Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1502 E. 2021/938 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1502 Esas
KARAR NO: 2021/938
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketler, —-olup; keşidecisi müvekkil —-emrine düzenlenen —-tarafından çekin iptali için —– sayılı dosyası ile çekin iptali davası açılmış ve ödemeden men kararı verildiğini, davalının, çeki bankaya ibraz etttiğini ve iptal davasına katıldığını, Mahkeme — celsede davalıya karşı istirdat davası açılması için davacılara süre verildiğini, çek incelendiğinde çekteki imzaların müvekkillerin imza yetkilisine ait olmadığını ve taklit edilerek bankaya ibraz edildiğini, çekin tarihinin de sonradan ilave edildiği tespit edildiğini, her iki şirketin de yetkilisinin—– olduğunu, çekteki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkiller ve davalı arasında ticaret olmadığını, müvekkiller ile davalı arasındaki ilişkiyi açıklamak gerekirse; müvekkiller davalıdan —- almak istemiş ve teminat olması amacıyla iki adet imzasız ve tarihsiz çek verildiğini, ancak taraflar anlaşamamış ve çekin ortak tanıdıkları olan—-bırakılması hususunda anlaşmış olduklarını, daha sonra hem davalı hem de —çeklerin kaybolduğunu müvekkillere bildirdiğini, müvekkiller tarafından çeklerin zayi olması nedeniyle iptali için dava ikame edildiğini, mvekkillerin davalıya borçlu olmadığı ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, mahkeme, —- tarihli duruşmada çekteki ödemeden men kararının kaldırılmasına karar vermiş olduğu, bu doğrultuda bankaya tezkere yazıldığını, çekin yüksek bedelli olduğu da dikkate alınarak işleme konulduğunda telafisi mümkün olmayan zararlarla karşılaşılacağını, müvekkillerin, muhtemel uğrayacağı zararların engellenmesi için dava sonuna kadar icra takibinin durdurulmasını; talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilince yasal süresinden sonra verilen cevap dilekçesinde özetle: keşideci —- tarafından keşide edilen ve kendilerinde bulunan çekin zayii iddiası kesinlikle yanıltıcı ve gerçeğe aykırı bir beyan olup çeki teslim ettikten — yakın süre sonra zayi nedeniyle iptal davası açılmış olduğunu,—- sayılı dosyası ile açılmış bulunan —– davası devam ederken çekin tahsili maksadıyla bankaya müracaat edilmesi üzerine mahkemenin tedbir kararına istinaden çek davalı tarafa belge verilmek kaydıyla alınmış ve mahkemeye teslim edilmiş olduğunu, Mahkeme muhatabın ortaya çıkması gerekçesiyle davacı tarafa “İstirdat davası” açmak için kesin bir süre verdiğini, ancak davacı mahkemenin isteminin aksine ve biraz da kazanma ihtimali olmadığı için istirdat davası değil de ” Menfi Tespit” davası açtığını, çekin müvekkile teslim tarihi esas alındığında, menfi tespit talebinde bulunamayacağı, bu hakkın zamanaşımına uğradığının görüleceğini, davacı taraf —- dosyası ile açtıkları davada “çeklerin tarihli ve imzalı olup olmadığı hususunda herhangi bir beyan olmayıp, dilekçeden anlaşılan henüz kaybolmuş bir çekin varlığı olduğunu, halbuki —-öncesinde verilen iki adet çek vardır ve bu çekler incelendiğinde seri numaralarının birbirini takip ettiği, —- bedelli çekin nakden ödendiği de delillerle sabit olduğunu, davacının beyanına katılmak mümkün olmadığını, çünkü her iki çeki de sahibi oldukları iki şirketten — — ve o şirket adına cirolayan o tarihte kendisini şirketlerin yetkilisi olarak tanıtan —- olduğunu, eğer böyle bir sahtecilik varsa —–aleyhinde sahte çek düzenlemek nedeniyle suç duyurusunda bulunulacağını, davacı taraf dilekçede, müvekkilleri ile davalı müvekkili arasında ticari bir ilişkinin olmadığını beyan ettiğini, davalı taraf— — kuralı uyarınca bu kadar zamandan sonra alacak verecek ilişkisini kanıtlamanın zor olduğunu bunun hukuki olmadığını ifade ettiğini, açılan iş bu davanın mahiyeti itibari ile —-yetkisiz olup, davalının — ikamet etmesi ve genel yetki kuralı uyarınca davayı görmeye yetkili mahkeme — olduğunu bu nedenle ilk itirazlardan olan iş bu itiraz nedeniyle öncelikli olarak yetkisizlik kararının verilmesi, davanın reddi, masraflar ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi beyan edilmiştir.
