Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1312 E. 2022/989 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/457 Esas
KARAR NO : 2022/988
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/01/2012
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle, müvekkili firmanın hissedarı ve temsil/ ilzama yetkili müdürü —- ile davalı arasında —– tarihli , proje yönetimi ve danışmanlık hizmet sözleşmesi imzalandığını, bunun ardından ilk sözleşme ile içeriği aynı ikinci bir sözleşmenin davanın taraf olan iki firma arasında —— tarihli olarak imzalandığını, yine taraflar arasında zeyilname metni imzalandığını ve taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı hukuki ilişkinin kurulduğunu, —- tarihli sözleşmenin —– uyarınca; —— arası olmak arası olmak üzere toplam ——- işi için proje yönetimi ve danışmanlık görevinin müvekkilinin sözleşmeden doğan ana edimi olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin eki teknik şartnamede yapılacak işin teknik detaylarının belirtildiğini, ——– tarihli zeyilname ile müvekkili firmanın sözleşme ile yükümlendiği ana ediminin sözleşmenin anlam ve ruhuna uygun olarak eksiksiz ve ayıpsız yerine getirilmesi karşılığı davalı işverenin ödeyeceği hizmet bedelinin yapılacak işin maliyet hesabına dayalı kademeli olarak ——- —— belirlendiğini, —– tarihli sözleşme ile işin ana hedefinin toplam —-çelik boru hattı yapımı olduğunu, zeyilname ile de yapılacak işin bedelinin işin yapılmasındaki başarı esasına göre kademeli olarak planlandığını, sözleşmenin imzalanmasını takiben müvekkilince personel, iş makinesi, ekipman, malzeme tedariki ulaşım vs sağlandığını ve işe başlandığını, müvekkilinin kendi kusurundan kaynaklanamayan davalı firmanın eksikliği ve yetersizliğinden kaynaklı sebeplerle işte yavaşlama ve gecikme meydana geldiğini, ortamın bozulduğunu, iki ayrı çalışma bölgesinde toplam—– alanın çalışmayan uygun biçimden uygun zaman aralıklarında müvekkiline teslim edilmediğini, sözleşmenin hedeflerinden sapılmasına yol açıldığını, davacı yetkililerine —– tarihinde yazılı bildirim gönderildiğini ve —– kadar olan pist, kanal ve bunlara bağlı —–olmadığından—— verimle çalışıldığının belirtildiği, durumun raporla sabit olduğunun belirtildiği, tüm alt yapı giderlerinin sözleşme konusu iş için yapılacak harcamaların işveren davalı tarafından karşılanması gerekirken bunun yapılmadığını, işten ayrılan kişilere ücretlerinin gereği şekilde ödenmediği, davalının müvekkiline kesin talimat vermediğini, belirsizlik yarattığını, başlangıçta—-anlaşma yapılmasına rağmen bu hacimde iş verilmediği, mevcut işçi, ekipman ve malzemenin —– gereksiz maliyetinin müvekkilince karşılanmak zorunda bırakıldığı, —-belirlendiği, müvekkili firma çalışanın—– tarihinde ——- yapılan harcamaların mesajını gönderdiği, mesaj tarihine kadar harcamaların —- civarında olduğu, bu harcamaya karşılık yapılan işin — olduğunu, birim harcamanın—- olduğunun belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlarının —–gereği davacının sözleşme ile kurulan ilişkisine son verilmesi için yazılı bildirim yapılması gerekli iken yapılmadığını, halen müvekkiline fesih bildirimi olmadığını, müvekkilinin —- tarihli — davalıya yönetilen sorulara davalının —– tarihli —— maliyetleri zaten kendilerinin karşıladıklarını, işin sonunda değerlendirilmesini yapacaklarını bildirdiklerini, müvekkilini belirsiz durumda tuttuklarını, ne işe devam ettiklerini, ne de sözleşmeyi fesh ettiklerini, taraflarınca davalıya noterden gönderilen ihtarname ile uzlaşma sağlama görüşmesi gönderdiklerini ancak yanıt alamadıklarını, sözleşme esnasında sözleşme özel şartlarının ——– tutarlı iki adet senedin müvekkilince keşide edilerek teminat amaçlı davalıya verildiğini, senetlerin halen iade edilmediğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutulup kısmi dava olarak şimdilik kaysı ile dava konusu ettikleri ——– alacağın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına hüküm olunmasını, iki adet senedin davalıdan——– davacı müvekkili firmaya iadesine