Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1298 E. 2021/210 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-KARAR-

ESAS NO : 2018/1298 Esas
KARAR NO : 2021/210

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete mal ve hizmet satışında bulunduğunu, davacının icra takibi öncesinde davalı şirketten cari hesap mutabakatı talep ettiğini, cari hesap üzerinden davalı tarafça mutabakat verildiğini, hesap mutabakatına rağmen davalı tarafça cari hesap borcu ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının yetki ve borca itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirtmiş, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının haksız itirazı sebebi ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal unsurları taşıyan ve geçerli bir icra takibi olmadığını, ödeme emrinin ekinde hiçbir belge tebliğ edilmediğini, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının alacak iddiasını ispatlaması gerektiğini belirtmiş, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı lehine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, tacirler arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklı borcun tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davacının davalıya bu ticari ilişkiden kaynaklı mal ve hizmet ifasında bulunup bulunmadığı, bulunduysa davalının karşı edimini ifa edip etmediği, bu itibarla İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı vekili ———- tarihli beyan dilekçesi ile davalı şirketin ——— tarihlerinde İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğü ——–Esas sayılı dosyasında iki taksit şeklinde 14.200,00 TL ödeme yaptığını, dosya borcu ödendiğinden davanın konusuz kaldığını belirtmiştir.
Davacı vekili—– tarihli beyan dilekçesi ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü — Esas sayılı dosya borcunun davalı tarafça ödendiğini, davacının davaya konu icra takibi yönünden alacağı kalmadığını belirtmiştir.
İtirazla takibi durduran borçlu, — ya da farklı zaman dilimlerinde yaptığı ödemelerle borcu tamamen veya kısmen sona erdirebilir.
Davadan sonra yapılan ödemelerin borcu tamamen sona erdirip erdirmeyeceğine göre karar değişkenlik arzedecektir. Şöyle ki, davadan sonra icra dosyasındaki kapak hesabını da kapsayacak şekilde (icra harç, faiz, masraf, icra vekalet ücreti) borcun ödenmesi halinde “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulur.
Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davalı, dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş bulunmaktadır. Dava konusu alacak, sözleşme ilişkisine dayalı faturaya bağlanmış bir alacak olduğundan likit niteliktedir. Bu durumda mahkemece İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.
Bunun yanında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davanın açıldığı tarihte davacının dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına yargılama gideri (ve vekalet ücreti) takdir edilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı takip dosyasına konu borç ödendiğinden konusuz kalan davada esastan karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl alacak olan 10.970,83 TL’nin %20 sine tekabül eden 2.194,17 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL harcın peşin alınan 140,32 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 81,02 TL harcın yatırana iadesine,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı toplamı 100,40 TL ile 855,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.