Davacı vekilince cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının cevap dilekçesini süresinde sunmadığını, cevap dilekçesi ve delil sunmasına savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında olduğundan muvafakati bulunmadığını, müvekkiller ile davalı arasında ticari bir ilişki olmadığı gibi davalıya herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davalının cevap dilekçesinde menfi tespit davası ikame edilebilmesi hakkının zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, davalı, müvekkillerin kendisine — adet çek verdiğini ve —-bedelli çeki ödediğini, ödemenin delillerle sabit olduğunu, bu nedenlerle imzanın da müvekkile ait olduğunu iddia etmiş ise de bu iddiaları gerçeği yansıtmadığını, çeklerin—- tarafından imzalandığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalının senetlerin illetten müceretliği kuralı gereğince aralarındaki ilişkinin ispatlanmasının zorunlu olmadığı yönündeki iddialarının mesnetsiz olduğunu, yasadışı işlemlerle çekin yazdırılması ve takip yapılmasını engellediği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle; davanın kabulüne karar verilmesi; beyan edilmiştir.
Davalı vekilince süresi içinde verilen ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacıların, müvekkilden gayrimenkul ve danışmanlık hizmet almak istediğini ve teminat olması amacıyla —- imzasız ve tarihsiz çek verildiğini, davacı şirket yetkilisinin düzenlemediği çekin davalı şirkete ait olmayacağını, boş çek için ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacılar ile müvekkil arasındaki ilişkiyi açıklamaktan kaçınmanın kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkile verilen çekin ticari ilişkiye ilişkin olduğu konusundaki ispat yükünün davacıya ait olduğunu, çeklerin illetten mücerret olması kuralının çeklerin üzerinde imza ve tarih olmadığından ötürü olayda uygulanamayacağını, çeklerin yazdırılmasının engellendiğinin gerçeği yansıtmadığını, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi ile yasal dayanaktan yoksun davanın reddi ile masraflar ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi beyan edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde ve ikinci cevap dilekçesinde herhangi bir delile dayanılmamıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince, davacıların borçlu olmadığının tespiti talep edilen çek, — keşide tarihli, —bedelli olup, davaya konu çekte davacı — davacı —- konumundadır.
Davacılar vekilince, menfi tespit istemine gerekçe olarak, çekte davacılara atfen atılan imzaların, davacıların yetkilisine ait olmadığı, taklit edildiği iddialarına dayandırılmıştır. Menfi tespit isteminin, anılan hukuki dayanağı itibariyle, ispat yükü davalı taraf üzerindedir.
Dava dilekçesi, tensip zaptı davalıya— tarihinde tebliğ olunmuş, davalı vekilince —— cevap dilekçesi sunulmuş, yetki itirazı da ileri sürülmüş ise de, cevap dilekçesi yasal süresinden sonra sunulmuş olmakla yetki itirazının reddine dair ön inceleme celsesinde karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı şirketlerin —-dosya içine alınmış, yetkililerinin —- olduğu belirlenmiş, bundan başka davacı —- yılında yönetimin değiştiği, öncesinde—–yetkili temsilci bulunduğu belirlenmiş olmakla, hem ——imza örnekleri alınmış, mukayeseye esas imza asılları toplanmıştır.
