Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1526 E. 2019/260 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1526 Esas
KARAR NO : 2019/260
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/12/2018
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğu, Müvekkil şirket iş bu ilişkiden kaynaklanan alacağını tahsil etmek amacı ile davalı aleyhine İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün———Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, Takibin yapıldığı tarihte müvekkil şirket davalı şirketten ——- USD alacaklı durumda olduğu, Bu durum davalı tarafın defterleri ile de sabitlendiğini, davalı yan son derece art niyetli bir şekilde icra takibini yapıldığı tarih itibarı ile müvekkil şirkete usul ve yasaya aykırı olan bir fatura düzenleyerek kendisini kağıt üzerinde alacaklı duruma geçirmeye çalıştığı, davalı şirket kayıtlarında yapılacak incelemede davalının usul ve yasaya aykırı olarak düzenlediği ve müvekkil şirket tarafından kabul edilmeyerek iade edilmiş fatura ayrık tutulduğunda davalı şirket, müvekkil şirkete ———- USD borçlu olduğundan bahisle davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptalini ve davalının İİK 67/2 maddesi uyarınca %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın , alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirketine herhangi bir borcu olmadığından takibe haklı sebeplerle itiraz edildiğini, müvekkil firma ile davacı yan arasında , yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, tam aksine alacaklı olduğunu, haksız açılan davanın reddi ile kötüniyetli takip nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 21/03/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.
Davalı vekilinin 27/03/2019 tarihli dilekçesi ile;feragatı kabul beyan dilekçesi gönderdiği, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görüldü.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 18.579,24 TL harcın mahsubu ile kalan bakiye 18.534,84 TL nin davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2019