Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1452 E. 2022/746 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1452 Esas
KARAR NO:2022/746

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/11/2018
KARAR TARİHİ:25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 20.06.2017 tarihinde sürücü — sevk ve idaresindeki —plaklaı aracı ile — istikametinde seyir halinde iken; direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu banket dışında bulunan demir bariyere çarparak tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucu araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili — yaralandığını ve bedensel güç kaybına uğradığını, 20.06.2017 tarihli kaza tespit tutanağı ve ifade tutanaklarından açıkça anlaşılacağı üzere bu kazanın oluşumunda —plakalı araç sürücüsü —2918 sayılı KTK’nun; Madde 52/1b “Araçların hızını yol, hava, aracın teknik yük ve özelliklerine göre ayarlamak” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, müvekkili kazada ağır yaralanmış, —Hastanesi’nde tedavisi yapıldığını, dava sürecinde, davacının—kurumu veya üniversite hastanesi — başkanlığına sevki ile yapılacak muayene sonucu maluliyetinin hesaplanmasını talep ettiklerini, müvekkilinin görmüş olduğu tedaviler dilekçe ekinde mevcut olduğunu, müvekkilin sevk edileceği kurumların raporları ve sair deliller ile beden gücü kaybı oranının belirlenmesinin talep edildiğini, müvekkilinin kaza tarihi itibarı ile — yaşında olduğunu, iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılırken bu hususun dikkate alınarak hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılmasını talep ettiklerini, davacının yaşına, aktif ve pasif yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli ve tam kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500-TL daimi iş göremezlik ve 500-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, davalı sigorta şirketinin poliçesi kapsamında belirlenecek daimi iş göremezlik tazminatı tutarın sakatlık ve ölüm teminatından;  maluliyet oranının yüksek çıkması veya geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı giderine hükmedilecek olması halinde ise bakıcı giderine ilişkin zararın sağlık gideri – tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, — kapsamında sorumluluğundaki —plaka sayılı araç ile meydana gelen kazada davacı müvekkilinin uğramış olduğu zararlardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, iş bu kaza nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının hesaplanarak taraflarına ödeme yapılması talebi ile sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, 22.09.2017 tarihli dilekçelerinin 23.09.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, kargo teslim belgesinden bu hususun anlaşılacağını, zararlarının karşılanması talebi ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti için gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen davalı sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi ile yaşanan uyuşmazlık nedeniyle dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkilinin yaralanmasından dolayı dosyanın — gönderilerek müvekkilin geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının hesaplanması ile müvekkilinin iş göremezlik zararının emsal ücret üzerinden hesaplanmasını talep ettiklerini, müvekkilinin geçici ve daimi iş göremezliğine ilişkin tazminat hesabının —-” kullanılarak  yapılmasını, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm (emsâl) kazanç unsurlarının hesaplamada gözetilmesi; “işlemiş-işleyecek dönem” ayrımı yapılması; işleyecek dönem kazançlarının, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan benzer (emsâl) kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi, pasif dönem zararının da aynı biçimde hesaplanmasını talep ettiklerini, davanın kabulüne, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle, 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500-TL daimi iş göremezlik ve 500-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; — plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde— Poliçe Nolu — ile teminat altına alındığını, iş bu dava ile; müvekkil şirkette sigorta teminatı altına alınmış aracın karıştığı kaza neticesinde maddi zarara uğradığını iddia eden davacı tarafından maddi tazminat talepli dava açıldığını, öncelikle; HMK 121. maddesi gereğince, davaya ilişkin bütün delil örneklerinin taraflarına tebliğ edildiğini, bir kısmı tebliğ edilmiş olduğunu, sadece dava dilekçesindeki davacı ifadeleriyle poliçenin geçerliliği ve teminat kapsamı, rücu imkanının vs. yönünden davaya cevap verme imkanının olmadığını, işbu sebeple delillerin tebliğine kadar davaya cevap verme hakkının saklı kalmak kaydı ile söz konusu dava dilekçesi kapsamında davaya itiraz etme zarureti doğduğunu, Karayolları Trafik Kanunu Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde—sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğunu, belirttiği üzere talep edilen eksik belgeler müvekkil şirkete iletilmediğini, işbu nedenle Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığını, davanın usulen reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; trafik kazası niteliğindeki haksız fiile dayalı olarak açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili 21/10/2022 tarihli dilekçesi ile; davalı taraf ile karşılıklı olarak anlaşıldığını, protokol çerçevesinde ödeme yapıldığını ve davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili 01/07/2022 tarihli beyan dilekçesinde; davacı ile yapılan uzlaşma neticesinde ödeme yapıldığını, davanın konusuz kaldığını bildirmiştir.İncelenen tüm dosya kapsamına ve davacı vekilinin beyanları içeriğine göre; esasında tazminat davasının yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığı anlaşılmış, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.6100 sayılı HMK 331. Madde hükmünce davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve eldeki davanın açıldığı tarihte davalının haksız olup davanın açılmasına sebebiyet verdiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli karar harcı 80,70 TL’nin peşin olarak yatırılan 880,00 TL ıslah harcı ile 35,90 TL peşin harç toplamı 915,90 TLden mahsubu ile 835,20 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine, Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.