hüküm olunmasını, her türlü yargılama giderinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde, davacının kısmi alacak davası açtığını, HMK 107/1-2 maddesine göre; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceğini davaya konu edilen sözleşme ve davacı defter kayıtlarında belirli olması gereken tüm alacak tutarı belirtilmeden açılan bu kısmi davanın belirsiz alacak davası olarak kabulünün HMK’na aykırı olduğunu, dava dilekçesi ve ekinde bulunan sözleşmelerde iki farklı tarafın bulunduğu, davacı dışında——ismi bulunan sözleşmeye yönelik talepler için husumet itirazında bulunduklarını, davacı ile müvekkili arasında hukuki sonuçlar doğuracak bir sözleşme imzalanmadığını, sözleşme örneğinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, bir sözleşmenin kurulabilmesi için sözleşme taraflarının birbirine gerektiğini, bu hukuki işlemin tamamlanması için de taraflarca imzalanması gerektiğini, bu imzalar ile borç altına girme arzusu ve bu iradeye bağlı kalmasının sağlandığını, müvekkilince imzalanan bir sözleşme bulunmadığından sözleşmeden kaynaklı hukuki ilişkiye dayalı bu davanın reddinin gerektiğini, zeyilname adı altındaki belgeyi de müvekkili şirketin imzası, karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanı olmadığından kabul etmediklerini, alacak miktarı açısında da tanık dinlenmesine yer olmadığından tanık dinlenilme taleplerini de kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan— tarihli ıslah dilekçesi ile, —— — dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı firmadan tahsiline hüküm olunması istemi ile dava açtıkları, Mahkememizin —- esas sayılı derdest dava dosyasındaki nihai taleplerini taraflar arasında imzalanmış zeyilname başlıklı —–tarihli belgede işin yapımı için davalı tarafın karşı edimi olarak tayin edilmiş tutar —- arttırdıkları bildirilmiştir.
Dava önce —– sayılı esasında görülmüş, sonrasında—- birleşmesi üzerine—–esasını almış ve ticaret Mahkemelerinin heyet yapılanmasının değiştirilmesi üzerine —– esası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Davanın devamı sırasında, —- tarihinde, davalı şirketin iflasında dair ——- sayılı dosyasında karar verilmesi üzerine İİK’nun 194. maddesi gereğince Mahkememizce beklenmesine dair karar verilmiş,——– aracılığıyla taraf teşkili sağlanmış, iflas kararının kesinleştiği, davacı şirketin alacak başvurusunun tamamının ihtilafli olarak sıra cetvelinde yer aldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yapılmasına dair karar verilmiş, raporlar alınmış, ayrıca tanıkları dinlenmiştir.
Mahkememizce —– tarihli rapor ile özetle;
Davacı şirketler Ticari Defterlerinin T.T.K 66 ve VUK’nun 220, 226 maddeleri gereği süresinde açılış tasdikinin yapıldığı, —- yılı defteri kebirin ibraz edilmediği, Ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, T.T.K 70/ son 72. Maddesi gereği ticari defterlerin süresinde kapanış tasdikinin yapılmadığı görüldüğünden T.T.K 85 maddesi hükmü gereğince —— yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunmadığı sonucuna varıldığı;
Davalı Şirketler Ticari Defterleri’nin;. TTK 66 ve VUK.’nun 220, 226 maddeleri gereği süresinde açılış tasdikinin yapıldığı, Ticari defterlerin birbirini teyit ettiği,. TTK. 70/son ve 72. Maddesi gereği süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı görüldüğünden, T.T.K. 85. maddesi hükmü gereğince 2011 yılı ticari defterlerinin davalı lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varıldığı,
