Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1474 E. 2022/816 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1474 Esas
KARAR NO: 2022/816
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— tarafından —-sigortalı olduğunu ——- seyir halinde iken yolda biriken su birikintisinin içinden geçtiği sırada araç kuma saplanmış ve su birikintisinin içinde kalarak hasara uğradığını —— şirketinin bilgisi dahilinde eksper incelemesi yapılması için aracını yetkili servise götürüldüğünü yetkili servisin araçta oluşan hasarın —– civarında olduğunu, aracın bu haliyle —- olduğunu ve ——olduğunu müvekkilinin aracının pert olması sebebiyle hasar ile ilgili olarak davalı sigorta şirketine müracaat ederek aracın değerinin kendisine ödenmesini talep ettiğini ancak sigorta şirketinin—– tarihli cevabi yazısı ile ” oluşan hasarın poliçe teminatını kapsamamasından dolayı uygun bulunamamıştır” ifadesi ile reddettiğini belirterek —- gerçek maddi zararımızın; sigorta limiti aşılmamak üzere ——– başvurumuzu red etmiş olduğu —— tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya konu olayın teminat kapsamında olmadığını beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller dosyamız arasına alınmıştır.
—–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak kaza mahallinde keşif yapılarak rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; olay yerinde yapılan incelemede ve olay yeri fotoğraflarından, aracın —–yeri dere yatağının denizle birleşim noktasındaki mansap kısmında ——saplanarak hasar gördüğünü kaza mahallinin sahil yolunu ayıran yol boyunca ——- bulunduğunu ancak olay yerine yaklaşık ——– girişin açık olduğunu aracın bu yolu kullanabileceğini olay yerinin karayolları vasfında olmadığını beyan etmiştir.
Dosya ——-bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; kazada araç sürücüsünün araç seyrine ve trafiğe uygun olmayan ——-seyretmiş olması dolayısıyla aracın suya saplanarak hasara maruz kaldığını sürücünün %100 kusurlu olduğunu hasar bedelinin aracın malikte kalması halinde —— sigortacıda kalması halinde ——- olduğunun beyan etmiştir.
Sigortacı bilirkişi hazırlamış olduğu ek raporda özetle; olay yerinin karayolu ile bağlantısı olmadığından zararın teminat kapsamı dışında olduğunu beyan etmiştir.
——–can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek amacıyla kabul edilen —– maddesinde aynen;
“Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar.
Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa;
a) Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile,
b) Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan —— kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir—— bağlantısını sağlayan ——-üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da,
Bu Kanun hükümleri uygulanır” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Görüldüğü gibi, KTK’nın 2. maddesinde bu Kanun’un, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği hâlde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler ——kabul edilmiştir. Bu bağlamda, —— dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile————taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü—– ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir ——bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu hâliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlar başlıklı 3. maddesinde kullanılan terimlerden karayolu; ——— kullanılabilen ——— karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olay” olarak tanımlanmıştır.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur.——gibi sayılan yerler sınırlı bir biçimde sayılmamıştır. ——–gibi sayılan yer kavramının dar değil, geniş yorumlanması gerekmektedir.
İşletenin, KTK’nın 85. maddesinde düzenlenen sorumluluğunun karşılanması sağlamak üzere 91. maddesinde —— öngörülmüş, 86. madde ile de işletenin sorumluluktan kurtulması veya azaltılması hâli düzenlenmiş olup sorumluluğun kaldırılması şartlarının bulunmadığı durumda kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hâkimin, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği belirtilmiş; zarar verenlerin birden fazla olması hâli ise 88. madde ile hüküm altına alınmıştır. ——sigortasında sigortacı, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı sorumluluğu üstlenmiştir. KTK’nın “Maddi ve manevi tazminat” başlıklı 90. maddesine göre —– kapsamındaki tazminatlar KTK’da öngörülen usul ve esaslara tabîdir. ——dışında olan bir kaza nedeniyle KTK’nın 85 maddesi hükmüne göre işleten sorumlu olmayacağı gibi aracın trafik zorunlu malî mesuliyet sigortacısı da sorumlu tutulamayacaktır. Bu durumda işletenin sorumluluğuna Borçlar Kanunu’nda düzenlenen hükümlere göre başvurulabilecektir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka —– meydana gelmesi gerekmeyip —-bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi hâlinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilecek ve diğer şartlar bulunduğu takdirde işletenin —- dolayısıyla——– sorumluluğuna gidilebilecektir. Nitekim aynı ilkeler ——– sayılı kararında da benimsenmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında bir zararın —— tarafından kapsamına girebilmesi için o zararın —- araç ile —- meydana getirilmiş olması gerektiği somut olayda kazanın —–bağlantısı olmayan yerde gerçekleştiği bu nedenle zararın teminat kapsamında olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.084,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.003,60 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 19.000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022