Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1264 E. 2019/358 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2016/1436 Esas
KARAR NO : 2019/394

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile yeni şirket merkezi olarak kullanılmak amacıyla ——— tarihinde ———- Sözleşmesinin imzalandığını; davalı-satıcının ————————- dahilinde — pafta — parselde bulunan—-numaralı iki adet bağımsız bölümün eksikliklerinin tamamlanmasına, iskanının kat mülkiyeti tapusunun alımı ve gayrimenkulün satışının yapılmasına karşılık davacı şirketin toplam KDV dahil 12.000.000,00 TL ödeme yükümlülüğü konusunda anlaşıldığını; ancak davalı şirketin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden davacı şirket taşınamadığından satıcının — nezdindeki tüm hesaplarına dava sonuna kadar 500.000,00 TL ihtiyati tedbir konusulması ile mahalinde keşif yapılmak suretiyle davalının ilgili mecura sözleşmeye ve projeye uygun jeneratör ve elektrik dağıtım bağlantısını sağlayıp sağlamadığının tespiti ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500.000,00 TL’nin davalı/ satıcı şirketten iş bu dava tarihi itibariyle uygulanacak 3095 Sayılı Kanunun 2.maddesinde uygulanacak en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline; karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki iş için 14/10/2016 tarihinde sözleşmeye konu bağımsız bölümlere yapı kullanım izni alınmış olduğunu; her ne kadar sözleşmede kararlaştırılan tarihte taahhüt yerine getirilmemiş olsa da bu durumun, davalının iradesi dışında meydana gelen sebeplerden ötürü oluştuğunu; ayrıca, ilgili sözleşme maddesinde de mücbir sebep halinde sorumlu olunmayacağının kabul edildiğini; davalı şirketin, davacılara tapu devrini sağladıktan sonra — Başkanlığı’na gerekli başvuruyu yaptığını; belediye nezdinde kaynaklanan gecikmeler dolayısıyla idari işlemlerin sonuçlanmasının 14/10/2016 tarihine sarktığını; davacı şirketin, tarafların yapmış olduğu sözleşmenin tüm şartlarını yerine getirdiğini; bu nedenlerle yersiz davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.
Bilirkişiler —— tarafından düzenlenen 21/05/2018 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; mali inceleme sonucunda davalı ile davacı arasında herhangi bir borç/ alacak bakiyesinin olmadığı, sözleşmede elektrik dağılımı ve jeneratör konulması ile ilgili herhangi bir cezai şarta rastlanmadığı, belediyeye yapılan başvuru tarihine göre gecikmenin mücbir sebep kapsamına girip girmeyeceğinin anlaşılacağını, bu sebeple somut bilgi ve belgelerle durumun teknik açıdan değerlendirilebilmesi için ———— parselde bulunan A ve B blokların resmi ve tarihli ilgili belediyeden iskân (yapı kullanım izni) başvuru belgesinin ne zaman sunulduğu ve ilgili kurumlarda ————— jeneratör ve elektrik dağılımının sağlanıp sağlanmadığı ve sağlandıysa hangi tarihlerde sağlandığı ile somut belgelerin dosyaya sunulması yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişiler ———-tarafından düzenlenen 20/01/2019 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının talep etmiş olduğu 5 aylık gecikme bedeli tutarı olan 500.000,00 TL’nin KDV dahil 12.000.000 TL tutarındaki sözleşme bedelinin %4,17 sine tekabül ettiği ancak 12.000.000 TL tutarındaki sözleşme bedeli için bu orandaki gecikme cezası bedelinin piyasa şartlarında pek uygulanmadığı, davalının sözleşme şartlarını bilerek imzalaması ve sözleşmede yer alan gecikme cezası maddesine rağmen üzerine düşen sorumluluktan kaçınması ve iskâna 5 ay sonra başvuruda bulunması sebebiyle takdir mahkemenin olmak üzere 500.000,00 TL tutarındaki cezai şarttan sorumlu tutulabileceği ve bu bedelinin davalının ekonomik olarak mahvına yol açacak tutarda olmadığı,—– tarafından yazılan 31/07/2018 tarih ——–sayılı yazıya göre;——- projesi dahilinde —-pafta,– ada— parselde bulunan elektrik hattı bağlantısının 01/03/2018 tarihinde yapıldığı, bu yazıya göre 02/12/2015 tarihinde satışı yapılan taşınmazların elektrik bağlantısı yaklaşık 2,5 yıl sonra yapıldığı, ———— tarafından yazılan 11/07/2018 tarih———–.—- sayılı yazıya göre davaya konu taşınmazın projesinde jeneratör olmadığı, dolayısıyla hem taşınmazın projesinde jeneratörün bulunmaması hem de elektrik dağılımı ve jeneratör konulmaması ile ilgili taraflar arasında imzalanan sözleşmede cezai şartın bulunmaması sebepleri ile kesin takdir mahkemede olmak üzere davalının bu hususlardaki cezai şart yükümlülüğünün bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
————Başkanlığı’nın 11/07/2018 tarih ve ———– sayılı yazı cevabı içeriğine göre;————– pafta,—ada — parsel sayılı yerin dijital arşiv dosyasında yapılan incelemede; söz konusu taşınmazın projesinde jeneratör olmadığı ve iş bitirme belgeleri ile yapı kullanma izin belgelerinin gönderildiği bildirilmiş, yazı cevabı ekinde sunulan başvuru belgesi ile davaya konu——– parsel sayılı taşınmaza ilişkin yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi talebinin 05/10/2016 tarihinde ———– Başkanlığı’na sunulduğu anlaşılmıştır.
