Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1328 E. 2019/335 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-KARAR-
ESAS NO : 2018/1328 Esas
KARAR NO : 2019/335

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının, miras bırakanı ———-davalı bankanın —- Şubesinden kullandığı araç kredisi nedeni iye—- — ——. İle —- sigortası anlaşması yaptığını, —– 11.5.2011 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçıları tarafından davalı banka ve dava dışı sigorta şirketine müracaat ederek sigorta bedelinin kendilerine ödenmesini ve araç kredisinin kapatılmasını talep ettiklerini ancak taleplerinin reddedildiğini, mirasçıların aracı satmak suretiyle kredi borcunu kapattıklarını, sigorta teminatının mirasçılara haksız olarak ödenmemesi nedeniyle tazminattan yoksun kaldıklarını ve aracın satışı vs. Sebeplerle başkaca zararlara uğradıklarını bundan davalı bankanın bire bir sorumluluğunun ve kusurunun bulunduğunu iddia ile sigorta poliçesinde belirlenen teminat olan 25.000 USD’nin ile müvekkilinin uğramış olduğu zarar için şimdilik 15.000 TL tazminatın poliçe tazminatı için ölüm tarihinden itibaren, diğer talepleri için ihtarname tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın yalnızca sigorta talep formunu kabul eden kişi olduğunu sigorta poliçesinde taraf olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da davacının murisi ile müvekkili arasında imzalanan taşıt kredisi sözleşmesinin 10.5.2011 tarihli olduğunu, murisin ise bu tarihden bir gün sonra vefat ettiğini yalnızca 24 saatlik zaman dilimi içerisinde müvekkili banka tarafından alınan başvurunun dava dışı tüzel kişiliğe iletmesi ve bu arada otomatik ödeme talimatının bu kadar süre içinde yerine getirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yaptığı işlemlerin geç kaldığından ve kötü niyetli olduğundan söz edilmesinin haksız olduğunu, müteveffanın başvuru tarihinden önce iskemik kalp hastalığı olduğunun tespit edildiğini, bu konuda başvuru formunda eksik ve yanlış beyanda bulunulduğundan poliçenin hükümsüz kaldığını, davacının ileride doğması muhtemel bir hakkının bulunduğundan dahi söz edilemeyeceğinden müvekkili bankanın sorumlu olduğu iddiasıyla tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu, ilk taksidi ödenmeden gerçekleşen olay nedeniyle sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği gibi müvekkili bankaya da kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Başlangıçta; Kadıköy (Kapatılan) ———-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/1479 sayılı dosyasında davanın açıldığı; mahkemenin kapatılması nedeniyle dosyanın İstanbul Anadolu——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/428 esasına aktarıldığı; yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunarak 28/10/2014 tarihinde —— sayılı kararı ile sonuçlandığı; davalı tarafın temyiz başvurusu üzerine dosya Yargıtay —— Hukuk Dairesi’nin — esas, — sayılı kararı ile 15/02/2018 tarihinde “… Taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredisinden kaynaklanan hayat sigortasına ilişkin olması nedeniyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir./ Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir./ Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA” şeklinde karar verildiği; görüldü.
Bozmadan sonra; mahkememizin ——esasına kaydedilen davada; usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, yargılamaya bu esas üzerinden davaya devam olunarak sonuçlandırıldığı; görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına ve Yargıtay bozma ilamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklanan ——-ilişkin olması nedeniyle yargılamaya devam etmeye Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar mahkememiz kararına karşı temyiz yasa yoluna başvurmak mümkün olsa da kısa kararda istinaf yasa yolu gösterildiğinden, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak adına bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) md uyarınca yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; görevli mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.