Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/132 E. 2021/703 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/132 Esas
KARAR NO : 2021/703

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde—– ibraz edildiğini, takip konusu çek zayi olduğundan, müvekkili tarafından———– açıldığını, ardından çek zayii/iptali talepli İstanbul Anadolu ——–. Asliye Ticaret Mahkemesi,—– sayılı dosya ile ———– tarihinde ikame edildiğini, müvekkilinin şikayette yer verilen bir kısım çekleri çaldırmış/kaybetmiş olduğundan o günden bu yana hukuk mücadelesi verdiğini, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi, — tarihli kararla takip konusu çek hakkında ödemeden men yasağı da verilerek, —– kıymetli evrak iptali ilan edildiğini, —-, bankaya ibraz edilen çek hakkında menfi tespit talep etme zarureti hasıl olduğunu, menfi tespit davasında ispat yükü yer değiştirdiğini, zira borç ilişkisinin mevcut olmadığı iddia edildiği takdirde alacağın ispat yükünün davalı yanda olduğunu, iddia edilen —— olduğundan, müvekkilinin kaybedilen ve üzerinde ödeme yasağı olan çekleri bankaya ibraz edilmek suretiyle, mal varlığına —- müvekkilinin anılan —————-borcu bulunmadığı yönünde menfi tespite, davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan işlemin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle takip konusu alacağın en az % 20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya —— sözleşmesine istinaden yapılan——ve ödeme araçlar—— ekinde teslim alındığını, çek vadesinde İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesinin ——–. sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı kararı gereği karşılıksız kaldığını, karşılıksız kalan çek bedelinin müvekkili tarafından müşterisinden 31.10.2017 tarihinde tahsil edildiğini ve çek aslı tahsilat sonrası—- tarihinde müşteri firma yetkilisi ——– edildiğini, davaya konu çek aslının müvekkili şirkette bulunmadığından müvekkili şirketin dava şartlarından olan taraf ehliyeti kalmadığını, ileri sürerek öncelikle müvekkili şirket yönünden davanın H.M.K.114 ve 115 gereğince usulden reddine karar verilmesini arz ve talep ederim.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; Davacının kaybettiğini iddia ettiği ——- bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının belirlenmesine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış
Davacı ——tarihinde kaybedildiğini, bu konuda ————– olduklarından —- başlatıldığını beyan etmiş, ilgili ——– soruşturma dosyasında verilen takipsizlik kararının itiraz olmadığından kesinleştiği akıbeti sorulduğunda cevabi olarak bildirilmiştir.
Dava konusu çek ile ilgili İstanbul —. ——- nin —- esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açıldığı anlaşılmış, ilgili dosya celbedilmiştir.
Davalı çeki yetkili hamil olarak elinde bulundurduğunu, bankaya ibraz ettiğinde ödemeden men kararı olduğundan ödeme alamadığını, ancak müşterisinden tahsil ettiklerini ve çeki geri verdiklerini , elinde bulunmadığını bildirmiştir.
Davaya konu çekin görüntüsünün incelenmesinde,——– son ciro yoluyla dava konusu çeki alarak ——— bankaya ibraz ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi bütün olarak değerlendirildiğinde davacı iradesinin çekin istirdatı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da —– maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni —- ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya —- bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran —- çeki — iktisap ettiğini ya da iktisapta — bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Dava, çek istirdatı istemine ilişkin olup, davacı lehtar çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Dava konusu çekteki ——düzgün olup, aksi ispatlanamadığı için davalı taraf iyiniyetli yetkili hamil konumundadır. Mevcut ——- olmadığı anlaşılmakla çekin borçtan mücerret olma niteliği karşısında, davanın tarafları arasında davacı taraf ticari defterlerine göre herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, davalı tarafın çeki kötüniyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olduğu anlamına gelmemektedir (Benzer yönde; —-BAM.—– Esas, — Karar). Bu itibarla, ticari defterlerin incelenmesinin yargılamaya katkı sağlamayacağı anlaşıldığından bu yönde inceleme yapılmamıştır.
Davacı tarafından çekin kaybedilmek veyahut çalınmak suretiyle elden çıktığı beyan edilmiş, bu hususta açıkça bir belirleme yapılmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, dava konusu çekteki —–düzgün olduğu, davalının dava konusu çeki kötüniyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispat olunamadığı, bahse konu çekin zayi olması ile ilgili —- tarihinde şikayet kaydı açıldığının beyan edildiği, ancak davalının çeki 22.09.2017 tarihli alacak —- ödeme araçları — ekinde teslim alındığına dair belgelerin sunulduğu, davalı tarafça çek bedelinin de tahsil edildiğinin bildirildiği, — talebinin bu nedenle yerinde olmadığına kanaat edinilmiş, anılan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar harcının başlangıçta alınan 256,17 TL peşin harçtan mahsubu ile 196,87 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki ——- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.