Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1379 E. 2019/357 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/1379 Esas
KARAR NO : 2019/357

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı şirketin %l ortağı olan davalı …’in ayrıca şirket müdürü olarak görev yapmakla iken 14/08/2014 tarihinde davacı şirket ile avm koııu da faaliyette bulunan davalı————– — kurduğunu ve aynı zamanda yetkilisi olduğunu; şirketi kurarken davacı şirket personeli olan diğer davalıları ayarlamak suretiyle yanına aldığını; diğer davalıların işten ayrılır ayrılmaz davalı şirket bünyesinde çalışmaya başladıklarını böylece davalıların tam fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek davacı şirketi çalışamaz hale getirmek istediklerini; davalıların, davacı şirket ürünleri hakkında yalan beyanlar ve zarar verici davranışlarında bulunduklarını; davalıların davacı şirketin bilgisayarlarındaki müşteri irtibat bilgileri ile ticari sır niteliğindeki belgelerinin alındığını; davalıların eylemlerinin hem şirket ile rekabet yasağım hem de haksız rekabet hükümlerine aykırı olduğunu; davalıların hukuka aykırı eylemleri ile davacı şirketi çok büyük zarara uğrattıklarını ileri sürerek yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ile bu eylemlerden men’ine ve davacı şirketin uğradığı maddi-manevi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini: talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın maddi tazminat yönünden davalının zararını ispat etmesi gerekliğini; davacı tarafın iddialarının tamamen yersiz ve mesnetsiz olduğunu; gerçeğe aykırı bulunduğunu ispat etmekle yükümlü olduğunu; ayrıca, iş akdi devam ederken meydana gelen işe sadakattan doğan davalarda görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu; açıklanan bu nedenlerle, davanın görev yönünden ve zamanaşımı yönünden reddi ile mahkeme masrafları ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava mahkememizin—– Esas sayılı dosyasından görülmüş, görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargıtay —–.Hukuk Dairesinin 2016/12344 E.2016/8982 Karar sayılı ilamında”davacı şirketin davalı …’e karşı açtığı davanın hukuki nitelik olarak şirketin yöneticisine açtığı dava kapsamında değerlendirilmesi, davalı şirkete karşı açtığı davanın genel hükümlere göre haksız rekabet davası kapsamında değerlendirilmesi ve diğer davalıların rekabet yasağını ihlal ettiği iddia edilen davranışlarının açık biçimde iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bulunduğundan, bu davranışın 6098 sayılı TBK’nın 444 ve 447. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların ise, 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a ve 4/1-c maddeleri gereğince mutlak ticari dava niteliği taşımasına ve açık biçimde asliye ticaret mahkemelerinin görev alanında” bulunduğundan bahisle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yargılamaya mahkememizin —– Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememiz 07/02/2018 tarihli ara kararı gereğince davalı … aleyhine açılan davanın ———– Esas sayılı dosyasından tefrikine karar verilmiş, bu davalı yönünden yargılamaya mahkememizce iş bu esası üzerinden devam olunmuştur.
Dava, şirket yöneticisine karşı açılan sorumluluk davasıdır.
Mahkememizin ——— Esas sayılı dosyasında (bozma öncesi yargılamanın yürütüldüğü); 04/11/2015 tarihli celsesinde , davalı hakkında dava açıldığından, bu hususta genel kurulca alınmış bir kararı mahkememize ibraz etmesi için davacı vekiline kesin süre verilmiş, aksi takdirde dosyada mevcut belge ve deliller kapsamında karar verileceği hazır olaran davacı vekiline ihtar olunmuştur.
Davacı vekilince bu ara karara rağmen süresi içinde bir genel kurul kararı sunulmadığı gibi, mahkememizin 24/04/2019 tarihli celsesinde de genel kurul kararı almadıkları beyan edilmiştir.
TTK 618/3-C maddesi gereğince, sorumluluk davası açılması için davacı şirket tararafından alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerekir.Bu husus sorumluluk davaları bakımından özel dava şartı olmakla birlikte HMK 115/2-2.cümle maddesi gereğince ; alınmış bir genel kurul kararı olmadan dava açılması halinde , verilecek kesin süre ile bu dava şartı noksanlığının tamamlanması mümkündür.
Mahkememizce 04/11/2015 tarihli celsede davacı vekiline, anılan genel kurul kararını sunması için kesin süre verildiği halde sunulmadığı , 24/04/2019 tarihli celsede de genel kurul kararı almadıklarını beyan ettiği, dava şartı noksanlığının giderilmediği belirlenmekle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-HMK Yönetmeliği 63/2 maddesi gereğince alınması gereken 44,40 TL başvuru harcı ile 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.