Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/143 E. 2020/656 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/263 Esas
KARAR NO: 2020/715
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ: 16/11/2020
—– adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız———— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
l. DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- ait ——– numaralı çekin ticari işlem karşılığı ilk önce müvekkili —- verildiğini, —- tarafından çekin daha sonra yine mal alımı yapmış olduğu olan—– ciro etmek sureti ile verdiğini, müvekkili —– davaya konu çekinde dahil olmak üzere bazı kıymetli evrakları kaybettiğini, bunun üzerine, dava konusu çek için——– numara ile çekin iptali yönünde dava açıldığını ve ödeme yasağı kararı alındığını, daha sonra müvekkili şirketlerden —- olduğunu iddia eden kişi tarafından aranıldığını ve çekin ödenmesinin istendiğini, bu talebin — tarafından diğer müvekkili —— ilettiğini, aralarında yapılan görüşmede, çekin istem dışı elde edildiğini ve ekindeki olan ciro var ise kendisine ait olmadığını ve yine bu yönde mahkeme kararı ile de ödeme yasağı olduğunun iletildiğini, davalılardan —- tarafından —- tarihinde————-Numaralı haciz kararına ilişkin talimat ile —–dosyası ile——- şubesine haciz için gelindiğini, haciz için gelen davalı vekiline durumun aktarıldığını ve çekin ciro silsilesinin kusurlu olduğu hatta çekteki, —– arkasında ki kaşe ve imzanın da müvekkil şirkette ait olmadığının iletildiğini, imza örnekleri de incelendiğinde söz konusu imzalarının müvekkilinin el ürünü olmadığının anlaşılacağını, dava konusu çekte bulunan müvekkili —- ait —Davalılar –ve/veya —- ve/veya yetkilileri tarafından taklit edilmek sureti ile yapılmış olduğunu tahmin ettiklerini, müvekkili —– ile müvekkilinden sonraki ciro sahibi —- arasında bu çeke ilişkin ve/veya başkaca bir ticaretin olmadığını, davanın kabulüne, davalı tarafların kötü niyetli olması ve tahsil edilen paranın tekrar alınmasının zor ve/veya imkansız olması ihtimalinden dolayı, ——— haciz kararına ilişkin talimat ile—— dosyasına müvekkili —- mecburen para yatırmak zorunda kaldığını, dava sonuçlanana kadar yatan —–icra müdürlüğünde blokeli olarak kalması yönünde tedbir verilmesine, dava sonuçlanması halinde blokenin kaldırılarak yatan paranın —- geri iadesine karar verilmesine, —– ait olduğu iddia edilen ciro üzerindeki imzanın—-incelemesinin yapılarak müvekkilinin el ürünü olup olmadığının tespitine, müvekkili —– arasında bir ticari olup olmadığının tespitine karar verilmesine, davanın kabulü ve —- Numaralı haciz kararına ilişkin talimat ile —– dosyası ile yapılan işlemin iptaline, —– Şubesi —– Numaralı Çekin iptaline karar verilmesine, ödenen paranın müvekkiline geri iadesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
ll. DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: :
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından; Keşidecisi —-lehtarı —– olan lehtar tarafından cirolanarak —- verilen, —- tarafından ——-Lehine cirolanan ve —– ciro yoluyla müvekkiline geçen dava konusu çekin ödenmemesi üzerine —— sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini, davacılar tarafından ise çekte cirosu bulunan —- imzasının kendilerine ait olmadığını iddialarından bahisle huzurdaki davanın ikame edildiğini, sunmuş oldukları faturalar ve tahsilat makbuzlarının müvekkili ile ———- arasında ticari ilişki bulunduğunu açıkça ortaya koyduğunu, müvekkilinin dava konusu çeki iyi niyetli olarak ve ticari ilişki gereği iktisap ettiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, davacıların tüm iddialarının soyut, asılsız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların,— Şubesi —- numaralı çeklerinin kaybolduğundan bahisle ve çek üzerindeki —– kaşesinin ve kaşe üzerindeki imzanın kendilerine ait olmadığını ve çekin istirdadını talep ettiklerini, davacıların bu talebinin haksız ve mesnetsiz olup, dava konusu—— Şubesi —- numaralı çekin bedelinden kurtulma amacı taşıdığını, davalı müvekkili ile davacılardan —— arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, söz konusu çek de aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davacı —– tarafından müvekkili şirkete verildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesiyle bu durum ortaya çıkacağını, bilirkişi incelemesi neticesinde davacılardan —– davaya konu çeki ticari ilişki sebebiyle davalı müvekkiline verdiğinin anlaşılacağı, dava konusu çekin bizzat davacı—–yetkilisi —— tarafından davalı müvekkiline, müvekkili şirketin davacıya verdiği mallar karşılığında ciro edilerek verildiğini, davanın reddine, davacının; alacağın % 20′ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.DELİLLER :
-Bilirkişi raporu,
– Kambiyo Senedi,
IV.UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davacı şirketlerin —- keşide tarihli, — bedelli — —- Şubesi’ne ait ——- numaralı çek nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
V.DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Davacılar vekili, davaya konu çekinde dahil olmak üzere bazı kıymetli evrakları kaybettiğini,—- ait arkasında ki kaşe ve imzanın da müvekkil şirkette ait olmadığını, müvekkilinden sonraki ciro sahibi —- arasında bu çeke ilişkin ve başkaca bir ticaretin olmadığını,—- Şubesi ——— iptaline karar verilmesine, ödenen paranın müvekkiline geri iadesini talep etmiştir.
