Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1345 E. 2018/969 K. 12.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1345 Esas
KARAR NO : 2018/969

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/03/2013
KARAR TARİHİ : 12/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan işbu dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından, dava konusu——— parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davacı adına inşaat yapmak üzere davacıdan vekalet aldığını; davalının, davacıya olan borçlarının karşılığı olarak bu inşaatı yapacağını; inşaat yapımında da davacıdan herhangi bir ücret talep etmeyeceğini beyan ettiğini; ancak inşaatın yapım aşamasında davacıdan ücret talep ettiğini; davacının da çeşitli aralıklarla toplam 510.000,00 TL tutarında ödemede bulunduğunu; davalının, davacı tarafından, davalıya verilen bonoları taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde icra takibine konu ettiğini; bu nedenle, icra takibine konu bedelsiz bonolardan dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bedelsiz bonoların iptali ile davalının tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davalı tarafa yapılan ve haksız zenginleşme teşkil eden fazla ödemelerin tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalı taraftan faizi ile birlikte tahsiline, yine davalı taraf 07/02/2012 tarihli sözleşme ile üstlendiği edimleri dahi yerine getirmeyip inşaatı yarım bırakıp terkettiğini; noksan ve ayıplı ifa teşkil eden hususların bertarafı için gerekli masraflardan şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalı taraftan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından açılan bu davanın 4 farklı dava konusu bulunduğunu; tarafların tacir olmadığından görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu; dosyada mevcut olan 07/02/2012 tarihli sözleşmenin incelendiğini; davalının sözleşmede yüklenici olarak tanıtıldığını; ancak, davalının bu inşaatı davacı adına müteahhit olarak yaptığını; davacının iddialarındaki gibi hiçbir ücret talep edilmeden yapılan bir işin söz konusu olmadığını; bu nedenlerle, 4 farklı dava şeklinde açılan bu davanın dava dilekçesi davalı tarafça kabul edilmemekle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; mahkememiz————- sayılı esasında görülürken 07/11/2018 tarihli celsede “davaya konu fazla ödemelere ilişkin tahsil talebi ile noksan ve ayıplı ifa teşkil eden hususların bertarafı için gerekli masrafların tahsiline yönelik talebin işbu davadan tefriki ile ayrı esasa kaydına” dair karar verilmekle; dava dilekçesindeki tefrike konu talepler ile yargılamaya mahkememiz işbu dosyası üzerinden devam olunmuştur.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakma görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
Tüm dosya kapsamının ve yukarıda anılan yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde, tarafların tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı, bu itibarla davanın nispi ve mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle mahkememizin görevli bulunmadığı, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağı gözetilerek davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Dosyanın karar kesinleşmesi ve talep halinde görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama gideri ve harcın görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, kararın, taraflara tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi