Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1300 E. 2020/567 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/17
KARAR NO: 2020/527
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, davalıya verilen hizmet karşılığı davalıya gönderilen fatura bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ————– sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun şekilde davalıya tebliğ olmasına rağmen ——- davalının cevap dilekçesi sunmadığı, ————sayılı dosyasma vermiş olduğu İtiraz dilekçesinde alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığım belirtmiş olup, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı tarafın gösterdiği deliller toplanılmış, dosya alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin raporunda özetle; davacının usulüne uygun tuttuğu ——yılı defterlerinde takip konusu faturaların yer aldığını, taraflar arasında düzenlenmiş iki farklı, açıkça inkâr edilmemiş, geçerli ————– bulunduğunu, takip konusu faturaların davalıya kargo yoluyla teslim edildiğini, davalı şirketin borcuna mahsuben bankadan yapmış olduğu havale dekontunun da inceleme sırasında temin edildiğini yetkilisi ——– tarafından davacı hesabına havale yapıldığını, davalının usulüne uygun tebliğe rağmen davaya katılmadığı ve içeriği hizmeti almadığına dair somut delil ya da ödeme belgesi de sunmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde davacının ticari ilişkiyi ve sözleşme kapsamındaki hizmet ifasını davacının ispat ettiğini, —— takip tarihi itibarıyla ——– alacalının bulunduğunu, fazlaya ilişkin talebin yerinde olmadığını, faiz tacir olan taraflar arasında imzalanan—————- tarihli ——————– esas alınarak TL olarak düzenlenecek fatura bedelinin ödeme vadesi ———-“ödemelerin vadesinde yapılmaması durumunda, fatura tutarına aylık, %5 oranında gecikme faizi uygulanacaktır…” kararlaştırıldığını, bu kabule göre yapılan hesaplamada takip öncesinden aylık —— faiz oranına göre takip öncesi ——– hesaplandığını, ancak taleple bağlılık kuralı gereği ——–faiz İsteyebileceğini, kısmen va da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında —— alacağı için 3095 s,k m.2/2 kapsamında ıskonto avans faiz isteyebileceğini, takdiri mahkemeye ait olmak üzere dosyanın mevcut delil durumuna göre davacının ———– Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın ——— asıl alacak yönünden iptali isteyebileceğini görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davanın dört adet faturaya dayalı davacının başlattığı ilamsız icra takibine davalının borca olmadığından bahisle itiraz etmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve cevap dilekçesi sunmadığı, davacının iddia ettiği ticari ilişkiyi açıkça kabul etmediği, bu durumda davacının ilişkiyi yazılı delille ispatlamasının gerektiği, yine alacaklı fatura konusu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğini irsaliye veya teslime ilişkin yazılı belge ile ispatlamasının gerektiği, tek başına faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmasının davalıyı bağlamayacağı, taraflar arası ilişki kapsamında bilirkişi tarafından davacı ticari defterleri ile tüm delillerin incelendiği, bilirkişi inceleme sonucunda her ne kadar davacının ——— yılı defterlerinde takip konusu faturaların bulunduğunu, takip konusu faturaların davalıya kargo yoluyla teslim edildiği, davacının davalıdan alacağını ispatladığı belirtilmiş ise de davacı tarafça faturaların davalıya tebliğine ilişkin kargo fişinin ve satın alma teklif formu asılının sunulmadığı, davacı tarafça satın alma fiyat teklifi sunulmuş ise de bu belgenin hizmetin davalıya verildiğine dair yazılı belge sayılamayacağı, hizmetin ifasına ve davacının davalıdan alacaklı olduğuna, bu sebeple icra takibinde haklı olduğuna dair başkaca yazılı delil bulunmadığı, davacı tarafça açıkça yemin deliline dayanılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile geri kalan 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2020