Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1307 E. 2021/612 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1307 Esas
KARAR NO : 2021/612

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —- davalı şirketin ise ———– içerisinde — olarak satış işini üstlendiğini, müvekkili şirketin, 2012 yılına gelindiğinde davalının ödemelerini sürekli olarak geç ifa etmesi,—-üzere önceki — tutturamaması, — gelen çabayı göstermemesi ve ürünlerin fiyatlarını yapay olarak yüksek tutması suretiyle sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniye sözleşmeyi —- şirkete bildirdiğini, davalının işini durdurmayı kabul ettiğini — —nezdinde müvekkiline sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle uğramış olduğunu iddia ettiği zararların tazmini için dava ikame ederek 8.554.401,88 Euro ile işlemiş faizin müvekkilinden tahsilini talep ettiğini, yerel mahkemenin müvekkili tarafından davalıya tazminat olarak işleyecek ticari faizi ile birlikte —- olarak da işleyecek kanunu faiz ile birlikte—- ödenmesine hükmedildiğini, akabinde tarafların karara karşı —— başvurusunda bulunduğunu, ——olması nedeniyle, müvekkilinin yüksek mahkeme kararını beklemeksizin,– —– müvekkilinin davalıya ——- tutarından daha fazla olan tazminat tutarını ödemekle yükümlü tutan —– iptal edilmesi gerektiğine hükmettiğini, tarafların —— başvurmadığını ve kararın kesinleştiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemenin—–iptal edildiğini, iptal edilen ve geri ödenmesi gereken bu yaklaşık tutarın, davalı tarafından müvekkiline henüz ödenmediğini ve davalının sebepsiz zenginleştiğini beyan ederek, davalının mal ve para kaçırmasının önlenebilmesi bakımından, davalıya ait menkul, gayrimenkul ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları ile bankalardaki mevduatları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davalı tarafından sebepsiz zenginleşen tutarın şimdilik —–kısmının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket adına dava dilekçesi tensip zaptı usulünce tebliğ edildiği halde davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Davacı vekilince—- dilekçesi ile, dava dilekçesinde talep olunan ——- tarihinden itibaren — bir yıllık vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verilmesi talep olunmuştur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mahkememizce alınan —-maddesindeki %8 kanuni faiz oranına göre 64.260,30 Euro işlemiş faiz hesaplandığı, mahkeme masraflarına ilişkin olarak —-tarihine kadar—– kısmının kabulüne” şeklinde talebinin bulunduğu şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilince kök rapora itiraz edilmesi üzerine Mahkememizce —– tarihli ek rapor alınmıştır.
Alınan ek raporda bilirkişi heyetince yapılan hesaplamalar, tespit edilen tutarlar, dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bulunmakla, Mahkememizce de bu tutarlar yönünden rapora iştirak olunarak ek rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilince, dava dilekçesi ile bekletici mesele yapılması talep edilen—- dosyasına ilişkin suret—- tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, sebepsiz zenginleşme hıukuki sebebine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekilince alacak istemi,—-dava masrafları ödemeye mahkum ettiği, anılan karara istinaden davacının —— ödeme yaptığı, ancak ödemeye dayanak —— kararının temyizen incelenmesi sonucunda, ——-tutarından daha fazla ödemeye hükmettiği kararın iptaline dair karar verildiği, üst mahkemenin anılan bu kararı ile davalının sebepsiz zenginleşmiş olduğu iddialarına dayandırılmıştır.
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde ödemeye ilişkin kayıt sunulmuş,——ödenmiş olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesi ekinde —— sunulmuş, anılan karar ile, davacı şirketin davalı şirkete———-Medeni Kanunun 6:119 maddesi gereğince kanuni ticari faiz eklenmesine karar verildiği, bundan başka davacının davalı şirkete 10.344,80 Euro dava masrafları ödemeye mahkum edildiği, bu kısım alacak yönünden ise, ilk derece Mahkemesi kararının uygulamaya konulduğu tarihten itibaren kanuni faiz uygulanacağının hükmedildiği belirlenmiştir.
Yine dava dilekçesi ekinde ——- kararı suretinin sunulduğu, bu karar ile, ——- tutarından daha fazla ödemeye hükmettiği kararın iptaline, 16/09/2015 tarihli karaın geri kalanlarının ise onaylanmasına dair karar verildiği belirlenmiştir.
Dosyamıza sureti alınan —- kararının — açılacak davaya kesin hüküm teşkil etmek üzere tanınmasına dair karar verildiği, anılan kararın —– tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Kesinleşen tanıma kararına dayanak— davacının — kararına istinaden yaptığı ödemeye istinaden, davalının fazla ödeme tutarı kadar sebepsiz zenginleştiği belirlenmiş, fazladan tahsil edilen tutarın iadesi gerektiği kanatine varılmıştır.
