Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1381 E. 2020/350 K. 10.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1381 Esas
KARAR NO: 2020/350
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/11/2018
KARAR TARİHİ: 10/07/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ——— veren bir firma olduğunu, davalının personellerinin taşıması işleminin davacı tarafından yerine getirildiğini, davalı tarafla davacı şirket arasında önceki döneme ait —- tarihli personel taşıma sözleşmesi imzalandığını, verilen bu hizmete karşılık —– tarihli seri — sıra nolu ——–tarihli Seri — sıra numaralı —– tarihli Seri — sıra numaralı ———– tarihli Seri —–sıra numaralı —- tarihli Seri ——–sıra numaralı —– tutarlarında faturalar düzenlendiğini; faturalardaki alacağının tahsilinin talep edildiğini, fatura alacağının ödenmediğini, davacının faturalarının davalı tarafından muhasebe kayıtlarına işlendiği ve — beyan edildiğini, davacının alacağının tahsil için ———İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalının icra takibine kötüniyetli ve haksız olarak itiraz ettiği belirtmiş, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının aksine davalının davacıya borcunun bulunmadığını; davacı ile akdedilen personel taşıma sözleşmesinin ———— tarihinde sona erdiğini; davacının alacağını ispatı için bu sözleşmeye dayanmasının mümkün olmadığını, davacının fatura konusu hizmetin verildiğini ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafından icra dosyasında cari hesap alacağına dayanıldığını, ancak cari hesaba dayanılması için taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunması gerektiğini belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında haksız ve kötüniyetli olarak açılan işbu davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava, personel taşıma sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasındaki personel taşıma sözleşmesi gereği, davalıya dava konusu hizmetin teslim edilip edilmediği, davacı tarafından yerine getirilen edimin tutarının ne olduğu, davalının karşı edimini yerine getirip getirmediği, davacının davalıdan bakiye alacağı bulunup bulunmadığı, hangi miktarda alacak hakkı olduğu, bu itibarla —- İcra Müdürlüğü’nün ——– takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
—–İcra Müdürlüğü’nün —— takip dosyası içeriğine göre; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı ———olduğu, asıl alacak —– tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından verilen —– havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi—— tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporu içeriğinde; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerine göre davacı tarafından davalıya —- adet fatura karşılığı — tutarında taşıma hizmeti verildiği, —dönem sonu itibariyle davalıdan — alacak mevcut olduğu, davalı tarafından banka kanalıyla —ödeme gerçekleştirildiği, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi olan — tarihi itibariyle davacının davalıdan ———hesap kaynaklı alacağı bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalı ticari defterlerine göre davalı tarafından davacıdan — yılında — adet fatura karşılığı — tutarında taşıma hizmeti alındığı, — dönem sonu itibariyle davacıya — borç mevcut olduğu, davalı tarafından banka kanalıyla —– ödeme gerçekleştirildiği, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi –tarihi itibariyle davalının davacıya — cari hesap kaynaklı borcu bulunduğu, faturaların BA formu ile ——– bildirildiği, davacı ile davalının bakiye farkının — olduğu, farkın davalı tarafından ödenen damga vergisinin davacıya yansıtılmasından kaynaklandığı mütalaa edilmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ——–geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ——– aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir. ————–
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur —–Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama, yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine ve ———- cevabına göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi kapsamında takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle ——alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle —- borcu bulunduğu, dava konusu faturaların davalı ticari deftelerinde kayıtlı olduğu, HMK. 221. maddesi gereği (BA) formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği ———– davalının B/A bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından —- bildirildiği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ——— davalının kendi ticari defterlerindeki kayıtların aleyhine delil teşkil edeceği———– davalının kendi ticari defter kayıtlarının aksini yazılı delille ispatlaması gerektiği, dosyada böyle bir ispat aracının bulunmadığı, davalının yemin deliline dayanması üzerine davacı şirket yetkilisi tarafından ispatı gereken hususlarda yemin eda edildiği, bu itibarla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan —— alacaklı olduğunun sabit olduğu anlaşılmıştır.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi——————Somut olayda; personel taşıma sözleşmesinin “ödeme şekli” başlıklı 5. maddesinde “…işveren fatura miktarını , faturanın işverene tebliğ tarihinden itibaren — gün içerisinde taşıyanın banka hesabına nakit olarak ödeyecektir.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, mahkememizce işlemiş faiz tutarı —– olarak hesaplanmış, açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
—- İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın —asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacak olan — %20 sine tekabül eden—– icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.549,95 TL harçtan peşin alınan 456,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.093,51 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 5.599,37 TL nisbi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 462,77 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 456,44 TL peşin harç ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı: 497,54 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %1,22 ve kabul %98,78 oranına göre hesaplanan 811,68 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/07/2020