Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1317 E. 2021/1399 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1317 Esas
KARAR NO : 2021/1399

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ——üyesi ve ortağı olduğu, davalı kooperatifin — yapıldığı ve genel kurul sonunda alınan kararların — tarihli tutanakta belirtildiği, genel kurul tutanağı’nın a maddesi önerisi bölümünde; kooperatif adına imar barışı kapsamında başvuru yapılması halinde; “Yönetim kurulu üyelerinin mevcut Kooperatif imza sirkülerinde belirtildiği üzere yetkilendirilmesine, bu kişilerin Şahsi —– halihazırdaki ve mimari plan çizimleri ile tespit edilen haliyle başvuruların yapılmasına ve başvuru içeriği ile ilgili olarak başvuruyu yapan yönetim kurulu üyelerinin hiçbir yasal ve şahsi sorumluluklarının olmamasının…” öngörüldüğü, tutanağın bu bölümünün devamında; — İçin Ödenecek Harç Tutarı: —–. olmak üzere,— ödemeleri toplamı 57.681.903 -TL. olarak gösterildiği, genel kurul tutanağı’nın b maddesi önerisi bölümünde; kooperatif adına —— üzerinden başvuru yapılması halinde;—- Yatırılacak Harçlar Toplamı : —– İfraz Tevhit İhdas Harçları: 4.200.000.-TL. olmak üzere,—- ödemeleri toplamı 60.012.000 -TL. olarak gösterildiği, sonrasında davacı da dahil altı Kooperatif ortağının ——kapsamında başvuru yapmasına ilişkin gündem maddesinin genel kurulda kabulünü sağlamak için ödenmesi gereken toplam masrafın düşük gösterildiği, henüz —başvurulmamış olduğu ve ödenecek harç tutarlarının belirlenmemiş olduğu halde afaki bir harç tutarı ile diğer hizmet bedelleri toplamı 57.681.903 TL olarak genel kurulun bilgisine sunulduğu, yine bu tutarın düşük çıkması için, Kooperatifte bulunan villaların birim maliyetlerinin İmar Barışı tebliğinin 5 maddesinin 5. Bendine aykırı olarak 1000.-TL. üzerinden hesaplandığı, ayrıca, İmar barışı kapsamında ortakların ödeyeceği paraların yer aldığı ödeme tablosunun genel kurulda okunmadığı ve her ortağın ne kadar ödeyeceğinin ortakların bilgisine sunulmak suretiyle açık oylama yapılmadığı, —- ruhsatları alınarak —- tapularının alınması) ne ilişkin bütçenin reddedilmesini sağlamak için — yapılan hesaplamalarda yer alan hizmet bedellerinin gerçekte olduğundan daha yüksek gösterilerek bu bütçenin reddedilmesinin sağlandığı, İmar Barışı bütçesinin kabul edilmesi ile 2752 Kooperatif ortağından 12.000.-TL ile 55.000.-TL arasında değişen tutarlarda imalat ve yapılaşma giderlerinin avansı istenmesine karar verildiği, bu kararla ortakların parasal yükleri artırılarak ek yükümlülük ihdas edildiği, Kooperatifler Kanun’nun konuya ilişkin 52. Maddesine göre “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülüklerinin ihdası için alınacak kararlar için bütün ortakların ¾’nün rızası gereklidir.” Oysa 12.000.-TL-55.000.-TL arasında yüksek tutarlı ek ödeme ihdas edilen eleştiri konusu kararda ¾ ortağın kabulü şartına göre —- rızası gerekli olduğu ve bu oranda bir kabulün söz konusu olmadığından ve ayrıca alınan kararların iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bahisle davalı ————- Maddesinin A ve B bölümlerinde belirtilen önerilerden A madde önerisinin Kabul, B madde önerisinin reddedilmesini öngören genel kurul kararının iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının, —– hemen hemen her genel kurul toplantısı sonrası —- iptali için Genel kurul tutanağına şerh koyan ve davalar açan tek ortağı olma özelliğine sahip olduğu, söz konusu kararın — ortakları açısından sorumluluğun arttırılması veya ek ödeme ihdası niteliğinde olmayıp sadece kooperatifin amacına yönelik ve zaten bu amacın gerçekleştirilmesi için ortakların ödemekle yükümlü oldukları ortaklık aidatları olduğu, normal genel kurul nisabı ile büyük çoğunlukla alınmış bir karar olarak hukuki geçerliliğini sürdürmekte olduğu beyan edilerek, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ilcretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı —–tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3. maddenin a) bendinin kabulü ile b) bendinin reddedilmesine ilişkin kararın iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce davalı kooperatifin —– sureti dosya içine alınmış, davaya konu genel kurul kararı tetkik edilmiş, davacının davalı kooperatif ortaklarından olduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davalı kooperatif kayıtları nezdinde yerine inceleme yapılarak rapor alınmasına dair karar verilmiştir.
