Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1528 E. 2020/160 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1528 Esas
KARAR NO: 2020/160
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/12/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalıya gıda ürünleri satışı yaptığını, bu satışa istinaden fatura kestiğini, davacının yapmış olduğu satışlardan kaynaklı KDV dahil toplam ——TL alacağının doğduğunu, davacının davalıdan alacağı bakiye miktarının————- olduğunu, davacının davalıya satmış olduğu ürünlere ilişkin faturaların davalıya teslim edildiğini ve davacı tarafından ticari defterlerine işlendiğini, söz konusu ticarete ilişkin olan ödemenin ise süresinde yapılmadığını; davalı ile ödeme yapılması hususunda iletişime geçildiğini, ancak ihtara rağmen ödeme yapılmadığı; bunun üzerine ———- İcra Müdürlüğü’ nde icra takibi başlatıldığını belirtmiş, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı miktar üzerinden devam etmesini ve %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına tabi tutulmasını ve yargılama giderlerinin de davalıya yüklenilmesini talep ve dava etmektedir.
Davalıya dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği; davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu; görüldü.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak sebebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturalara konu mal ve hizmetin davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilen mal ve hizmet karşılığı bedelin ödenip ödenmediği, davacının davalıdan bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, bu itibarla —— İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
—– İcra Müdürlüğü’nün —–sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun ———— fatura alacağının, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince verilen —- tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ———- tarafından müştereken düzenlenen ——-tarihli raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——-TL alacaklı olduğu, davalının hesap hareketlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya ——– TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekiline tebliğ edilen bilirkişi raporuna süresi içerisinde itiraz edilmemiş, ——- tarihli oturumda ise bilirkişi raporuna konu davalı hesap hareketlerinin davalı şirketin muhasebecisi tarafından bilirkişi ile paylaşıldığı beyan edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur(HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriği ve icra takip dosyası içeriğine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan ——– TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davalıya——— TL borcu bulunduğu, dava konusu faturanın ise davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ———- davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği —————– davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat bulunmadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığı, alacağın likit olduğu, takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, işlemiş faiz yönünden davacının itirazın iptali talebinin bulunmadığı anlaşıldığından açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
——. İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı takip dosyasında yapılan itirazın —- TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin anılan tutar yönünden aynen devamına,
Asıl alacak olan —— sine tekabül eden —- TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 538,82 TL karar ve ilam harcından 134,71 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 404,11 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar halinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ve 134,71 TL peşin harç ile 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 175,81 TL ile aşağıda dökümü yazılı 839,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/02/2020