değişik 222. Maddesi de gözetilerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —asıl alacak, —– alacaklı olduğunun sabit olduğu, alacağın ise likit olduğu yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; —- takip sayılı icra dosyasında —- yönelik davalının yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin —- üzerinden aynen devamına, fazlaya dair talebinin REDDİNE,
2-Kabul edilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar harcı 3.821,72 TL’den peşin olarak yatırılan 681,62 TL’nin mahsubu ile 3.140,10 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan, 681,62 TL peşin harç, 41,10 TL ilk dava masrafı, 152,90 TL tebligat-müzekkere-talimat gideri, 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinden kabul-red oranına göre—- davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığında bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan —- davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7——takip sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Dosyaya celp edilip mahkeme kasasına alınan evrak asıllarının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —– Mahkemesi ilgili —- üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021