Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1348 E. 2019/750 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-
ESAS NO : 2018/1348 Esas
KARAR NO : 2019/750

DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Davacı vekili tarafından açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ———- ve vize işlemleri alanında faaliyet gösterdiğini, 17/08/2018 tarih ve——— uçuşu için müşterileri ——————— bilet aldıklarını, ilgili yolcuların —- kapı görevlileri tarafından ——————devletinin—— sonra ülkeye—— yolcu kabul etmediğinden bahisle uçağa alınmadıklarını, bilet ve pasaportlara iptal kaşesi basıldığını, bunun üzerine davacının —— ofisinden—– kodlu saat — uçağına bilet aldığını, yolcuların bu bilet ile sorunsuz şekilde seyahat ettiğini, davacının bu ikinci uçuşa kadar çeşitli ödemeler yapmak zorunda kaldığını belirtmiş davalının hukuka aykırı uygulamasından kaynaklanan şimdilik 10.000 TL zararın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından kullandırılmayan biletlerin davacı firma adına düzenlenmediğini, dava konusu sübjektif hakkın sahibinin adına bilet düzenlenen yolcular olduğunu, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı şirketin hac organizasyonu yapmaya yetkili olmadığını, davacının yolculara sattığı biletlerin usulsüz düzenlendiğini, davacının maddi tazminat talebinin dayanaksız olduğunu, dava dışı yolcuların uğradığı iddia edilen zararların kaynağının davacı acentenin usulsüz eylemleri olduğunu, bu aksaklıklar ile davalının eylemleri arasında illiyet bağının bulunmadığını, davalının atfı kabil bir kusurunun bulunmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; maddi tazminat istemine; ilişkindir.
Bursa —————– gelen —– sayı ve 05/12/2018 tarihli yazı ile; noterliğe ait —- tarih ve —- yevmiye sayılı ihtarnamenin onaylı bir suretinin gönderildiği; görüldü.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı yolcuların —-tarih ve —-kodlu——– uçuşuna alınmamaları nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğradı ise hangi miktarda zararın oluştuğu, davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı, davacının buna ilişkin talepte bulunup bulunamayacağı noktalasında; toplanmaktadır.
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Davacı tarafta yer alan taraf için aktif dava sıfatı, davalı tarafta yer alan taraf için pasif taraf sıfatından söz edilebilir. Uygulamada, ——————-” terimi de kullanılmaktadır. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Çünkü bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Bu durumda ise dava esastan ret veya kabul edilir. Oysa, dava şartları davanın esasına girilmesini engelleyen niteliktedir. Ancak sıfat bir itiraz olduğundan, hâkim diğer itirazlar gibi taraf sıfatını da dava dosyasından anlayabildiği sürece kendiliğinden nazara alır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davacı ya da davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. (—————————
Yukarıda kısaca değinildiği gibi, bir davada davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine (hamiline) aittir. Bir sözleşmeden dolayı, kural olarak yalnız sözleşmenin tarafları dava açabilir; üçüncü kişilerin taraf (davacı) sıfatı yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılamaya göre; —————————- adına bilet düzenlendiği, bu itibarla adı geçen yolcular ile havayolu şirketi arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu, yolcuların check-in ve pasaport kontrolünden sonra ————– devletinin —–sonra ülkeye —-yolcu kabul etmediğinden bahisle uçağa alınmadığı, borç ilişkisinde ifayı talep yetkisinin alacaklıya ait olduğu, gereği gibi ifa edilmemesi halinde meydana gelen zararı talep yetkisinin de alacaklıya ait olacağı, uçağa alınmayan yolcuların davalıya karşı ifayı talep hakkı olup olmadığının ancak sözleşmenin tarafı olan yolcular tarafından açılmış bir davada tartışılabileceği, ifayı talep yetkisinin devrine ilişkin özel bir halin de somut olayda bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkememizce aktif husumet yokluğu nedeniyle açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 126,38 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —— göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.