Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1388 E. 2020/351 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1388 Esas
KARAR NO: 2020/351
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 19/11/2018
KARAR TARİHİ: 10/07/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– plakalı aracın davacı —– numaralı — sigortalandığını, —-plakalı aracın —– üzerinde park halindeyken, —— plakalı aracın sol yan kısmından çarpması ile hasarlandığını; kaza mahallinde —– plakalı aracın çarpmanın etkisi ile plakasını yere düşürmek suretiyle kaza yerini terk ettiğinin anlaşıldığını; —- tarafından tutulan kaza tespit tutanağında —- plakalı aracın %100 kusurlu bulunduğunun belirtildiğini, meydana gelen zararın —- plakalı aracın sigortacısı olan davalı — şirketinden tanzim edilmesi gerektiğini, meydana gelen kaza neticesinde davacı — tarafından oluşan hasar bedelinin —– tarihinde —- olarak sigortalıya ödendiğini; ödenen bedelin kusurlu olan —- plakalı aracın sigortacısı olan davalı——— tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte talep edildiğini belirtmiş, davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — plakalı aracın davalı şirket nezdinde ———– sigortalandığını; ——– tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin davacının aracında meydana gelen hasarın davacı —- şirketinden karşılandığını, davacı —– ödenen bedelin rücuen tazmininin talep edildiğini; ancak, meydana gelen kazada ——- plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın esastan ve usulden reddine; yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davacı —tarafından ———- kapsamında, kendi sigortalısının tazmin edilen zararınının, kanuni halefiyete dayalı olarak davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında ———- plakalı aracın davacı — tarafından — sigortalandığını, —– plakalı araçta kaza nedeniyle hasar meydana geldiği, —- hasar tutarının —– tarihinde sigortalıya ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — tarihinde ——– plakalı araç ile—— plakalı aracın çarpışması neticesinde —– plakalı araçta zarar meydana gelip gelmediği geldiyse, zarar ile kazanın uyumlu olup olmadığı, zararın oluşumunda tarafların kusur durumu ve oranlarının ne olduğu, kaza nedeniyle ortaya çıkan zararının miktarı ve davalı ——– olarak bu zarardan sorumlu olup olmayacağı ile davacının ödemesinin lütuf ödemesi teşkil edip etmediği noktasında; toplanmaktadır.
— poliçesinin incelenmesinde; dava konusu —–plakalı aracın,——başlangıç ve bitiş tarihli,—– numaralı——— poliçesi ile davacı ——— teminat altına alındığı görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —— tarafından düzenlenen ——- tarihli rapora göre; —— tarihinde dava konusu kazanın meydana gelmesinde ——– plakalı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davalının sigortalısının ise kusurunun bulunmadığı, kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin —— plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline ve alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu —– plakalı araçta meydana gelen toplam hasar tutarının —– olabileceği tespit edilmiştir.
————maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Uyuşmazlık ——- teminatından ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkin olup, halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Sigortacının sigortalısının halefi olabilmesinin birinci koşulu sigorta tazminatının gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçedeki genel ve özel şartlar ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olması, ikinci koşul ise sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır. Bu koşullar birlikte gerçekleştiğinde sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödemeyi rücuen talep hakkı yasa gereği geçer.
Somut olayda; dava dosyası içerisinde yer alan savcılık ifade verme tutanağına göre —- plakalı araç sürücüsü dava dışı ————– kusuru ile park halindeki dava konusu sigortalı araca çarptığı sabittir. Mahkememizce dosya kapsamına ve denetime elverişli bilirkişi raporuna iştirak edilmiş, yapılan ödemenin kadri maruf olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının sigortalısına ödediği tutarın rücuen tahsilini talep etmekte korunmaya değer hukuki yararı olduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
—– dava tarihinden ——- itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.868,76 TL karar ve ilam harcından 467,19 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 1.401,57 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.103,55 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı ve 467,19 TL peşin harç ile 5,20 TL vekalet harcı toplamı:508,29 TL ile aşağıda dökümü yazılı 920,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekillerinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2020