Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1290 E. 2020/92 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -KARAR-
ESAS NO : 2018/1290 Esas
KARAR NO : 2020/92

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- plakalı aracın malikinin, aracının kasko sigortasını davacıya yaptırdığını; —– plakalı aracın sigortalı araca arkadan çarparak kaza ve hasara sebep olduğunu, ——– kaza anında sürücüsünün ise —- olduğunu, ekspertiz raporuyla belirlenmiş olan 13.365,00 TL sigorta tazminatının sigortalının onayı ile 08/04/2016 tarihinde araç onarım/ servis şirketine ödendiğini, kaza anında —- aracın ZMMS sigortacısının diğer davalı olan —- olduğunu, zararın giderilmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini belirtmiş, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– plakalı aracın 30/12/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, hasarın poliçe tanziminden önce gerçekleşmiş olduğunun muhtemel olduğunu, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başı azamı sorumluluğun 29.000,00 TL olup sigortalı araç sürücünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacının davalıların kusurlu olduğunu ispatlamak zorunda olduklarını belirerek açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —— tarafından verilen cevap dilekçelerinde; davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, aracın ZMMS’nin davalı —– tarafından yaptırıldığını, mali yükümü gerek hukuksal gerekse hakkaniyet açısından davalı —- gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi kapsamında, kendi sigortalısının tazmin edilen zararınının, kanuni halefiyete dayalı olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davalı —– ile davacı şirkete kasko sigortası ile sigortalı —– hasar tutarının sigortalının onayı ile hasar onarım servisine ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık—–plakalı araçta hasar meydana gelip gelmediği, kaza nedeniyle ortaya çıkan zarar miktarının ne olduğu, zararın oluşumunda tarafların kusur durumu ve oranlarının ne olduğu, zararın davalı sigorta şirketinin teminatı altında olup olmadığı, bu itibarla davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmakladır.
İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğü’ne ait— işlemiş faiz olmak üzere toplam: 14.465,69 TL”nin ferileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan takip olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçlular —- 13/03/2017 tarihide tebliği edildiği; borçlular tarafından verilen 07/03/2017 havale tarihli borca, faiz oranına ve işlemiş faize yönelik itiraz üzerine 14/03/2017 tarihinde İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına, karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Başlangıçta; İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— sayılı Karar ile “… Somut olayda, dava araç maliki ve —–düzenlendiği Ticari dava olduğundan T.T. 3. ve 5.maddeleri gereğince ihtilafın çözümlenmesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlendirilmiş, görev her aşamada resen gözetildiğinden, dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar verildiği; kararın, davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —– sayılı 27/09/2018 tarihli Karar ile “… Açılan davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki zorunlu trafik sigorta poliçesinden dolayı oluşacak ihtilafın çözümünde Türk Ticaret Kanunu’nda hükümler uygulanacağından başka bir ifadeyle ihtilafın TTK’da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle mutlak ticari bir dava söz konusu olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir (Yargıtay ——-). Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar veril [diği]…” görülmüştür.
İstinaf kararı sonrasında dosyanın tevzien mahkememizin —-esasına kaydedildiği ve bu dosya üzerinden yargılamaya devam olunarak, yargılamanın sonuçlandırıldıı; görüldü.
İstanbul Anadolu —– esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde;—– başlangıç ve bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin sigortalısının davalı —- limit dahilinde sigortalandığı anlaşıldı.
Bilirkişiler —– tarafından müştereken düzenlenen 23/02/2018 tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde —- plakalı araç sürücüsü dava dışı— olduğu, ekspertiz raporunda belirtilen hasar tutarının aracın hasarına ilişkin fotoğraflardaki hasarla uyumlu olduğu, hasarın bu kaza nedeniyle meydana gelmiş olması gerektiği, hasarın onarımı için yapılan 13.365,50 TL masrafın kaza tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun olduğu, hasarın onarımı için ödenen tutarın yeterli olduğu tespit edilmiştir.
Kazanın oluşumuna ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin bilirkişi raporunda değerlendirildiği, bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Uyuşmazlık kasko sigortası teminatından ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkin olup, halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Sigortacının sigortalısının halefi olabilmesinin birinci koşulu sigorta tazminatının gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçedeki genel ve özel şartlar ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olması, ikinci koşul ise sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı ( olayımızda davalılara karşı) bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır. Bu koşullar birlikte gerçekleştiğinde sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödemeyi rücuen talep hakkı yasa gereği geçer.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; 30.12.2015 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda —————— kusursuz olduğu, meydana gelen olaya ait dosya kapsamındaki hasar fotoğrafları ve parça malzeme işçilik kalemlerinin —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, araçtaki hasar durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, dava konusu aracın toplam hasar tutarının 13.365,00 TL olduğu, davalı ———-sürücü sıfatıyla zarardan sorumlu bulunduğu, kaza tespit tutanağına göre hasarın teminat kapsamında meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin bu itibarla ZMSS olarak sorumlu olduğu, davacının ödeme tarihinden itibaren sigortalının haklarına halef olduğu,, davacının 13.365,00 TL’lik ödemeye ilişkin dekontu dava dosyasına sunduğu, bu nedenle davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere davalılar ——işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.436,03 TL alacak yönünden kısmen iptaline, davalı—- tarafından yapılan itirazın 13.365,00 TL asıl alacak yönünden kısmen iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 986,13 TL harçtan peşin alınan 174,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 811,42 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı—– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.100,69 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı —
5-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 174,41 TL peşin harç ve 4,60 TL vekalet harcı toplamı: 210,71 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red %0,21 ve kabul %99,79 oranına göre hesaplanan 1.473,40 TL’sinin davalılardan —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 476,50 TL
Bilirkişi Ücreti : 1.000,00 TL
TOPLAM : 1.476,50 TL x %99,79= 1.473,40 TL