Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1484 E. 2021/1014 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1484 Esas
KARAR NO : 2021/1014

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ile borçlu-davalı —-süre gelen ticari ilişki bulunduğunu, her iki tarafın da tacir olduğunu, davalının müvekkili —sebebiyle taraflar arasındaki 27/09/2018 tarihi itibariyle cari hesap durumuna —–defter kayıtlarına istianeden davacı müvekkil şirketin davalı şirketten—bulunduğunu, davalı şirketin —- tarihi itibariyle cari hesap —- faturadan kaynaklı bakiye borcunu ödemediğinden davalı şirket —– sayılı icra takibi başlattığını, davalı alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla takibe haksız ve kötü niyetli olarak haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeninin, davacının müvekkili davalıya gönderdiği ürünlere ilişkin faturalardaki —- olduğunu, davacı tarafın yüksek fiyatlandırma içerek faturalarına müvekkili şirketin itiraz ederek iade faturaları kestiğini ve karşı tarafa gönderdiğini, zira davacı tarafça düzenlenen faturalarda fahiş fiyatlandırma yapıldığını ve bu bedelin ödenmesinin talep edildiğini, davacı — piyasa koşullarına aykırı, fırsatçı ve kötü niyetli fiyatlandırmasına karşı itiraz hakkını kullanan müvekkili davalı şirket iade faturalarını düzenleyerek davacı tarafa göndermişse de davacı şirketin iade faturalarını kabul etmeyerek önceki faturaların aynısını yeniden kestiğini ve müvekkili şirkete gönderdiğini, müvekkili davalı şirketin işbu kötü niyetli haksız ve fahiş fiyatlar içeren faturaları ödememesi üzerine davacı şirket tarafından müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkili davalı şirketin —- ve borca itirazının haklı ve yerinde olduğunu zira ortada sabit , hesaplanabilir ve likit bir alacak bulunmadığını belirtip haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın icra inkar tazminatı talebinin reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 28/09/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu , ayrıca karşı tarafla herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığının bildirdiği görüldü.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 676,37 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 617,07 TL nin davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 8.116,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 64,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.