Ancak uyuşmazlıktaki —nedeniyle, alacak istemine uygulanacak hükümler yönünden– Kanun hükümleri dikkate alınmış, –” başlığı altında 39. maddesinde;
“(1) Sebepsiz zenginleşmeden doğan talepler, zenginleşmeye sebep olan mevcut veya mevcut olduğu iddia edilen hukukî ilişkiye uygulanan hukuka tâbidir. Diğer hâllerde sebepsiz zenginleşmeye, zenginleşmenin gerçekleştiği —— uygulanır.
(2) Taraflar, sebepsiz zenginleşmenin meydana gelmesinden sonra, uygulanacak hukuku açık olarak seçebilirler. ” düzenlemesinin bulunduğu gözetilmiştir.
Anılan yasal düzenleme kapsamında, sebepsiz zenginleşmeye sebep olan olayın bir hukuki işlem değil, bir Mahkeme kararı olması, bundan başka tarafların sebepsiz zenginleşmenin meydana gelmesinden sonra, uygulanacak hukuku açık olarak seçmemiş bulunması dikkate alınarak, “diğer hallerde sebepsiz zenginleşmeye, zenginleşmenin gerçekleştiği—” düzenlemesinden yola çıkılarak ve zenginleşmenin —olan davalı şirket uhdesinde gerçekleştiği belirlenmekle, Türk Hukukunun uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, aksi yöndeki bilirkişi görüşüne açıklanan gerekçeyle iştirak olunmamıştır.
Sebepsiz zenginleşme yönünden — uygulanması gerektiği belirlendikten sonra TBK’nun 77 vd. maddeleri dikkate alınmış, bu çerçevede TBK’nun 117/2 maddesi gereğince, zenginleşmenin gerçekleştiği tarih olan—– tarihinde davalının temerrüdünün gerçekleştiği kanaatine varılmış, iade borcu yönünden bu tarihten itibaren faiz işletilmesine dair karar verilmiştir.
Davalının sebepsiz zenginleştiği tutarın tespiti yönünden, bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan kök raporda davacı tarafça yapılan ödemeye ilişkin tarihin yanlış değerlendirildiği belirlenmekle ek rapor alınmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere yapılan hesaplamalara Mahkememizce de iştirak olunmuştur.
Bu kapsamda—- davacı şirketin davalı şirkete 1.680.202,93 Euro ödemeye mahkum edildiği, ayrıca bu alacağa — gereğince kanuni ticari faiz eklenmesine karar verildiği, bundan başka davacının davalı şirkete 10.344,80 Euro dava masrafları ödemeye mahkum edildiği, bu kısım alacak yönünden ise, ilk derece Mahkemesi kararının uygulamaya konulduğu tarihten itibaren kanuni faiz uygulanacağının hükmedildiği, —– dava numaralı ve — tutarından daha fazla ödemeye hükmettiği kararın iptaline, 16/09/2015 tarihli karaın geri kalanlarının ise onaylanmasına dair karar verildiği, anılan bu kararlar çerçevesinde —itibaren ticari faiz işletilmesi—buna göre —olarak hesap edildiği, bunlardan başka davacının onanan karar — dava gideri öedemsi gerektiği, dava gideri yönünden ödeme tarihine nazaran faiz tahakkuk etmemiş bulunduğu, toplamda davacının ödemesi gereken– davalının sebepsiz zenginleştiği kanaatiyle davanın 1.492.588,96 Euro yönünden kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilince, her ne kadar raporlara itirazlarında 249.733,93 Euro yönünden hesap edilmesi gereken faizin, — maddesi gereğince yasal faiz olduğu iddia edilmiş, ticari faiz hesabına itiraz edilmiş ise de, — tarihli kararı ile, 5.1. maddede asıl alacağa 17/08/2012 tarihinden itibaren — Kanunun 6:119 maddesi gereğince kanuni ticari faiz eklenmesine karar verildiğinin açıklandığı, masrafalara ilişkin 5.2. maddede ise yine — maddesi gereğince, ancak bu sefer kanuni faiz uygulanacağının hükmedildiği belirlenmiş olmakla, asıl alacak yönünden de işletilmesi gereken faizin yasal faiz olduğu yönündeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
1.492.588,96 Euro’nun 23/01/2018 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 638.934,72 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.068,58 TL harc ile 175.232,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik bakiye 462.634,14 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3—- göre davacı için takdir olunan 182.159,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.109,68 harc ve 175.232,00 TL ıslah harcı ile toplam 176.341,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 5.600 TL bilirkişi gideri , 400,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.000 TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre 5.711,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 288,37 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.