Davacı yanın tazminat talebi için dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgeler, sağlıklı bir tazminat hesabı yapılabilmesini mümkün kılabilecek nitelikte ve yeterlilikte olmadığı, davacı yanın dava dilekçesinde işin tamamı için kararlaştırılan bedelden kdndisine yapılan ödemeler düşüldükten sonra aradaki farkın tazminat olarak kendisine verilmesihi talep ettiği, ancak, kendisinin de dava dilekçesinde belirttiği üzere, taraflar arasındaki anılan sözleşmede işin toplam bedelinin ne kadar olduğuna ilişkin kesin bir bilgi yer|almadığı gibi dosya sunulan bilgi ve belgeler de talebe uygun olarak bir değerlendirme yapılabilmesine imkan tanımadığı, bu sebeple, davacı yanın öncelikle işin toplam bedelinin ne kadar olduğunu ispatlaması; kendisine yapılan ödemeleri bir bütün halinde somutlaştırarak ortaya koyması ve teminat senedi olarak verildiğini iddia ettiği senetlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususunu açıklığa kavuşturması gerektiği; bu eksiklikler tamamlandıktan sonra bir değerlendirme yapılabileceği davacı yanın tazminat talebine ilişkin olarak bir değerlendirme yapılabilmesi ifin davacı yanın davacı yanın öncelikle işin toplam bedelinin ne kadar olduğunu ispatlaması; kendisine yapılan ödemeleri bir bütün halinde somutlaştırarak ortaya koyması ve teminat senedi olarak verildiğini iddia ettiği senetlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususunu açıklığa kavuşturması gerektiği şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan —— havale tarihli ek rapor ile özetle; Davacı yanın tazminat talebi için dosyaya sunmuş olduğu bilgi ve belgeler, sağlıklı bir tazminat hesabı yapılabilmesini mümkün kılabilecek nitelikte ve yeterlilikte olmadığını, davacı yan dava dilekçesinde işin tamamı için kararlaştırılan bedelden kendisine yapılan ödemeler düşüldükten sonra aradaki farkın tazminat olarak kendisine verilmesini talep etttiği, ancak kendisinin de dava dilekçesinde belirttiği üzere, taraflar arasındaki anılan sözleşmede işin toplam bedelinin ne kadar olduğuna ilişkin kesin bir bilgi yer almadığı gibi dosya sunulan bilgi ve belgeler de talebe uygun olarak bir değerlendirme yapılabilmesine imkan tanımadığı, bu sebeple, davacı yanın öncelikle işin toplam bedelinin ne kadar olduğunu ispatlaması; kendisine yapılan ödemeleri bir bütün halinde somutlaştırarak ortaya koyması ve teminat senedi olarak verildiğini, iddia ettiği senetlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususunu açıklığa kavuşturması gerektiği; bu eksiklikler temamlandıktan sonra bir değerlendirme yapılabileceği dosya kapsamından davacının sözleşme konusu hizmetin ne kadarını bitirip bitirmediği; bitirdiği miktar varsa bunun rakamsal değerinin ne kadar olduğu tespit edilemediği, dava dışı —– tarafından dosyaya sunulan ——— yer alan kilometre miktarlarından hangisinin davacı tarafından ifa edilen miktar olduğu ve rakamsal değerinin ne kadar olduğu belirlenemediği, kök raporda da belirtildiği üzere, sözleşme konusu işin ne kadarının yapıldığı ve rakamsal değerinin ne kadar olduğu ortaya konmadığı sürece davacının talepleri hakkında bir değerlendirme yapılabilmesi mümkün görülmediği, kök raporda varılan sonuçlarla bağlı kalındığı yönünde kanaati bildirilmiştir.
Tanık —- Mahkememizdeki yeminli beyanında; ”ben geçmişte —– ortaklarındandım, —- şirketin büyük ortağı idi kendisi —-iş için görüşmeler yapıyordu, o süreçte —- taşeron olarak almıştı, bu görüşmeler sonrasında —-kurdu bende ortak oldum, sonrasında —— şirketiyle sözleşme yapma aşamasına geldik, önce bir ıslak imzalı sözleşme yapıldı, sonra yanılmıyorsam değişiklik yapılması gerekti ve sözleşme değişmiş haliyle ——şirketi tarafından imzalandı o süreçte —– yetkilileri yurt dışındaydı onlar tarafından sözleşme imzalandı mı bilemiyorum, imzalanması için gönderilmişti.—–yapacağı iş için danışmanlık hizmeti verecekti. Danışmanlıktan kastım işçi tedariği, işçilerin götürülmesi, masrafları —– ait olacak şekilde, işin tarifi yapımı ve sonlandırmasına kadar nasıl yapılacağına ilişkin kazının nasıl yapılacağı sonrasında kullanılacak borunun nasıl bir malzeme olacağı, malzemenin seçimi, sonrasında borunun röntgen çekimi işi ve onaydan sonra kapatılması işinin tarifi hususunda danışmanlık verme konusunda anlaştılar. —-gibi bir para ödenecekti. —— alınarak anlaşmışlardı, — bir anlaşmaydı, ———– döşenecekti. —-çalıştı sonrasında — da devre dışı çıkararak——– işçileri de kendi bünyesine katarak, bizi de devre dışı bırakmaya çalıştılar. —– personeli almaya çalışınca iki taraf arasında anlaşmazlık çıktı. İş yürümedi, dedi.” şeklinde beyan sunmuştur.