Mahkememizce —–davaya konu çek üzerinde davacılara atfen atılan imzalar üzerinde, hem —- imzaları yönünden inceleme yapılmasına dair karar verilmiş, alınan —- tarihli rapor ile özetle; İnceleme konusu çekte — atılmış imza ile şirket yetkililerinden—– mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde kısmi benzerlikler, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, atfen atılı imzanın titreklikler, yavaşlama ve duraklamalar içerdiği, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işteklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekte — atfen atılmış imzanın elde mevcut— imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgelerdeki imzaların — eli ürünü olmadığı, inceleme konusu çekte —- atfen atılmış imza ile şirket yetkililerinden —w-mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, atfen atılmış imzanın titreklikler, yavaşlama ve duraklamalar içerdiği, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımınından değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekte— — atfen atılmış imzanın elde mevcut —- imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgelerdeki imzaların —- eli ürünü olmadığı şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Alınan raporda yalnızca davacı/ keşideci —-yönünden inceleme yapıldığı belirlenmiş olmakla, davacı lehtar/ciranta —-atfen atılan imza yönünden ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan — tarihli rapor ile özetle; inceleme konusu çekte — atfen atılmış imza ile şirket yetkililerinden —- mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde kısmi benzerlikler, ara gramalarında farklılıklar, bitiş hareketlerinde benzerlikler görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından;—- değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekte— atfen atılmış imzanın elde mevcut —- imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgelerdeki imzaların —-eli ürünü olmadığı, inceleme konusu çekte— atfen atılmış imza ile şirket yetkililerinden —– mevcut mukayese imzaları arasında yapılar karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, bitiş hareketlerinde, ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, aften atılmış imzanın titreklikler, yavaşlama ve duraklamalar içerdiği, —-değerlendirildiğinde; inceleme konusu çekte —– atfen atılmış imzanın elde mevcut —- imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgelerdeki imzaların—– eli ürünü olmadığı şeklinde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesine dair karar verilmiş, —- tarihli rapor alınmıştır. Ticari kayıtlar nezdinde yapılan inceleme ile davacı lehtar —–kayıtlarında davalı —–ait bir kayıt bulunmadığı, taraflar arasında bir ticari ilişki tespit edilemediği belirlenmiştir.
Alınan mali inceleme raporu gibi, grafoloji raporları da, dosya kapsamına delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmuş, varılan kanaatlere Mahkememizce de iştirak olunarak raporlar hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesine; davacılardan — keşideci, davacı — lehtar/ciranta konumunda olduğu—- bedelli çekte davacılara atfen atılan imzaların, davacılar yetkililerine ait olmadığından bahisle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitinin talep olunduğu, çekin keşide tarihi itibariyle davacı şirketlerin yeni ve önceki yetkililerinin imza örnekleri temin edilerek grafolojik inceleme yaptırıldığı, davaya konu çekte davacılara atfen atılan imzaların gerek mevcut, gerekse önceki yetkili temsilcisinin eli ürünü olmadığının grafoloji raporu ile tespit edildiği, bu nedenle davacıların davaya konu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Yargılama kapsamında davalı vekilince davaya konu çek ile seri numaraya sahip —— bedelli çekin kendisine verildiği, o konuda ihtilaf bulunmadığı, anılan çekteki imza ile davaya konu çekin mukayese edilmesi gerektiği savunulmuş ise de, davaya konu menfi tespit isteminin sahtelik iddiasına dayandığı, bu kapsamda yapılacak incelemenin ancak resmi merciler önünde alınmış imzalar ile Mahkememizce davacılar yetkililerinden temin edilen imzalar üzerinde yapılarak tespit edilebileceği, ne zaman, kimin tarafından imzalandığı Mahkememizce denetlenemeyen herhangi bir imzanın, sahtelik incelemesinde mukayeseye esas alınamayacağı gibi, davalı tarafça cevap ve 2. cevap dilekçesinde herhangi bir delil bildirmediği, davacılar vekilince de açıkça muvafakat edilmemiş olduğu, bu nedenlerle davalı vekilinin istemi doğrultusunda inceleme yapılamayacağı kanaatine varılmıştır.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, davacıların —– bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
Koşulları oluşmadığından tazminat taleplerinin reddine,
2-Alınması gerekli — harçtan peşin olarak alınan —– harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için takdir olunan —-nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan—- talimat masrafı olmak üzere toplam: —-davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekillerinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 22/09/2021