Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1383 E. 2022/440 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1383 Esas
KARAR NO : 2022/440
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 19/11/2018
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— tarihinde sürücü—sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın takla atması sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu yolcu olan davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde — kusurlu olduğunu, davacının kazada ağır şekilde yaralandığını, tazminat hesabının asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, davalının karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında kusuru oranında sorumlu olduğunu, davalıya ödeme yapılması talebi ile başvuru yapıldığını, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtmiş; 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre şimdilik daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru üzerine maluliyet tazminatı hesaplanabilmesi için kesinleşmiş maluliyet raporu talep edildiğini, davacının belgeleri ibrazdan kaçındığını, dava şartının yerine getirilmediğini, geçici iş göremezlik zararından ve bakıcı giderinden davalının sorumlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün davacının zarar görmesinde kusuru bulunmadığını, davacının maluliyet oranının tespiti için rapor alınması gerektiğini, davalı şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, emniyet kemeri takılmaması halinde %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının hatır için taşınması nedeniyle tazminat hesabından %25 oranında indirim yapılması gerektiğini belirtmiş; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — tarihinde dava dışı sürücü —sevk ve idaresindeki —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının tek taraflı kaza sonucu bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, hangi miktarda maddi zararının oluştuğu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ne olduğu, — plakalı aracın —-olan sigorta şirketinin zarardan sorumlu olup olmadığı, hangi miktarda sorumlu olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Dava tarihi itibarıyla 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup, dava tarihinden önce davalı—–başvuru yapıldığı halde sigorta şirketi tarafından başvuruya eksik belge temini yönünde cevap verildiği tarafların kabulündedir. Eksik olduğu belirtilen yönetmelikteki kriterleri sağlayan maluliyet oranını gösterir sağlık kurulu raporunun alınması için geçecek süre nazara alındığında, KTK’nın 97. maddesinde öngörülen 15 günlük cevap süresinin makul olmayacak şekilde aşılması sonucu doğacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerekir. Bu itibarla, başvuruya ilişkin dava şartının davacı tarafından yerine getirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; — plakalı aracın—başlangıç ve bitiş tarihleri arasında—- sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, ayrı ayrı —teminat limiti belirlendiği görülmüştür.
—- yazılan yazıya cevap verildiği, — numaralı dosyanın mahkememize gönderildiği görüldü.
—- tarihli yazı cevabına göre; davacının sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapıldığı, buna ilişkin tutanağın dosya arasına alındığı görüldü.
—-tarihli yazı cevabına göre; dava konusu —- plakalı aracın kaza tarihinde dava dışı — adına kayıtlı olduğu görüldü.
—– numaralı hasar dosyası içeriğine göre; davacının davalı şirkete —- tarihinde başvurduğu, eksik evrak nedeniyle davacıya ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
—- tarihli yazı cevabı ile davacıya herhangi bir aylık bağlanmadığı ve geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir.
—– yazılan yazıya cevap verildiği, davacıya ait tüm tedavi evrakının mahkememize gönderildiği görüldü.
—- tarafından düzenlenen — tarihli rapora göre; davacı —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle ——- aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; — tarihinde meydana gelen kazada trafik kurallarını ihlal eden dava dışı —- %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda; davacının sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı, geçici iş göremezlik zararının —- olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilince harcı da yatırılan — havale tarihli talep artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı talebinin —- çıkarıldığı, talep artırım dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği görüldü.
Somut olayda; alınan —- raporu gereği davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı tespit edilmiş, yalnızca geçici iş göremezlik talebi yönünden talep artırılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalarda sunduğu beyan dilekçeleri ile geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu savunmuştur. Geçici iş göremezlik talepleri yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden, bu yöndeki savunmaya da mahkememizce itibar edilmemiştir ——–
Davalı, davacının emniyet kemeri takmayıp zararın doğmasına veye artmasına neden olduğunu, müterafik kusurlu sayılması gerektiğini savunmuştur. Kaza tespit tutanağında emniyet kemeri takılı olup olmadığının belirsiz olarak işaretlendiği ——- davacının ilk ifadesinde emniyet kemerinin takılı olduğunu beyan ettiği, ——– göre davacının yolcu olduğu araç bakımından emniyet kemeri zorunluluğunun bulunmadığı ——– davacının takla atan araçtan savrulmadığı, kazanın meydana gelme şekli itibarıyla müterafik kusur indirimi yapılamayacağı anlaşıldığından, bu yöndeki savunmaya mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı, davacının hesaplanan zararından %25 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. Somut olayda, davacı davalıya sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davacı ——soruşturma aşamasındaki ifadesinde, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün köylüsü olduğunu beyan etmiştir. Davacının sigortalı araçta taşınması için bir bedel ödediği, davacı yanca iddia ve ispat edilmemiştir. Anılan konudaki ispat yükünün davacıda olması karşısında davalı sigorta şirketinin hatır taşıması savunmasına itibar edilmesi, 6098 sayılı TBK. md. 51 gereği tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun (%20) indirim yapılmak suretiyle, tazminat miktarının belirlenmesi gerekmiştir—— Öte yandan, TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan ve hakimin takdirine dayalı hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği dikkate alınarak hüküm kurulmuştur —–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonucunda; —– tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı, davacının sürekli iş göremez düzeyde maluliyetinin oluşmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ise— olduğu, sürekli iş göremezlik talebi yönünden davanın reddi gerektiği, kazanın meydana gelmesinde —- plakalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının —-maddi zararının oluştuğu, davalının —-poliçesi gereği zarardan sorumlu olduğu, hesaplanan tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, kazaya neden olan aracın ticari kullanıma özgülendiği, ticari avans faizi talebinin yerinde olduğu, temerrüt tarihinin KTK. madde 99 belirlenmesi gerektiği anlaşıldığından; aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne;
Davacı —- uğramış olduğu bedensel zarar için hesaplanan —geçici iş göremezlik tazminatının —– tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine, aşan istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 115,09 TL karar ve ilam harcından 39,90 TL peşin harcın mahsubuna, 75,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.684,88 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 39,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.593,94 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle —Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.31/05/2022