Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1529 E. 2020/161 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/1529 Esas
KARAR NO : 2020/161

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğunu, fatura karşılığı bakiye alacağın tahsil edilememesi üzerine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının cari hesap özetinde belirtilen faturadan dolayı borçlu olduğunu, ancak borçlunun icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirtmiş, davanın kabulü ile İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptaline karar verilmesini, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin—- Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında herhangi bir cari hesap mutabakatı bulunmadığını, davacının davalı nezdinde hak ve alacağı bulunmadığını, alacağın likit olmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davacının davalıya bu ticari ilişkiden kaynaklı mal ve hizmet ifasında bulunup bulunmadığı, bulunduysa davalının karşı edimini ifa edip etmediği bu itibarla İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” 6098 sayılı TBK’nun 89/1 maddesinde, bir miktar para alacağına ilişkin davaların alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Yasal düzenlemeler karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; davalının yerleşim yeri — olup, davacının muamele merkezinin de İstanbul’da olduğu taraflar arasında sözleşmenin olup olmadığı tartışmalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla yetki ilk itirazının varlığı mahkememizce ciddi görülerek HMK madde 117/3 gereği ön sorun olarak incelenmesine karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ile taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Davaya konu ——- faturanın tetkikinde, faturada “——— gün içinde ödenmesini rica ediyorum.” ibaresine yer verildiği görülmüştür.
Somut olayda; alacaklı borcun ifa yerinin açıkça —- olduğunu belirttiği gibi alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin de — olması karşısında HMK.’nın 10. Maddesi gereği mahkememizin yetkili olduğundan söz edilemez. Davalının ödeme emrine karşı itirazında yetkili icra dairesini göstermediği, bu itibarla usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itirazında bulunmadığı, icra dairesinin yetkisine ilişkin özel dava şartının tamam olduğu, ancak davalının süresinde yetki ilk itirazında bulunduğu, açıklanan nedenlerle yetki ilk itirazının haklı olduğu yönünde oluşan kanaat ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilince cevap süresi içinde yetki itirazında bulunması, dosya içeriğinde de yetkili mahkemenin—– olduğunun anlaşılması nedeniyle mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
HMK.nun. 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili —- Mahkemesine gönderilmesine,
HMK.nun. 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderleri hususunun yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.