Bu kapsamda alınan 20/09/2019 tarihli raporla özetle; Davalı Kooperatifin —-tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3.maddedeki kararlara ilişkin olarak; davacıların dava açma haklarının bulunup bulunmadığı, dava açma süresinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin hukuki değerlendirmenin sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,“Davalı —- tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3.maddedeki kararlara ilişkin olarak karar nisabına ilişkin tespitler; davalı —- asaleten, —vekaleten olmak üzere toplam —– cetvelinden tespit edildiği, davacının 3. maddeye ilişkin olarak kararın KK.’nun 52 mad. Göre 3/4nispetindeki toplantı nisabı ve karar nisabına ilişkin itirazlarının ve önergelerinin tutanağı geçtiği, davacı tarafından iptali istenen genel kurulun 3. Maddesinde alınan karara ilişkin olarak yapılan tespitlere göre bu kararın KK.’52 madde kapsamındaki 3/4 nispetindeki toplantı ve karar nisabına göre alınması gereken kararlar kapsamında olup olmadığına ilişkin hukuki değerlendirme ve kararın sayın Mahkemeye ait olduğu şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 20/12/2019 tarihli ek raporla özetle; genel kurul toplantı ve karar nisaplarının sağlandığı, gündem dışı alınan kararların yasal açıdan geçerli olmadığı, gündeme bağlı olarak alınan kararların geçerli olduğu , genel kurul gündemine bağlı olarak alınan kararların geçerli olduğu, toplantı ve karar nisaplarını izlemek ve gözetlemekle —- heyetinin de yazılı açıklama yapmadıkları, toplantı gündemi kapsamında alınan kararların iptalini gerektirecek bir yasal nedenin mevcut olmadığı, gündem dışında alınan kararların yok hükmünde olduğu şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Alınan raporlara davacı vekilinin itirazı üzerine alınan 28/05/2021 tarihli raporla özetle; davalı kooperatif —- olağanustu genel kurul toplantısında, imar barışından yararlanabilmek amacıyla,—– — arasında değişen tutarlarda — istenmesi teknik anlamda bir ek ödeme yükümü niteliğinde olmayıp, yapıların ferdileştirilmesi amacıyla ortaya çıkan masrafların karşılanmasına yönelik bir katılım payı niteliğinde olduğu, bu nedenle de genci kurul toplantısında alınan kararda, KK m. 52’de öngörülmüş olan nitelikli karar nisabı değil, KK m. 51/1’de düzenlenmiş olan adi nisabın aranması gerektiği, söz konusu genel kurul toplantısında imar barışı ile kat mülkiyetine geçilmesinin ileride ne gibi sonuçlara yol açabileceği konusunda yeterli açıklama ve bilgilendirme yapılmamış olduğu, zira —- yoluyla elde edilen —– kalıcı imar hakkı konusunda müktesep hak oluşturmadığı, Kooperatifler Kanunu’nda hangi hallerde nitelikli karar nisabı uygulanacağının düzenlenmiş olduğu,—- toplantısında yapılan oylama Kanunda sayılan nitelikli karar nisabı uygulanacak konulardan birisine girmediğinden dolayı KK m. 51/1 hükmü gereğince adi nisapla karara bağlanması gerektiği, yapılaşma giderlerinin ödenme şekli kooperatif ile üyeleri arasında bir mesele olup, imar barışı yasasının sağladığı iki taksit imkânının, — üyelerinden toplayacağı giderler üzerine doğrudan uygulanma kabiliyeti bulunmadığı, imar barışına başvuru kapsamında yapılacak işlemlerden dolayı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olmayacağına ilişkin genel kurul kararının geçersiz olduğu, kararın bu hükmünün yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna bir etkisi olamayacağı, 07.10.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali (bozulması) şartlarının oluşmadığı, şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 18/11/2021 tarihli ek raporla özetle; 07.10.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan —- kapsamında ortaklara getirilen ek ödeme yükümlülüğünün KK m. 52/1 kapsamında ek ödeme yükümlülüğü olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple ödeme yükümlülüğü getiren gündem maddesinin KK m. 51/1’de yer alan adi nisapla alınması gerektiği ve iptali istenen kararın kanunen öngörülen nisaba aykırılık teşkil etmediği, genel kurulda alınan 3 nolu gündem maddesine ilişkin karara yönelik yönetim kurulu tarafından yeterli bilgilendirme yapılmamasının doğrudan alınan kararın iptali sonucunu doğurmaya elverişli olmadığı, eksik ve hatalı bilgilendirmenin ortakların iradesini sakatladığı yönündeki iddianın davacının yalnızca kendi oy hakkı bakımından ileri sürülebileceği, eldeki dava dosyası yönünden davacının bu yönde bir talebinin bulunmadığı, genel kurulda müzakere ve oylamaya sunulan yöntemlerden birinin diğerine tercih edilmesinin davalı — olarak değerlendirilmesi ve alınan kararın yerindeliğinin inceleme konusu edilemeyeceği, karar konu yöntemin ortaklar tarafından kabulünde yönetim kurulunun etkili olmasının tek başına iyiniyet esaslarına aykırılık oluşturmayacağı, genel kurulda yapılan seçim neticesinde henüz meydana gelmemiş ancak ileride gündeme gelebilecek hak kayıplarının iptal davasına gerekçe teşkil edemeyeceği, itiraz edilen hususun genel kurulda alınan kararın icrasına ilişkin olarak yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu kapsamında incelenebilecek bir mesele olduğu, bu sebeple meydana gelen zararlardan dolayı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun doğabileceği, bu yönde yapılması gereken incelemenin eldeki dava dosyasına konu uyuşmazlık dışında kaldığı, şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilince 29/09/2021 tarihli dilekçesi ekinde 24/09/2021 tarihli uzman görüşü sunulmuş, Mahkememizce tetkik edilmiştir.