Davalı —- müvekkilinin dava konusu çeki iyi niyetli olarak ve ticari ilişki gereği iktisap ettiğini, iyi niyetli meşru hamil olduğunu, davacıların tüm iddialarının soyut, asılsız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- davalı müvekkili ile davacılardan —– arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, söz konusu çek de aralarındaki ticari ilişki sebebiyle davacı —— tarafından müvekkili şirkete verildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesiyle bu durum ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen — tarihli raporda; Davacı —-tarihinde Keşide edilen çekin Davacı —- tarafından davacı —- cari hesap borcuna mahsuben verildiği, —– ticari defterlerinde çekin keşidesi ve tesliminin kayıt altına alınmış olduğu,) Dava konusu çekin — tarihinde davacı – tarafından, davacı —- cari hesap borcuna mahsuben verildiği, —- ticari defterlerinde çekin tesliminin kayıt altına alınmış olduğu,) Dava konusu çekin —- ticari defterlerinde çıkışının yapılmadığı, Yani kendisinden sonraki ciro sahibi davalı —- verilmediği, Davacı —davalı —- arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, dava konusu çekin — tarihinde davalı —- tarafından, davalı —- cari hesap borcuna mahsuben verildiği, —- ticari defterlerinde —-çek tesliminin kayıt altına alınmış olduğu,) Dava dosyasında sunulu fatura ve irsaliyeler ve Davalı —– ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalı —- davalı —— arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, belirtilmiştir.
Tüm dosya münderecaatı kapmsamında;
Dava, çeke dayalı menfi tespit davasıdır.
Davaya konu olan çek incelendiğinde, —- Şubesi —— Numaralı çek olduğu Keşidecisinin Davacı ——-, Lehtarının ———olduğu görülmüştür.
Yukarıda anılan çekte, sırasıyla Lehtarın, bilahare Davacı ——- cirosu, daha sonra davalı —- cirosu, bilahare —— cirosu bulunduğu görülmüş ciro zincirinde bir kopukluk olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar, davalarında çekin —- iken kaybolduğuna, çekteki cironun Davacı —– olmadığına dayanmaktadırlar.
Söz konusu davada davacılar bazında değerlendirme yapılacak olursa,
Davacı —— Davacı ——–Yönünden;
Davacılar, davalarında açıkça çekin —- iken kaybolduğuna, çekteki cironun Davacı —- ait olmadığına dayanmışlardır, Davacılar ————- yönünden böyle bir iddia söz konusu olmadığı anlaşıldığından, davacıların davada aktif husumetleri bulunmadığından, bu iki davacı yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı ——-
Davacı —–vekili, davaya konu çekin —– iken kaybolduğuna, çekteki cironun Davacı —— ait olmadığına dayanarak imzayı inkar etmiştir.
Menfi Tespit davalarında, ispat yükü kural olarak davalıdadır. Genel İspat Kuralının istisnası Kambiyo Senetleridir. Kambiyo senedine dayalı, Menfi Tespit Davasında ispat yükü Davacı/Borçludadır.
Buna göre, davacının imzanın şirkete ait olmadığını ispatlaması gerekmektedir.
Bu minvalde, —— tarihinde icra edilen 5.celsede, Davacı —- çekin keşide tarihi olan ——tarihinden önce ve o tarihe yakın tarihte başka yerlerde atılmış imza örneklerine ilişkin açıklama yapmak üzere 2 haftalık süre verilmesine, kesin süreye uyulmadığı takdirde ilgili delilden vazgeçmiş sayılacağının ihtarının ve tebliğinin yapıldığı, kesin süreye rağmen imza örnekleri sunulmadığından, davacının bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığından, davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekillerinin kötüniyet tazminat talepleri açısından yapılan değerlendirme de;
Takip haksız ve kötüniyetli yapılmışsa, talep üzerine alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilir.
Bu tazminatın şartları;
Borçlu hakkında yapılmış bir icra takibi olmalıdır.
Alacaklının yaptığı takip, borçlunun başvurusu üzerine İcra Mahkemesince ” iptal edilmemiş” ya da ” durdurulmamış ” olması gerekir.——–
Alacak likit olmalıdır.
Takip, hem haksız hem kötüniyetli yapılmış olmalıdır.
Bu açıklamalara göre, söz konusu dava davacılar——– açısından aktif husumet yokluğundan usulden reddedildiğinden kötüniyetin mevcut olmaması, davacı———açısından ise, imza incelemesi hususunda verilen kesin süre içinde gerekli bilgilerin sunulmaması nedeniyle şekli bir nedene dayalı davanın esastan reddinden dolayı, kötüniyet saptanamadığında kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
VI. HÜKÜM : (Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle)
1-Davacı ——açısından aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine, Davacı ———– Açısından davanın esastan reddine,
2-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Dava reddedildiğinden tedbirin kaldırılmasına,
4-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.653,35 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
5-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —— tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davalı ———yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2020