Tanık —– Mahkememizdeki yeminli beyanında; ” ben taraf şirketlerden — enerjinin yetkilisi —–işlerini vekalet ile takip ederdim, —- sonuna kadar bu işi sürdürdüm, taraf şirketlerin anlaştığı iş —– bir su hattı projesi ile ilgili davalının üstlendiği iş ile ilgiliydi, bu işin ——- davalı üstlenmiş, onun da tamamının işçilik işini bu kapsamda boruların kaynatılması, izole edilmesi, testlerin yapılması,—— yapılması işini davalı —– verdi, bu iş için 1 yıl kadar bir süre öngörülmüştü, bildiğim kadarıyla —– fazla sözleşme bedelini taraf şirketler kararlaştırmıştı, —- yapılacak işleri belirler, talimatını verirdi, sahada çalışanlar —–çalışanlarıydı, bildiğim kadarıyla bedel için kilometre hesabı ile bir kararlaştırma yapılmıştı, sonrasında bir prim ödenebileceği konuşuldu, tespit edilen maliyetin altında iş bitirilirse prim ödenebileceği konuşuldu ancak hiç ödenmedi. Süreç içinde —- tüm personelini kendi tarafına çekmeye çalıştı, personel ikiye bölündü, —–vardı, ——işçileri davalı şirket şantiyeye almadı, bu süreç yaşandığında yaklaşık —- aydır çalışıyorlardı, ——– girmek üzereydiler, bu iş bir bölüm işi olduğu için hattın— km’lik kısmının davalı tarafça kazılarak hazırlanıp sonrasında davacı tarafın üstlendiği işi yapması gerekecekti, ancak davalı yeteri kadar iş makinası hazır etmediğinden süresinde bu işi yapamadı, ayrıca çalışma bir çöldü, orada bulunan bedeviler sebebiyle de süresinde işi yapamadı. İşe ilişkin yazılı bir sözleşmenin yapıldığı ancak bunun davalı tarafta bulunduğu davalı taraf imzası içeren suret davacı tarafa hiç ulaşmadığını ben aralardaki konuşmalardan duydum, sahada çalışılan 5 ay boyunca davalı taraf hiçbir ödeme yapmadı, davacı şirket personellerine ödeme yapıldı onun ötesinde iş için bir ödeme almadı davacı şirket dedi.” şeklinde beyan sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, taraflar arasında —– tarihli sözleşme ve ayrıca zeyilname başlıklı metin imzalandığı, bununla davacının toplam —– hattı yapım işi için proje yönetimi ve danışmanlık görevi üstlendiği, davalının da hizmet bedeli ödemeyi üstlendiği, sözleşmenin iki hedefi olduğu, işin yapılması ve öngörülen maliyetle yapılması olduğu, davalının sözleşme sırasında haksız ve hukuka aykırı eylemleri ile sözleşmenin yerine getirilmesine engel olduğu, bunun sonucunda davacının ağır maddi kayba uğradığı ve halen sözleşmenin feshedilmemiş olduğu iddiasıyla;
-Sözleşme ile işin tamamı için kararlaştırılan bedelden, işin yapılması sırasında davacı firmaya yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan tutarın tazminat olarak davacıya verilmesi,
-Yukarıdaki talepleri Mahkemece olumlu karşılanmadığı takdirde davalı işverenin olumsuz davranışları sonucu uğranılan zararların Mahkemece belirlenerek bulunacak zarar miktarının davacıya ödenmesi,
Yukarıda belirtilen alacak kalemlerinin kısmi dava olarak şimdilik—— kısmını dava ettikleri,
-Sözleşmenin imzalanması anında sözleşme özel şartlarının —maddesi uyarınca—- maddesi uyarınca —– adet senedin davacı tarafından keşide edilerek teminat amaçlı olarak davalı firmaya verildiği, istenmesine rağmen iade edilmediğinden bahisle iadesi istemine ilişkindir.
Davalı şirket vekilince ise cevap dilekçelerinde ve aşamalarda, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak bir sözleşme imzalanmadığı, davacı tarafça dava dilekçesine ekli sunulan sözleşmelerde ve zeyilnamede imzalarının bulunmadığı, delil olarak sunulan maillerin ise dava konusu olmayan bir işe ilişkin olduğu beyan edilmiştir.
