Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1323 E. 2023/361 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1323 Esas
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davacı şirket yetkilisi —– ait—– hatlı telefona 28.06.2018 tarihinde saat 14.40 da Davalı —–tarafından dört adet SMS gönderildiğini, mesajda—— nolu hattın telefonuna yönlendirildiğinin belirtildiğini, davacının da —– müşteri hizmetlerini arayarak bu işlemi iptal ettirdiğini, ertesi gün davacı şirketin kredi kartından yapılmış 23 adet işlem sonucu 8.177,99 TL’lik harcama bulunduğunu, davacı şirket yetkilisinin bu harcamaya itiraz ettiğini, ama sonuç alınamadığını ve bedelin ödenmek zorunda kalındığını, bir banka kartından 23 adet işlem yapılmasının şüpheli olduğunu, provizyon aşamasında dahi işlemlerin bildirilmesine rağmen davalı bankaca iptal edilmediğini, diğer davalının da güvenlik önlemlerini almadığını ve zarardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek 8.177,99 TL’nin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı —–. vekili; olayda davalı bankanın bir sorumluluğu bulunmadığını, telefon numarası yönlendirmesinin davalı şirket ile bir ilgisi bulunmadığını, maddi olayın davacı tarafın gerçek zamanlı olarak internet bankacılığı şifrelerini aldatılmak suretiyle 3.şahıslara vermiş/verilmiş olduğunu, SMS yönlendirmesi yapılmak suretiyle 3.şahısların ise sisteme giriş yapmak sureti ile işlem yaptığı olayda, davalının internet güvenliği hususunda bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın hem internet bankacılığına giriş bilgilerini, hem de akabinde kendisine gönderilen ikinci doğrulama kodunu 3.şahıslara aldatılması sonucu vermiş olmasında kendi kusurunun veya ilgili operatör zaafiyetinin bulunduğu hususları dikkate alındığında huzurda görülen davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —— ŞİRKETİ vekili; davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini,—– numaralı hattın davacı adına kayıtlı olmadığını, SMS yönlendirme işlemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, olayda —– numaralı hattan yapılan arama sonucu —– numaralı hattın yasal sahibi olduğu belirtilerek ve kimlik ve hatta ilişkin bilgilerin doğru söylenmesi üzerine yönlendirme yapıldığını, yönlendirmenin elektronik haberleşme mevzuatına uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili, davacı şirket yetkilisi —– ait —–hatlı telefona 28.06.2018 tarihinde saat 14.40 da Davalı —– tarafından dört adet SMS gönderildiğini, mesajda—– nolu hattın telefonuna yönlendirildiğinin belirtildiğini, davacının da —–müşteri hizmetlerini arayarak bu işlemi iptal ettirdiğini, ertesi gün davacı şirketin kredi kartından yapılmış 23 adet işlem sonucu 8.177,99 TL’lik harcama bulunduğunu, davacı şirket yetkilisinin bu harcamaya itiraz ettiğini, ama sonuç alınamadığını ve bedelin ödenmek zorunda kalındığını, bir banka kartından 23 adet işlem yapılmasının şüpheli olduğunu, provizyon aşamasında dahi işlemlerin bildirilmesine rağmen davalı bankaca iptal edilmediğini, diğer davalının da güvenlik önlemlerini almadığını ve zarardan davalıların sorumlu olduğunu belirterek 8.177,99 TL’nin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı Banka vekili, olayda davalı bankanın bir sorumluluğu bulunmadığını, telefon numarası yönlendirmesinin davalı şirket ile bir ilgisi bulunmadığını, maddi olayın davacı tarafın gerçek zamanlı olarak internet bankacılığı şifrelerini aldatılmak suretiyle 3.şahıslara vermiş/verilmiş olduğunu, SMS yönlendirmesi yapılmak suretiyle 3.şahısların ise sisteme giriş yapmak sureti ile işlem yaptığı olayda, davalının internet güvenliği hususunda bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın hem internet bankacılığına giriş bilgilerini, hem de akabinde kendisine gönderilen ikinci doğrulama kodunu 3.şahıslara aldatılması sonucu vermiş olmasında kendi kusurunun veya ilgili operatör zaafiyetinin bulunduğu hususları dikkate alındığında huzurda görülen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı —– Vekili, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, —– numaralı hattın davacı adına kayıtlı olmadığını, SMS yönlendirme işlemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, olayda —–numaralı hattan yapılan arama sonucu —–numaralı hattın yasal sahibi olduğu belirtilerek ve kimlik ve hatta ilişkin bilgilerin doğru söylenmesi üzerine yönlendirme yapıldığını, yönlendirmenin elektronik haberleşme mevzuatına uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: davalı banka müşterisi davacı şirketin hesabından davacı şirket yetkilisi —- telefon numarasından sms yönlendirme işlemi yapılarak 8.177,99 TL tutarında işlem yapılması şeklinde gerçekleşen olayda, davalıların yeterli güvenliği sağlamadıklarından bahisle sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
Tarafların kusurları noktasında bilirkişi raporları aldırılmıştır.