Kooperatifler Kanununun “Kararların bozulması ve şartlar” başlığı altında 53. maddesinde;
“Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile — aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;(..)” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Bu kapsamda öncelikle anılan yasa maddeleri çerçevesinde, davanın 1 aylık hak düsürücü süre içinde açıldığı, davacının davaya konu genel kurul toplantısına katıldığı ve davaya konu karar sonrasında, muhalefetini genel kurul tutanağına geçirdiği belirlenmiştir.
Davacı vekilince, davaya konu kararın iptal sebebi olarak; anlan kararla ortakların parasal yükleri artırılarak ek yükümlülük getirildiği, Kooperatifler Kanun’nun konuya ilişkin 52. maddesinde “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülüklerinin ihdası için alınacak kararlar için bütün ortakların ¾’nün rızası gereklidir.” düzenlemesi bulunduğu, davaya konu kararın bu nisapla alınmadığı ileri sürülmüştür.
Davalı Kooperatifin —-bulunduğu, davaya konu genel kurul toplantısının tüm ortaklara taahhütlü mektuplarla bildirildiği, —- genel kurul toplantısına katıldığı,—- dava konusu kararın alındığı belirlenmiştir.
—- karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere;
Kooperatifler Kanununun 31.maddesinde “Anasözleşme, ortakları ek ödemelerle yükümlendirebilir. Ancak, ek ödemelerin yalnız bilanço açıklarını kapatmada kullanılması şarttır. Ek ödeme yükleme sınırsız olabileceği gibi belirli miktarlarla veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabilir.”, 52.maddesinde “Ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gereklidir.” düzenlemeleri yer almaktadır. Davacı tarafça, alınan kararların ortaklara ek ödeme yükümlülüğü getirdiği, bu nedenle 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 52.maddesi uyarınca ağırlaştırılmış nisaba göre karar alınması gerektiği iddia edilmiş ise de, genel kurul kararının ortaklardan ödeme alınmasına ilişkin 3. gündem maddesi imar barışına başvurulmasına ilişkindir. Alınan bu karar, bilanço açığını kapatmaya yönelik olmadığından, kooperatifte ferdi tapuların verilmesine ilişkin olarak ortaklardan ödeme alınmasına karar verildiğinden, ek ödeme yükleme mahiyetinde değildir ve nitelikli çoğunluk ile karar alınmasına gerek bulunmamaktadır. —-
Yukarıda açıklanan içtihatlar çerçevesinde, davaya konu genel kurul kararında Kooperatifler Kanununun 52. maddesi gereği nitelikli çoğunluk oyuna gerek olmamakla, bu iddia yönünden istem yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilince, davaya konu genel kurulda ortakların 3 numaralı gündem maddesi hakkında yeterince bilgilendirilmediği iddiaları yönünden ise; anılan toplantıda kat mülkiyetine geçilmesine ilişkin her iki seçenek yönünden, gerekli işlemlerin neler olduğu, bu işlemler sonrasında karşılaşılabilecek zorluklar ve ödenecek masraflar konusunda yeterli açıklamalarda bulunulduğu, ancak—– ile kat mülkiyetine geçilmesinin sonuçları yönünden bir açıklamaya ve bilgilendirmeye yer verilmediği belirlenmekle birlikte, mevcut durumun alınan karara etkisinin olup olmadığının, —- mesele olduğu, davacının diğer ortaklar yönünden keyfiyeti ileri süremeyeceği, kendi oyu yönünden de mevcut durumun etkisinden söz edilmemiş bulunduğu, bu iddia yönünden de dava konusu kararın iptali şartlarının oluşmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davaya konu kararın iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiası yönünden ise, davalı —- amacının ferdileşerek ortaklarını tapularına kavuşturmak olduğu, bu yönde çoğuluğun tercihini iki seçenekten biri için kullandığı, keyfiyetin genel kurulun iradesine dayalı olup kooparatifin amacıyla da uyumlu olduğu, iyi niyetle bağdaşmayacak bir yönünün bulunmadığı Mahkememizce değerlendirilmiş, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3—–davalı için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 8,40 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.