Bundan başka, davacı tarafça her ne kadar, tarafların aralarında bir danışmanlık sözleşmesi olduğundan söz edilse de, esasında dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlardan işin bir eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, davalı tarafın dava dışı ——- aralarındaki sözleşme konusu iş yönünden, davalının alt taşeronu olarak davacının iş üstlendiğinin izah edildiği belirlenmiştir.
Davacı tarafça alacak iddiasına dayanak yapılan sözleşmede ve zeyilnamede davalı şirkete ait kaşe-imza herhangi bir kayıt olmadığı gibi, sözleşme ve zeyilname davalı tarafça inkar edilmiştir.
Davacı tarafça öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin varlığı, koşulları, hangi tutar için mutabakata vardıkları, taraflara yüklenen edimin ne olduğu, yani sözleşmenin asli-tali tüm unsularının usulünce ispatı gerekecektir.
Bu kapsamda Mahkememizin — tarihli celsesinde davacı vekilince dava dilekçesinde belirtilen; —— aslının yazılı bir beyan ekinde dosyaya sunulmasına ilişkin süre verilmiştir.
Verilen bu süreye istinaden davacı vekilince sunulan —– tarihli beyan dilekçesi ile; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bu iki yazılı belge üzerine kurulduğu, davacı firma yetkilisinin ısrarlı taleplerine rağmen bu iki yazılı belgenin davalı firma tarafından imzalanmamış olduğu, bu iki belgenin taraflar arasında bağlayıcı ve geçerli olduğuna dair taraflar arasında e-posta yazışmaları bulunmakta olduğu, bu nedenle dava dosyasına sözü edilen belgelerin davacı firma yetkilisinin imzası ve şirket kaşesi ile sunulmuş olduğu, bunun dışında davalı firmanın imzasını taşıyan bir örnek belgenin davacı firma elinde bulunmaması nedeniyle istenilen belgelerin ibrazının mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince sunun maillerin yazılı delil başlangıcı olduğu değerlendirilmekle Mahkememizce davacı tanıklarının dinlenmesine dair karar verilmiş, davacı tanıkları dinlenmiştir.
Ancak gelinen aşamada davacı tarafça, davalı taraf ile aralarında varlığı iddia olunan taşeronluk ilişkisine ilişkin asli ve tali unsurların usulünce ispat olunamadığı, hangi iş tanımının kararlaştırıldığı, toplam iş bedelinin hangi koşullarda, hangi sürelere göre yerine getirileceğinin, kısaca sözleşmeye ilişkin tüm unsurların müphem kaldığı kanaatiyle alacak isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu ——- iki adet senedin davacı tarafından keşide edilerek teminat amaçlı olarak davalı firmaya verildiği, istenmesine rağmen iade edilmediğinden bahisle iadesi istemine ilişkin olarak ise, Mahkememizce alınan kök raporda da iddiaya konu senetlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususunu davacı tarafın açıklığa kavuşturması gerektiği ifade edilmiş, davacı tarafça bu rapora yönelik beyanında senetlere ilişkin herhangi bir husus bildirilmediği gibi keyfiyete ilişkin herhangi bir delil de ibraz edilmemiştir. Mahkememizce — tarihinde duruşma ara kararı ile, davacı vekiline davaya konu —- adet senet ve tevdii yönünden beyanlarını, senet suretlerini sunması için kesin süre verilmiş, aksi taktirde mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılacağı ihtar olunmuştur.
Anılan ara karara istinaden davacı vekilince sunulan —- tarihli beyan dilekçesi ile davacı vekilince, davacı firma ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin imzalı örneğinin davacı firmaya verilmediği gibi, sözleşme özel şartlarının—- maddesi uyarınca davacı firma tarafından keşide edilip, aslı davalı firmaya teslim edilen dava konusu iki senedin teslimine dair bir belgenin de davacı firmaya verilmediği, bu nedenle belge teslimine dair evrakın müvekkili firmada bulunmadığı beyan edilmiştir.
Gelinen aşamada mevcut delil durumu itibariyle davacı tarafça keşide edilip, aslı davalı firmaya teslim edildiği ileri sürülen dava konusu iki adet senedin davalı tarafa teslimine ilişkin iddia da davacı tarafça usulünce ispat olunamamış olmakla, bu istem yönünden de davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davaya konu alacak istemi ile senetlerin iadesi istemi sübut bulmadığından reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 222,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 142,05 TL nin davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 107.525,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/12/2022