Dava; taraflar arasında akdedilen gayrimenkul alım satım sözleşmesi F maddesi ile belirlenen gecikme cezası istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, taraflar arasındaki sözleşme gereği gayrimenkulun satışından itibaren 5 ay içinde iskanın davalı tarafça alınmaması halinde aylık 100.000,00 TL gecikme cezasının kararlaştırıldığı, satışın 02/12/2015 tarihinde gerçekleştirildiği halde iskanın 14/02/2016 tarihinde alındığı iddiasıyla 5 ayılk gecikme karşılığı 500.000,00 TL’nin tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekilince cevap dilekçesinde, ikinci cevap dilekçesinde; davalı tarafça, tapu devri sağlandıktan sonra ———— gerekli başvuruları yaptığı, belediye nezdinde kaynaklanan gecikmeler nedeniyle idari işlemlerin sonuçlanmasının 14/10/2016 tarihine sarktığı, iskan izninin gecikmesinin binadaki herhangi bir kusurdan kaynaklanmadığı, Belediyeden kaynaklı gecikme olduğu, mücbir sebep teşkil ettiği, satım sözleşmesinin düzenlenmesinin hemen akabinde —— Başkanlığı’na yapı kullanım izni verilmesi için başvuru yapılmış olduğu savunulmuştur.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu iskan iznine ilişkin —— Başkanlığı’na müzekkere yazılmış, iskan izninin 14/10/2016 tarihinde verildiği bildirilmiş, izin başvurusunun ise 05/10/2016 tarihinde yapıldığına ilişkin dilekçe sureti sunulmuştur.
Gelen yazı cevabından davalı tarafça başvurusunun, savunmanın aksine satım tarihi olan 02/12/2015 tarihinin hemen akabinde değil, 10 ay sonrasında yapılmış olduğu belirlenmiştir.
Gelen yazı cevapları üzerine mahkememizce, inşaat mühendisi ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, cezai şart talebine ilişkin olarak ve tutar yönünden davalının ekonomik mahvına sebep olup olmayacağının değerlendirilmesi istenmiş, tutarın davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı mütalaa edilmiştir.
Anılan rapora davalı tarafça itiraz olunmuş 05/10/2016 tarihinde iskan başvurusunda bulunmalarına ilişkin gerekçeler belirtilerek itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri hususlarda inceleme yapılması, yeni bir heyetten rapor alınması talep olunmuş, cezai şart tutarının, davalının ekonomik olarak mahvına sebep olmayacağı yönündeki bilirkişi kanaatine itiraz olunmamış olmakla, bu hususta ihtilaf kalmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça 20/01/2019 tarihli heyet raporuna itirazında ileri sürdüğü vakıaların savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu gözetilerek ve bunlara yönelik davacı tarafın açık muvafakati bulunmadığından davalı tarafça talep edilen inceleme talebi yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin —” maddesiyle; “satıcı yukarıda yazılı olan—-.maddede belirtilen iskânı gayrimenkulün satışından itibaren (kanunun kabul ettiği mücbir sebepler dışında) 5 ay içinde alamazsa alıcının diğer zararlarının yanında, geciktiği her ay için 100.000,00 TL (yüzbin) ceza olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmü getirilmiş,anılan satış 02/12/2015 tarihinde yapılmıştır. Sözleşme hükmüne göre satıştan itibaren 5 ay içinde iskan alınması gerekli olup iskan 14/10/2016 tarihinde kararlaştırılan sürenin dolmasından 5 ay sonra alınmıştır.
Davalı tarafça 14/02/2019 tarihli dilekçesinde yapı denetim firmasıyla olan sözleşmelerini feshettikleri 31/05/2016 tarihinde inşaatın %80 seviyesinde olduğu belirtilmiş, yine aşamalardaki dilekçelerinde yaklaşık 20.000 m²’lik bir inşaat sahası olduğundan söz edilmiş, ne var ki 23/11/2015 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile C.12.maddesinde satışın yapılma tarihinden itibaren en geç 5 ay içinde iskanın alınacağı taahhüdünde bulunulmuştur.
Davalının iştigal ettiği faaliyeti gereği iskan alma sürecine, bürokrasisine vakıf olması, süreyi, öngörüsünü ve taahhütlerini basiretli tacir kıstasları içinde gerçekleştirmesi gerektirmektedir.
Bundan öte, davaya cevabında, başvurunun satışın hemen akabinde yapıldığı savunulmuş, —– Belediyesi’nden gelen yazı cevabından, bu başvurunun satıştan 10 ay sonra yapıldığı, 9 gün sonrasında da yapı kullanım izin belgesinin düzenlendiği belirlenmiştir. Davalının gecikmenin Belediye’den kaynaklandığı, mücbir sebep bulunduğu savunmaları bu itibarla sübut bulmamış, sözleşme gereği gecikme cezası ödemesine ilişkin koşulların oluştuğu kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile,
500.000 TL ‘nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2.maddesi gereği belirlenecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 34.155,00 TL karar ve ilam harcından 8.538,75 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 25.616,25 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 33.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı ve 8.538,75 TL peşin harç toplamı: 8.567,95 TL ile aşağıda dökümü yazılı 4.132,55 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Vekalet Harcı: 4,30 TL
Bilirkişi Ücr.: 3.800,00 TL
Posta Masr. : 328,25 TL
TOPLAM : 4.132,55 TL