22.01.2023 tarihli Bilişim Sistemi Uzmanı Bilirkişi Raporunda; ” Davaya konu olayda —– numaralı hattan—-müşteri hizmetlerinin arandığı, arayan kendisini —— numaralı hattın yasal sahibi olduğunu belirterek hatta ilişkin SMS’lerin —–numaralı başka bir hatta yönlendirilmesini talep etiği ve —–numaralı hatta ilişkin teyit sorularının doğru cevaplamasını müteakip yönlendirme işleminin tamamlandığı, SMS Yönlendirme hizmetinin, kişinin telefonuna ulaşamadığı, telefonun kapalı olduğu ve acil SMS gereken zamanlarda kullanıldığından gerekli bir uygulama olduğunun belirtildiği, ancak, müşteri hizmetlerinin aboneye; “doğum tarihi”, “mail adresi”, “kullanılan telefon modeli”, “GSM hat tarife bilgisi” gibi herkesçe bilinebilecek kolay öğrenilebilecek soruları sorduğu, başka ifadeyle sosyal medya hesaplarından, fiziki kullanımlardan (kimlik fotokopisi…) ve internet ortamından rahatça / kısa süreli bir çalışma ile tespit edilebilecek sorular yerine “anne kızlık soyadının … harfi”, “e-imza/mobil imza onay uygulamaları” gibi kişiye özel filtrelerden / sorgulardan geçirmesi gerektiği,
İncelenen ses kaydındaki şüpheli kişinin sorulan sorulara muallak / tereddütlü cevaplar verdiği, doğruluğu teyite muhtaç bu cevaplar sonrası, çağrı merkezinin aldığı cevaplar ile “SMS Yönlendirme” işlemini gerçekleştirdiği sorgu kriterlerinin (aboneye sorulan soruların) davalı banka ile ——arasında yapılan koordineli çalışma ile belirlendiğinin / düzenlendiğinin kabulü halinde, ortaya çıkan zarardan her iki davalı içinde birlikte sorumluluk doğurduğu, güvenlik sınırının doğru /yerinde kurulmaması nedeniyle şüpheli(ler)ce güvenlik duvarının aşıldığı, dolayısıyla oluşan zararda,
Birinci dereceden sorumluluğun davalı —–
İkinci dereceden sorumluluğun davalı —–olduğu,
Davacının telefonuna gelen mesaj sonrası davalılar ile iletişime geçerek bildirme / bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirdiği, ancak davalı bankanın duyarsız davranarak davacının talebine rağmen provizyon aşamasındaki şüpheli işleme müdahale edilmediği, paranın / işlemlerin her anını görebilen, yerinde müdahale edebilen davalı bankanın zamanında önlem almaması, güvenlik senaryoları içerisinde provizyon aşamasındaki şüpheli işlemleri değerlendirmemesi veya müdahale yöntemlerini belirlememesi nedeniyle davacının hesabından çok sayıda para çekme işlemi gerçekleştirildiği, zamanında doğru müdahale ve alınacak önlemler ile davacının oluşan zararının önlenmesinin mümkün olduğu, ” belirtilmiştir.
27.01.2020 tarihli bankacı bilirkişi raporunda: “Bankanın ——kredi kartı tahsis ettiği ve kredi kartının kullanıldığı,—–yetkilisinin onayı ve haberi olmadan, telefon numarasının —–tarafından SMS ile yönlendirildiği, yönlendirme neticesinde internet bankacılığı kullanılarak, Banka tarafından —– yetkilisine ulaşması gereken şifrelerin, farklı bir numaraya yönlendirildiği, yani onay olmadan kişisel bir veri olduğu kanaatinde olduğum şifrenin farklı bir numaraya yönlendirildiği, bu açıdan—— sorumluluğunun bulunduğu,
Banka’nın ise 23 adet art arda yapılan toplam 8.177,99 TL tutarındaki harcama için şüpheli işlem olabileceği yönünde bir uyarı sisteminin bulunmadığı, bu açıdan Banka’nın yeterli kontrol sistemini oluşturmadığının görüldüğü, bu nedenle Banka’nın da GSM şirketi gibi kusurunun bulunduğu,Kusur oranlarının —– % 35 ve Banka’nın ise % 65 oranında kusurlu bulunduğu, ” belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı, davalı banka nezdindeki hesabından, harcamalar yapıldığı iddiasıyla davalı bankaya ödemek zorunda kaldığı meblağın tahsilini talep etmektedir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede, davalı bankanın, davacı şirkete ——numaralı kredi kartını tahsis ettiği, kredi kartının kullanıldığı, Davacı şirketin dava konusu yaptığı, 28.06.2018 tarihinde —— açıklaması ile toplam 23 adette 8.177,99 TL tutarında harcama olduğu, davacı şirketin iddiası yetkilisi —– kredi kartından harcama yapamadığı,—–numaralı hatta —— numaralı hattın yönlendirilmesi sonucu kredi kartından harcama yapıldığı ve davalıların güvenlik hizmetlerini almadığı noktasında olduğu,
Bu kapsamda kusur yönünden aldırılan yukarıda anılan raporlarda da belirtildiği üzere; Davalı —– tereddütlü, doğruluğu teyite muhtaç cevaplar ve sorgu kriterlerini karşılamayan sorular ile SMS yönlendirmesi yapması, Davalı bankanında 23 adet art arda harcama yapıldığı halde işlemlerden şüphelenip işlemlere tahdit getirmemesinden kaynaklı, her iki kurumunda zararda kusuru olduğu değerlendirilerek 8.177,99 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
8.177,99 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan tahsiline,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 558,64 TL karar ve ilam harcından 139,66 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 418,98 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.177,99 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 175,56 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.350,00 TL bilirkişi ücreti ve 350,70 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.700,70 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.